Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/40701
Karar No: 2022/9694
Karar Tarihi: 07.04.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/40701 Esas 2022/9694 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen karar temyiz edilmiş, mahkumiyet kararı onanırken hakaret suçu için mağdurun düşme kararı verildiği belirtilmiştir. Temyiz isteği reddedilen suçlar için ise, mahkeme tutanakları ve belgeler incelenip, herhangi bir neden bulunamadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, kararda sanık hakkında verilen hakaret suçu kararında, birden fazla mağdura karşı tek fiil şeklinde hareket edilmesinin tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşıldığından, tek ceza verilip bu cezanın arttırılması gerektiği yönünde yasal düzenlemelerin gözetilmemesi bozma nedeni olarak belirtilmiştir. Ayrıca suçların işlendiği yerin belirlenmesi, lehe değerlendirme sonucu erteleme kararı verilmesi gibi diğer hususlarda da yasal düzenlemelere uyulmadığı vurgulanmıştır. Bozma kararıyla birlikte, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesi, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden yeniden değerlendirme yapılması zorunlu kılınmıştır. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve
4. Ceza Dairesi         2021/40701 E.  ,  2022/9694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
    A) Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen düşme kararına yönelik mağdur ...’nun, 14/07/2015 tarihli duruşmada şikayetçi olmadığını belirtmesi karşısında, mağdurun hükmü temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı, anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur ...’nun tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    B) Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde ise;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1) ... Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen, 18/11/2014 gün ve 2013/663 E - 498 K sayılı ilamında belirtildiği gibi;
    Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir. Aksine, şekli bir yorum ve bakış açısıyla bu bütünlük görmezlikten gelinerek, her bir mağdura yönelik hareketin bağımsız birer fiili oluşturduğunun kabul edilmesi ve gerçek içtima hükümlerinin uygulanması halinde, cezalandırmada adaletsizliğe yol açılacağı gibi "fiilin hukuki anlamda tekliği" prensibine de aykırı davranılmış olacaktır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; sanığın, önce müşteki ...’ya hemen akabinde de, diğer müştekiler ... ve ...’e hakaret ettiği olayda, sanığın her üç müştekiye yönelik hareketlerinin aynı yer ve zamanda, aynı suç işleme kararıyla, birbirini takip eden söz ve davranışlarla gerçekleşmesi nazara alındığında, hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu anlaşıldığından, buna bağlı olarak da tek fiille birden çok katılana karşı hakaret suçunu işleyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenmiş bulunan aynı nev’iden fikri içtima hükümleri uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun'un 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2) Tehdit ve kabule göre de hakaret suçları yönünden;
    a) TCK'nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin oluşabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, suçun hastane binası yeni doğan servisinin neresinde gerçekleştirildiği tespit edilip, aleniyet öğesinin oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b) Sanığın, müşteki ... söylediği kabul edilen, “polisi değil Savcıyı çağırsan fayda etmez, benim 46 raporum var, 40 tane sabıkam var, sana da hocana da, başhekimine de başlarım, seni dışarıda bekliyorum, sen görürsün" şeklindeki sözlerin, söyleniş amacı da dikkate alınarak, bir bütün halinde tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek tehdit ve hakaret suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
    c) Sanığın müşteki ... yönelik söylediği kabul olunan “…seni dışarıda bekliyorum, sen görürsün" şeklindeki sözün, TCK’nın 106/1-son cümlesinde tanımlanan sair tehdit suçunu oluştuğu gözetilmeyerek, TCK’nın 106/1-ilk cümlesinde tanımlanan tehdit suçundan hüküm kurulması,
    d) Her iki suç yönünden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, erteleme hükümlerinden önce göz önüne alınması ve 6545 sayılı Yasa ile CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihinden sonra olması nedeniyle aleyhine olan bu düzenlemenin sanık yönünden uygulanma imkânının bulunmaması karşısında, “…duyduğu pişmanlık itibarıyla ilerde yeniden suç işlemekten çekineceği yönünde kanaat uyandıran sanığın şahsi-sosyal ve sabıka durumu göz önüne alınarak” şeklinde lehe değerlendirme sonucu erteleme kararı verilen sanık hakkında, “…sanığın şahsi ve sosyal durumu ve daha önceden ... verilmiş olması" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
    e) Her iki suç yönünden, (2) numaralı bozmaya uyulması ve aleniyet koşullarının oluşmadığının tespiti halinde, 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi