Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/787
Karar No: 2015/8183
Karar Tarihi: 06.05.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/787 Esas 2015/8183 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/787 E.  ,  2015/8183 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İzmir 10. İş Mahkemesi
    Tarihi : 27/10/2014
    Numarası : 2014/174-2014/555

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili davacının dilekçesinde davalı bankada 03.02.1997-09.03.2012 tarihleri arasında müdür yardımcısı konumunda operasyon yönetmeni olarak çalıştığını, davalı bankadan ayrılırken sosyal haklarının bir kısmını almış ise de fazla çalışma, hafta sonu ve 1 Ocak resmi tatil ücretlerinin ödenmediğini, bankada resmi çalışma saatlerinin 09:00-18:00 arası olduğunu, ancak müvekkilinin bankadaki konumu gereği saat 08:15’ de bankaya geldiğini ve güvenlik görevlisi ile birlikte bankayı açarak alarmı devre dışı bıraktığını, saat 21:00-22:00 civarı da yine güvenlik görevlisi ile birlikte bankayı kapattığını ve alarmı kurarak ayrıldığını, bankanın çift anahtarlı bir sistemle açılıp-kapandığını, anahtarının birinin davacı da diğerinin ise güvenlik görevlisinde bulunduğunu, son 5 yıl içinde yaklaşık 20-25 cumartesi günü de 10:00-17:00 saatleri arasında çalıştığını, davacının her yıl resmi tatil olan 01-Ocak gününde de sürekli 10:00-17:00 arası çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini belirterek, fazla çalışma ücreti ve cumartesi günü hafta sonu ücreti, resmi (yılbaşı )tatil çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacı ile banka arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 2. maddesi gereğince aylık ücretinin fazla mesai ücreti de içinde olacak şekilde belirlendiğini, iş yoğunluğu sebebiyle mesai saatleri dışında çalışma yapılmasının her iş kolunda doğal olarak karşılaşabilecek bir durum olmasına rağmen davalı bankada yoğun mesai uygulaması olmadığını, davacının davalı bankayı ibra ettiğini, hafta sonu tatil ücreti ve resmi tatil ücreti taleplerinin haksız olduğunu, ayrıca alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilen karar Dairemizin 03/10/2013 tarih 2013/5693 Esas 2013/16230 Karar sayılı kararıyla "yerel mahkemece ibranamenin geçerli olduğu kabul edilerek davacının fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağı taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir.
    Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
    Dosyaya davacının Göztepe şubesinde ve Çeşme şubesinde çalıştığı döneme ilişkin giriş çıkış kayıtları ve aktivite raporu başlıklı belgeler sunulmuştur.
    Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve dosyaya ibraz olunan bir kısım mesai çizelgelerine göre davacının haftanın 5 günü 08.30-20.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesinin mahsubuyla günde 10 saat, haftanın 5 gününde ise 50 saat çalıştığı tespitine ulaşıldığı yine tanık beyanlarından davacının ayda asgari 2 cumartesi günü 11.00-16.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre cumartesi günleri yapılan 5 saatten 5 x2=10 saat ilave çalışmalarının (ayda ortalama 4 hafta olduğundan hareket edildiğinde cumartesi günlerinden kaynaklanan haftalık ortalama çalışma süresi 10/4=2,5 saat) haftalık ortalama çalışma süresine ilavesiyle davacının haftalık çalışma süresi 50 +2,5=52,5 saat çalıştığı, fazla çalışmalar ücret içerisinde kararlaştırıldığından yasaya göre yıllık 270 saatin bir haftalık döneme düşen kısmı 270/52=5,19 saat olup davacının ücreti içerisindeki çalışma süresi 45 +5,19 saat=50,19 saat olduğunu, buna göre ücreti karşılanmayan fazla çalışma süresi ise 52,5-50,19=2,31 saat olup yuvarlama ile davacının haftada 2,5 saat fazla çalışma yaptığı ve söz konusu çalışma ücretlerinin ödenmediği sonucuna varılarak hesaplama yapılan bilirkişi raporuna göre davacının fazla mesai ücret alacağının kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda davacı tanıklarının davalıya karşı açılmış davaları bulunduğundan hasım durumundadırlar. Menfaat birliği içerisinde bulunduklarından beyanlarına itibar edilmemelidir. Fazla mesai ücret alacağının ispatı bakımından dosyaya sunulan davacının çalışma sürelerini ve saatlerini gösterir işyeri kayıtları bilirkişi tarafından değerlendirilerek fazla mesai alacağının hesaplandığı ifade edilmişse de bu değerlendirme denetime elverişli şekilde yapılmamıştır. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çalışma saatlerini gösteren kayıtların tanık beyanlarıyla birlikte değerlendirildiği belirtilmiştir. Bu husus da hatalı olup günlük çalışma saatlerini gösteren yazılı delillerin bulunduğu dönemler için bu belgelere itibarla, yazılı kayıt bulunmayan dönemler için ise tanık beyanlarına itibarla davacının fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığı belirlenerek hüküm kurulmalıdır.
    Yapılacak iş, dosyaya sunulan günlük çalışma kayıtlarını gösteren belgelerin tek tek bilirkişiye incelettirilerek davacının fazla mesai yapıp yapmadığını tespit etmek ve bu belgelerin kapsamadığı dönemler için ise tanık beyanları doğrultusunda davacının fazla mesai alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesidir. Ayrıca fazla mesainin işyeri kayıtlarına göre belirlendiği dönemler için hakkaniyet indirimi yapılmamalı, tanık beyanlarına göre fazla mesai hesabı yapılan dönemler için hakkaniyet indirimi yapılmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi