7. Hukuk Dairesi 2014/21111 E. , 2015/8217 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Alanya İş Mahkemesi
Tarihi : 28/08/2014
Numarası : 2013/602-2014/622
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebebe dayanmaksızın feshedildiğini belirterek bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının davalı işçisi olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 1. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
Kanunun 2"nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.
Yasanın 8"inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
Tüzel kişilerde yönetim hakkı ile emir ve talimat verme yetkisi organlarını oluşturan kişiler aracılığıyla kullanılır. Tüzel kişiler yönünden tüzel kişinin kendisi soyut işveren, tüzel kişinin organını oluşturan kişiler ise somut işveren sıfatını haizdir.
Ticaret şirketleriyle tüzel kişilerde somut işveren sıfatını taşıyan organ bir kurul olabileceği gibi tek başına bir kişiye verilen yetki çerçevesinde gerçek kişinin de organ sıfatını kazanması mümkündür.
Limitet, hisseli komandit ve kolektif şirketlerde yönetim yetkisi şirket ortaklarından birine bırakıldığında, bu kişi müdür sıfatıyla kişi-organ sayılır. Türk Ticaret Kanununun 319. maddesine göre, anonim şirketler yönünden yönetim ve temsil yetkisinin yönetim kurulu üyelerine bırakılması halinde, bu kişi veya kişiler kişi-organ sıfatını kazanır. Şirketi temsil ve yönetime yetkili kişi-organ sıfatını taşıyan kişiler işveren konumunda bulunduklarından işçi sayılmazlar.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir. İşçi sıfatını taşımayan kişinin talepleriyle ilgili davanın, iş mahkemesi yerine genel görevli mahkemelerde görülmesi gerekir.
Mahkemece davalı tanık anlatımları ve davacının Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2013/921 E. sayılı dosyasına sunmuş olduğu dilekçe kapsamına göre taraflar arasında iş sözleşmesine dayalı bir ilişkiden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Öncelikle davacı Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2013/921 E. sayılı dosyasına sunmuş olduğu dilekçede, davalının sahibi olduğu teknenin bir dönem ortağı olduğunu beyan etse de aynı zamanda bu tekne de kaptanlık da yaptığını belirtmiştir. Yine davalı tanıklarından İhsan"ın davacının zaman zaman teknede kaptanlık yaptığını beyan ettiği görülmüştür. Ayrıca Liman Başkanlığına davacının kaptan olarak ismi bildirilen şahıslar arasında olduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle davacının ortaklık durumunun tek başına hizmet ilişkisini ortadan kaldırmayacağı bilinmelidir. Taraflar arasındaki ilişkide ortaklık ilişkisinin mi yoksa işçi-işveren ilişkisinin mi ağır bastığı hususunun belirlenmesi gereklidir. Bu durumun tespiti bakımından özellikle davalıya ait olduğu iddia edilen tekneye dair sefer bilgileri ve sefere çıkan kaptanlara dair tüm kayıtlar Liman Başkanlığından getirtilerek davacının bahsi geçen teknede çalışma sıklığı tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konmalı ve taraflar arasında ilişkinin mahiyeti hakkında sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.