2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/30349 Karar No: 2020/16273 Karar Tarihi: 23.12.2020
Hırsızlık - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/30349 Esas 2020/16273 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/30349 E. , 2020/16273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanık hakkında başkasının kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu açısından yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nun 267/8 maddesi gereğince iftira suçundan dolayı dava zamanaşımının, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlayacağının hükme alındığı, dosya içerisinde mağdur ... hakkında verilen hırsızlık suçu açısından beraat kararının 16.11.2010 tarihinde kesinleştiğinin belirtilmesi karşısında, sanığa isnat olunan eyleme uyan 5237 sayılı TCK’nın 268 delaletiyle aynı Yasa’nın 267/1. maddesinde tanımlanan iftira suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin,mağdur hakkındaki beraat kararının kesinleşme tarihi olan 16.11.2010 gününden, inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 2-Sanık hakkında hırsızlık suçu açısından yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Oluş ve dosya kapsam içeriği, mağdur beyanı ve mahkemece sanık hakkında suçun vasfı değerlendirilirken hangi gerekçelerle 5237 sayılı TCK‘nun 142/2-d maddesinin uygulandığı açıklanmadığından, belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesinden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nun 142/2- d maddesinden hüküm kurulması, eğer suçun vasfının 5237 sayılı TCK’nun 142/2-d maddesine girmesi hali söz konusu ise suç vasfının hangi delillere göre belirlendiği hususunun açıklığa kavuşturulması gerekliliği, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...‘ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.