9. Hukuk Dairesi 2017/27203 E. , 2018/4223 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,davacının Milli Eğitim Vakfı İktisadi İşletmesi bünyesinde 01/09/2012 tarihinden itibaren ... Koleji Özel ... Anadolu Lisesi"nde Matematik Öğretmeni olarak görevine başladığını, çalıştığı 4 yıl boyunca işini severek, özveriyle ve büyük bir fedakârlıklarla yerine getirmesine rağmen son dönemde okul yönetiminin sergilemiş olduğu hukuk dışı ve meslek etiğine aykırı uygulamaları ile 17/06/2016 tarihinde okul müdürü tarafından iş sözleşmesinin tek taraflı olarak derhal feshedildiğini, bundan sonra kendileri ile çalışmak istemediklerini müvekkiline bildirildiğini, 17/06/2016 tarihli 518 sayılı okul müdürlüğü tarafından müvekkiline verilen fesih bildiriminde, feshe gerekçe olarak "norm kadro fazlalığı" gösterildiğini, bildirilen hususun gerçeği yansıtmadığını, işveren tarafından bilinçli, kasıtlı ve keyfi olarak hareket edildiğini, müvekkilinin iş akdine son verildiğini, okul bünyesinde toplam 23 öğretmenin bu nedenle iş akitlerine toplu olarak son verildiğini, feshin hiçbir geçerliliği bulunmadığını iddia ederek, davacının işe iadesine, çalıştırılmadığı süreler için 4 aylık brüt ücretinin ve diğer tüm haklarının ödenmesine, işe başlatılmaması halinde iade kararına aykırılıktan 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Milli Eğitim Vakfı İktisadi İşletmeleri ... Koleji Özel ... Anadolu Lisesi"nde en son yenilenen 01/09/2015 başlangıç tarihli sözleşme ile Matematik Öğretmeni olarak görev yaptığını, sözleşmenin genel şartlar hükmünü taşıyan 5/h maddesinde Mahkemelerinin yetkisi kabul edildiğini davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki yönünden itiraz ettiğini, davacının Milli Eğitim Vakfı Merkez Yönetim Kurulunun 30/05/2016 tarih ve 2016/06-536/4 sayılı kararıyla kadro fazlalığı nedeniyle bakiye ücreti, kıdem tazminatı ödenerek görevinin sonlandırıldığını, bu kararın davacıya tebliğ edildiğini, müvekkilinin haklı olarak davacının tüm sosyal haklarını vererek, kadro fazlalığı nedeniyle hizmet sözleşmesine son verdiğini, kadro fazlası bir öğretmenin istihdamına devam edilmesinin kurumu zarara sokacağını, davacının 5580 Sayılı Kanun kapsamında belirli süreli istihdam edildiğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını belirterek; hukuk ve yasaya aykırı davanın öncelikle yetki ve husumet yönünden usulden reddini, esasa girilmesi halinde esas yönünden reddini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davalı kurum Koordinatör Müdür"ün ibraz ettiği 2015-2016 ve 2016-2017 öğretim yılı öğretmen listesi,okuttukları ders saati sayıları ve işe giren çıkan listesini sunmuş oldukları görülmekle,sunulan ve SGK dan gelen yazı cevapları birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafından kadro-norm daralmasına (kadro fazlalığından) gidildiği ve yönetim tarafından karar alındığı ve bu karar gereği davacının çıkarıldığı iddia edilmekle,yeni eğitim-öğretim yılında öğretmen (işçi) alımının yapıldığı, davacıyla aynı branşta öğretmende alındığı gibi davacının çalıştığı süre ve kıdemde gözetildiğinde işten çıkarılırken tercih sebebinin ve kriterinin de belirtilmediği,kendi bünyelerinde başka bir okulda çalışmayı önermedikleri anlaşılmakla iş akdinin tek taraflı feshedilmesi yerinde olmadığı bu nedenle dava konusu fesih işleminde son çare ilkesine riayet edilmediği ve feshin ölçülü olmadığı, gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Ç)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D)İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf başvurusunda;05/07/2014 tarih ve 29051 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği Değişikliği ile birlikte öğretmenin okutacağı ders saati sayısının artması ve dolayısıyla bu durumun öğretmen sayısının azalmasının yanında bu duruma ek olarak davalının işletme bünyesindeki okulda yıldan yıla sürekli olarak öğrenci azalmasının da meydana gelmesi sebebiyle eğitim kurumunda norm kadro daralması yoluna gidilmesi zorunluluğunun doğduğu, bu durum dikkate alınarak norm kadro fazlası sebebi ile haklı olarak davacının tüm sosyal hakları ödenerek davacının iş sözleşmesine son verildiği, mahkemenin beş ayrı işe iade davasında aynı tanımlamaları kullanarak ve sadece SGK kayıtlarına dayanarak hukuka aykırı karar tesis ettiği şeklindedir.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, Davacının davalı işyerinde 01.09.2012-17.06.2016 tarihleri arasında Matematik öğretmeni olarak çalıştığı, 17.06.2016 tarihli fesih bildirimi ile; “Genel Müdürlüğümüzün ilgi (a) yazısında yer alan Vakfımız Yönetim Kurulu’nun 2016/06-536 (4) sayılı kararı gereğince; norm kadro fazlalığı nedeni ile yasal haklarınız ödenecek ve yeni döneme ilişkin sözleşmeniz yenilenmeyecektir. Genel Müdürlüğümüzün ilgi (b) yazısı ekinde yer alan Vakfımız İktisadi İşletmelerinin 13.06.2016 tarih ve 1037 sayılı yazısında; 1-İş akdi fesih edilecek eğitim öğretim personelinin sözleşme bitimine kadar okulumuzda çalıştırılmasının uygun olmayacağı fesih bildirimi ile birlikte görevden ayrılmalarının uygun olacağı, 2-Sözleşmesi Vakfımızca fesih edilen eğitim personeline bakiye süre ücreti, kıdem tazminatı ödemelerinin yapılacağı belirtilmektedir. Bu nedenle; bakiye süre ücretiniz ve kıdem tazminatınız ödenerek 17.06.2016 tarihi itibarı ile göreviniz sonlandırılmıştır.” gerekçesi ile davacının iş akdine son verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı şirket bir işletme olup; İşletmelerin genel olarak üç tür amacı vardır: Kar elde etme, varlığını sürdürme ve sosyal sorumluluk (topluma hizmet). Ekonomik bir birim olan işletme, toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üretilirken ekonomik olma ilkesi güder, faaliyetlerini verimli, etkin ve karlı şekilde yürütmeye çaba gösterir.
İşletmeler yaşamlarını devam ettirmek amacıyla çeşitli yönetsel ve organizasyonel kararları almakta serbest olmakla birlikte bu tür çalışmaların hukuksal sonuçları da önem taşımaktadır.
Yeniden yapılanma çalışmaları işletmelerin yukarıdaki amaçlarını gerçekleştirmelerine etkinlik kazandırmak için yapılabilir. Organizasyonda yapılması öngörülecek değişiklikler ancak bunların kuruluşlarına olanak veren yasal veya yönetsel metinlerde değiştirmeler yapılarak sağlanır. İşletmeler yaşamlarını devam ettirmek amacıyla çeşitli yönetsel ve organizasyonel kararları almakta serbest olmakla birlikte bu tür çalışmaların hukuksal sonuçları da önem taşımaktadır. İşletmesel nedene dayanan fesih halinde, işletmesel kararın yararlı veya amaca uygun olup olmadığı yönünde bir inceleme ve değerlendirme yapılamayacağı gibi yerindelik denetimi de yapılamaz. Buna karşılık yargı denetimi, bir işletmesel kararın alınıp alınmadığı, bu işletmesel kararın alınmasına yol açan işyeri içi veya dışı olguların gerçekten ...cut olup olmadığı, bu işletmesel kararın gerçekten uygulanıp uygulanmadığı ve işletmesel karar ile çalışma yerlerinin ortadan kalkması arsında sebep sonuç ilişkisinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılabilir. Yani işletmesel karar ile bu kararın uygulanmasında başvurulacak araç ve yöntemlerin ölçülmesi yargısal denetime dahildir. Davalı işverenin fesih kararı tutarlılık, keyfilik, ölçülülük ve gereklilik yönünden denetlenebilir.
Somut uyuşmazlıkta; 13.06.2015 tarihli “okul müdürlüklerinin gerekçelerini belirterek sözleşmelerinin sonlandırılmasının uygun olacağı teklifleri veya evlilik sebebi, kadro fazlalığı durumunda bulunmaları nedeni ile Yönetim Kurulu üyelerinin yaptığı inceleme sonunda” denilmek sureti ile “isimleri yazılı öğretmenlerin sözleşmelerinin yenilenmeyeceğinin, ihbar önel süresi dikkate alınarak tebliğine, sözleşme bitim tarihi itibarı ile yasal haklarının ödenmesine” ilişkin yazı içeriğinden Yönetim Kurulu kararının mahiyeti anlaşılmış olup, cevap dilekçesinde ve davalının aşamalardaki savunmalarından davacının ve bir kısım öğretmenlerin iş sözleşmelerinin istihdam fazlalığı ve norm kadro çalışması nedeni ile feshedildiği anlaşılmış olup, Yönetim Kurulu kararının getirtilmesine gerek duyulmamıştır.
Davalı cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesine Yönetim Kurulu kararını eklememiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; davalı taraf delil listesinde norm kadro çalışmasına ilişkin delile yaslanmadığı gibi, dosyaya da sunmadığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki SGK belgeleri incelendiğinde; her ne kadar davacının branşı olan Matematik kadrosuna öğretmen alınmadığı görülmüş ise de; davacı ile birlikte çıkartılan farklı branşlardaki öğretmenlerin yerine aynı branşta yeni öğretmen alımı yapıldığı anlaşılmış olup, buna göre kadro daralması nedeni ile istihdam fazlalığı ve davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığı iddiaları davalı tarafça ispatlanamadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b. 1 ve 355. Maddeleri gereğince ESASTAN reddine karar verilmiştir.
F)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 18/1 fıkrasında, Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Dairemizin 2014 yılından sonraki uygulamalarında; 5580 sayılı yasa kapsamındaki eğitim personeli için en az bir takvim yılı içi yazılı sözleşme imzalanmaktadır. Eğitim yılı devam ettiğinde eğitim personeli ile yasadan kaynaklanan yeni bir asgari süreli sözleşme imzalanmaktadır. Eğitim ve öğretim devam ederken, takvim yılı içinde ayrılan öğretmen yerine kalan süre için belirli süreli iş sözleşme yapılması olanağı vardır. Bu bir objektif neden kabul edilebilir. Ancak eğitim ve öğretim başına asgari süreli sözleşme yapıldıktan sonra eğitim ve öğretim devam ettiği için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için esaslı ve yenilenmesi içinde objektif neden olmadığı sürece eğitim personeli il yapılan sözleşmenin asgari süreli olarak kabul edilmekte ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında çalışanların iş güvencesi hükümlerinden yararlanabileceği kabul edilmekteydi.
Ancak; 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında çalışanların iş güvencesi hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 23.02.2018 tarih, 2017/1 Esas - 2018/2 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında da " 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında çalışanların iş sözleşmelerinin üst üste yenilense dahi yasadan kaynaklandığı ve belirli süreli iş sözleşmesi olması özelliğini koruduğu, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanların iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaklarına" karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi “ İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu" nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “ Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında çalışanların iş sözleşmelerinin üst üste yenilense dahi yasadan kaynaklandığı ve belirli süreli iş sözleşmesi olması özelliğini koruduğu, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanların iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaklarına ilişkin Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu" nun 23.02.2018 tarih, 2017/1 Esas - 2018/2sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı özel öğretim kurumunda matematik öğretmeni olarak çalışan davacının, davalı yanında, takip eden belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Şu halde, işe iade davası açılabilmesi yönünden iş sözleşmesinin kanun gereği belirli süreli olması sebebiyle 4857 sayılı Kanun"un 18 maddesindeki yasal şartları taşımadığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 35,90 TL. karar- ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL. karar- ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 157,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dosyanın ilk derece Mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Kesin olarak 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.