15. Hukuk Dairesi 2015/3671 E. , 2016/713 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davacının davalıya ait eve mobilya ve kapı imalâtı yaparak teslim ettiğini, tarafların işin toplam bedelini sözlü anlaşma ile 8.800,00 TL + KDV olarak kararlaştırdıklarını, davalının yapılan işe karşılık toplamda davacıya 5.300,00 TL ödeme yaptığını, davalıya gönderilen 19.04.2012 tarihli faturanın davalı tarafından “ KDV"nin işin toplam bedeli olan 8.800,00 TL"ye dahil olduğu” gerekçesiyle iade edildiğini, bunun üzerine davacının faturayı “KDV dahil 8.800,00 TL” olarak düzenleyerek 16.05.2012 tarihli ihtarname ekinde davalıya gönderdiğini, davalının yaptığı 5.300,00 TL ödemenin mahsubundan sonra kalan 2.500,00 TL"nin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptâli ile icra takibinin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Ödeme tutarı 5.300,00 TL 8.800,00 TL"den mahsup edildiğinde davacının bakiye alacağı 3.500,00 TL kaldığı halde davacı tarafından icra takibi 2.500,00 TL üzerinden yapılmıştır.
Davalı vekili, davalının evinde yaptırdığı tadilat ve imalâtlar için davacı ile anlaşmadığını, dava dışı ile anlaştığını, işlerin de bu kişi tarafından yapıldığını, davalının davacıyı tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında yazılı sözleşme düzenlenmemiştir. Ne var ki, davacı yüklenici tarafından düzenlenen 8.800,00 TL + 1.584,00 TL(%18 KDV) = 10.384,00 TL bedelli faturanın davalı iş sahibine tebliği üzerine davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye gönderilen 10.05.2012 tarihli ihtarnamede “adıma düzenlenen ilgili faturanın KDV dahil toplamda 8.800,00 TL bedelle düzenlenmesi gerekirken, sehven %18 KDV bedeli olan 1.584,00 TL ilave edilmek suretiyle toplamda 10.384,00 TL bedele ulaşan faturayı mevcut bu hali ile kabul etmediğimi, sözkonusu faturanın KDV dahil 8.800,00 TL bedelle yeniden tanzim edilerek tarafıma gönderilmesini ihtar ederim” şeklinde beyanda bulunmuş olup, bu haliyle davalı iş sahibinin akdî ilişkinin varlığını kabul ettiği, sadece KDV"nin 8.800,00 TL bedele eklenmesine itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece davalı iş sahibinin akdî ilişkiyi ve KDV dahil 8.800,00 TL"lik iş bedelini kabul ettiği dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı yüklenicinin davalı ile aralarındaki akdî ilişkiyi kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Davacı
------------
163,70 TL Peşin H.
136,00 TL Yrg.Bşv.H.
------------
27,70 TL İade