Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10259
Karar No: 2018/4231
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/10259 Esas 2018/4231 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren ile çalışan davacı arasında iş akitinin davalı tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedilmesi, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücretlerinin ödenmeme sorunu nedeniyle açılan davada, yerel mahkeme tarafından kısmen kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak davalı işveren tarafından temyiz edilerek dosya Yargıtay'a taşınmıştır. Yargıtay kararında, ücret konusunda ispat yükünün işçiye ait olduğu ancak işverenin bu konuda belge düzenleyerek işçiye vermemesi, çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmemesi gibi durumların çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına hizmet etmediği belirtilmiştir. Bu nedenle işverenin ücret konusunda belge düzenlediği durumlarda bu belgelerin delil niteliği taşıdığı ve aksi durumlarda ise mahkemenin emsal ücret araştırması yaparak, tüm delilleri birlikte değerlendirerek bir sonuca gitmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesi HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu ve infazda sorun yaratabileceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise; 4857 sayılı İş Kanunu'nun
9. Hukuk Dairesi         2015/10259 E.  ,  2018/4231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının davalı işyerinde depo sorumlusu olarak çalıştığını, işyerinde yemek verildiğini, iş akdinin davalı tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının davalı işyerinde daimi ve süresiz iş akdine dayalı bir işçi olmadığı, davalı işyerinin çağrı usulü ile aralıklı işçi çalıştıran yüklenici bir inşaat firması olduğu, bu sebeple davacının iş olduğunda çağrıldığını, buna göre SGK primlerinin yatırıldığını, davacının iş bitiminde çıkışının yapıldığını, yine davalı şirketin ... ... Şantiyesi başladığında işyeri sorumlusu tarafından davacının arandığını ve işe davet edildiğini ancak söz konusu işyerinin davacı evine uzak olduğu gerekçesiyle davacının işe gelmediğini, davacının işe davet edilmesine rağmen haksız gerekçeler ileri sürerek işe gelmemesi üzerine iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalıya ait işyerinde çalışan davacının tazminat ve alacaklarının belirlenmesine esas ücret taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı Kanunun 8 inci ve 37 nci maddelerinin, bu konuda işveren açısından bazı yükümlülükler getirdiği de göz ardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümlülüğüne yardımcı olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmesi, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerekir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi son aylık ücretinin net 2.000 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı işveren asgari ücret ile çalıştığını savunmuştur. Davacı ... davacının ücretini bilmediğini beyan etmiş, davalı ... savunmayı doğrulamıştır. Emsal ücret araştırmasına gelen cevaplarda ücret bildirimi yapılamamıştır. Bilirkişi hesap raporunda davacının iddia ettiği ücret ve asgari ücrete göre seçenekli olarak tazminat ve alacaklar hesaplanmış, mahkemece davacının iddiasına göre olan ücret üzerinden hesaplanan tazminat ve alacaklar hüküm altına alınmıştır.
    Dosyadaki delil durumu iddia edilen ücret miktarını ispat için yeterli değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, yeniden yukarıdaki ilke ve esaslara göre emsal ücret araştırması yapılması ve alınacak sonuçların dosyadaki delillerle birlikte tekrar bir değerlendirmeye tabi tutulup buna göre karar verilmesidir. Eksik araştırmayla sonuca gidilmesi hatalıdır.
    3-Hüküm altına alınan alacakların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi HMK.nun 297/2. maddesine aykırı olup, bu durumun infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi