Esas No: 2018/5972
Karar No: 2022/85
Karar Tarihi: 19.01.2022
Danıştay 8. Daire 2018/5972 Esas 2022/85 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/5972 E. , 2022/85 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5972
Karar No : 2022/85
DAVACI : … Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Muğla İli, Milas İlçesinde bulunan … sayılı …. Grup maden işletme ruhsat sahasında faaliyet göstermekte olan davacı şirketten 2015-2016 yıllarına ait devlet hakkı farkı istenilmesine ilişkin işlem tesis edilirken hazırlanan rapora esas alınan, … Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Komisyon'un … tarihli raporunun "Termik santral, sanayi, ısınma amaçlı olarak satışı yapılan kömürlerde, kömürün tüvenan olarak satılması halinde tüvenan kcal/ton değerinin, zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan sonra satılması halinde ise zenginleştirilmiş kcal/ton değerinin alt ısıl kalori değeri başına 0,045 TL/ton olarak hesaplanması"na ilişkin kısmının ve 11/01/2017 tarihli Komisyon Raporunun "Termik santral, sanayi veya ısınma amaçlı olarak satışı yapılan kömürde, ocak başı satış fiyatının kömürün alt ısıl kalori değeri başına 0,045 TL/Ton olarak hesaplanması"na ilişkin kısmının iptalleri istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
2013 yılı uygulamasında, kömürün kullanım amaçlarına (termik, sanayi, ısıtma) göre sınıflandırılarak her sınıf için KcL/kg ve alt değerleri için ocak başı satış fiyatı belirlendiği, dava konusu komisyon raporlarında, herhangi bir kalorifik değer ayrıştırması ve kullanım amacı ayrıştırması yapılmadan tüm kalorifik değer türlerine haiz kömürler için aynı birim fiyat ve doğrusal orantı kullanılmasına ilişkin bir hesaplama yöntemi oluşturulmasının haksız olduğu, Maden Yönetmeliğinde, ocak başı satış fiyatı belirlenirken dikkate alınacak hususlar arasında kömürün kalorifik değerinin sayıldığı, santralde kullanılan kömürler düşük kalorifik değerli olduğundan piyasa satış fiyatının olmadığı belirtilerek düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
3213 sayılı Maden Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nde, üretilen madenin emsallerinin altında düşük fiyattan satılmasından kaynaklanabilecek Devlet hakkı kaybını önlemek amacıyla emsal fiyat uygulamasının düzenlendiği, Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucunda, gerek yurtiçi gerek ithal kömür piyasası, gerek diğer alternatif yakıt fiyatları göz önünde bulundurularak yerli kömürlerin ithal kömürle rekabetini artırabilmek amacıyla yerli kömür birim kalori fiyatlarının, ithal edilen birim kalori fiyatlarından %20 indirimli olarak planlandığı, mevzuatta belirtildiği gibi bölgesel farklılıklar dikkate alınarak, ülkemizde farklı bölgelerde, farklı özelliklerde kömür oluşumları mevcut
olduğundan (kalorifik değer, kükürt oranı, uçucu maddeler, küm ve nem oranı gibi) satış fiyatı ve pazarını belirlemede en önemli parametre olan kalorifik değer dikkate alınarak hesaplama yapılmasının uygun bulunduğu, yani, hangi bölgede, hangi kaloride kömür üretimi yapılırsa, o kalori değerinin 0.045TL ile çarpımı sonucunda ortaya çıkan satış fiyatı üzerinden ocak başı satış fiyatının ödendiği, böylelikle ülke genelinde farklı özellikte bulunan kömürler için uygulama birliğinin sağlandığı, mevzuatta verilen yetkiye istinaden enflasyon farkı gözetilmeksizin aynı fiyatların 2015 ve 2016 yılında da baz alındığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Muğla İli, Milas İlçesinde bulunan … sayılı …. Grup maden işletme ruhsat sahasında faaliyet göstermekte olan davacı şirketten … yıllarına ait devlet hakkı farkı istenilmesine ilişkin işlem tesis edilirken hazırlanan rapora esas alınan, … Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Komisyonun … tarihli raporunun "Termik santral, sanayi, ısınma amaçlı olarak satışı yapılan kömürlerde, kömürün tüvenan olarak satılması halinde tüvenan kcal/ton değerinin, zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan sonra satılması halinde ise zenginleştirilmiş kcal/ton değerinin alt ısıl kalori değeri başına 0,045 TL/ton olarak hesaplanması"na ilişkin kısmının ve 11/01/2017 tarihli Komisyon Raporunun "Termik santral, sanayi veya ısınma amaçlı olarak satışı yapılan kömürde, ocak başı satış fiyatının kömürün alt ısıl kalori değeri başına 0,045 TL/Ton olarak hesaplanması"na ilişkin kısmının iptalleri istemiyle açılmıştır.
Devlet Hakkı, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 3. maddesinde, maden istihracı ile sağlanacak gelirden devlet payına düşen kısım olarak; 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4. maddesinin (j) bendinde de, maden istihracından sağlanan gelirden ve/veya üretim yapılmayan ruhsat sahalarından proje beyanı üzerinden alınan devlet payına düşen kısım olarak tanımlanmıştır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun dava konusu işlemlerin tesis tarihinde yürürlükte olduğu şekliyle 14. Maddesinde, "(Değişik birinci fıkra: 10/6/2010-5995/8 md.) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(Ek fıkra: 10/6/2010-5995/8 md.) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(Ek fıkra: 10/6/2010-5995/8 md.) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır." hükmü getirilmiştir.
21.09.2017 tarih ve 30187 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Maden Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmış ancak dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğinin 6/11/2010 tarihli ve 27751 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan) "Devlet hakkına ilişkin genel hükümler" başlıklı 86. maddesinde, "(1) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
2) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(3) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır. Bu fiyat, işletme yöntemi, tenör/kalite, üretilen bölge, aynı pazar ortamı ve diğer özellikler göz önünde bulundurulduğunda benzer işletmelerdeki emsal fiyatlardan az olamaz. Benzer ürünün piyasada satış fiyatının oluşmaması durumunda, gerektiğinde piyasada fiyatı oluşan aynı veya benzer proses maliyeti olan tesisler emsal alınarak madenlerin ocak başı satış fiyatı belirlenir.
(4) Üretilen madenin ruhsat sahibine ait tesiste kullanılıyor olması halinde, aynı madenin piyasadaki ocak başı satış fiyatı emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(5) Aynı tesiste birden çok aşamada piyasa satış fiyatı oluşan ürünleri üreten tesislerde ocak başı satış fiyatı, tesisteki üretim sürecinde piyasa satış fiyatı olan ilk ürünün fiyatından madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak hesaplanır.
(6) Devlet hakkı hesabında madenin tüvenan olarak satış fiyatının olması, emsal fiyatının tespitinde üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Üçüncü fıkra uygulanarak tespit edilen tüvenan madenin ocak başı satış fiyatı, emsal fiyatından az olamaz.
...
(30) "Kömürlerde, kömürün kalorifik değeri, kükürt oranı, uçucu maddeler, nem oranı, işletme yöntemi, üretilen bölge gibi unsurlar dikkate alınarak, hiçbir işleme tabi tutulmadan satış fiyatı, belirlenen kömürün fiyatı emsal fiyatından az olmamak şartıyla piyasadaki satış fiyatıdır. Bir tesiste işleme tabi tutulanlarda ise bu suretle oluşan ve üçüncü fıkra hükümlerine göre belirlenen fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Enerji hammaddesi olarak kullanılan turba, kömür, asfaltit, bitümlü şist gibi madenlerde emsallerinden az olmamak şartıyla tüvenan olarak piyasada oluşan fiyat dikkate alınarak ocak başı satış fiyatı belirlenir.
..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinden, ruhsat sahibi tarafından beyan edilen asgari ocak başı satış fiyatının davalı idare tarafından denetlenebileceği ve bunun sonucunda eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde bunun tamamlattırılacağı açık olduğundan, devlet hakkına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek aksaklıkları ve tutarsızlıkları önlemek,
beyanlar arasında birliği sağlayarak devlet hakkı kayıplarının önüne geçmek amacıyla davalı idarenin dayanaklarını ortaya koymak suretiyle asgari emsal fiyat tespiti yapma konusunda yetkili olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim bu durum 6592 sayılı Kanun ile Maden Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişiklikle, "Madenlerden alınan Devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatı, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı ve uygulandığı yıl için belirlenerek Genel Müdürlükçe ilan edilir." denilmek suretiyle yasal temele de kavuşturulmuştur.
Ancak, davalı idarece ocak başı satış fiyatı tespit edilirken; sahaların üretim yöntemleri, çıkarılan madenin özellikleri, madenin kullanım alanları vb. özelliklerin dikkate alınmak suretiyle kömür madeni istihracı olan sahaları, bölgeler(pazarlar) bazında ayırarak tespit etmesi ve bu tespit edilen bölgeler(pazarlar) nezdinde ayrı ayrı fiyat tespiti yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Olayda ise; savunmada, emsal fiyat uygulaması esas alınarak hesaplama yapıldığı belirtilirken, ilgili yönetmeliğin yukarıda yazılı 86. Maddesinin 30. Fıkrasında belirtilen kriterlerin dikkate alındığına ilişkin ve aynı maddenin 3. Fıkrasında belirtildiği şekilde emsal ürünün hangisi olduğu, piyasa satış fiyatının olup olmadığı, şayet piyasada satış fiyatı oluşmamışsa (ki davacı oluşmadığını iddia ediyor); piyasa fiyatı oluşan aynı veya benzer "proses maliyeti" olan hangi tesislerin emsal alınarak ocak başı satış fiyatının belirlendiğine dair bir açıklamanın yer almadığı görülmektedir.
Bu durumda; emsal ocak satış fiyatının tespitine yönelik gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın ve dayanakları ortaya konulmaksızın, kömür madeni için 2015 ve 2916 yıllarına ait Devlet hakkı hesaplanmasına esas ocak başı satış fiyatının tespitine dair dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 19.01.2022 tarihinde, davacı vekili Av. … ve davalı idare vekili Av. …. 'nın geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
Devlet Hakkı, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 3. maddesinde, maden istihracı ile sağlanacak gelirden devlet payına düşen kısım olarak; 06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin 4. maddesinin (j) bendinde de, maden istihracından sağlanan gelirden ve/veya üretim yapılmayan ruhsat sahalarından proje beyanı üzerinden alınan devlet payına düşen kısım olarak tanımlanmıştır.
3213 sayılı Maden Kanunu'nun "Madenler" başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü
madde bu Kanuna göre madendir.
Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
IV. Grup madenler
...
b) Turba, Linyit, Taşkömürü ...." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Devlet hakkı" başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde de, "(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır.
...
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/8.mad.) Ruhsat sahibi tarafından beyan edilen ocak başı satış fiyatı Bakanlık tarafından denetlenir ve eksik beyanlar tamamlattırılır. ..." hükmüne yer verilmiştir.
06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Devlet hakkına ilişkin genel hükümler" başlıklı 86. maddesinde, "(1) Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.
(2) Üretilen madenin hammadde olarak kullanılması veya satılması halinde, aynı pazar ortamında madenin işletmelerdeki tüvenan olarak ocak başı satışında uygulanan fiyat, ocak başı satış fiyatıdır. Bu fiyat emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(3) Tüvenan madenin, herhangi bir zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan veya bir prosesten geçirildikten sonra satış fiyatının oluştuğu durumlarda, ocak başı satış fiyatı, madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak oluşan fiyattır. Bu fiyat, işletme yöntemi, tenör/kalite, üretilen bölge, aynı pazar ortamı ve diğer özellikler göz önünde bulundurulduğunda benzer işletmelerdeki emsal fiyatlardan az olamaz. Benzer ürünün piyasada satış fiyatının oluşmaması durumunda, gerektiğinde piyasada fiyatı oluşan aynı veya benzer proses maliyeti olan tesisler emsal alınarak madenlerin ocak başı satış fiyatı belirlenir.
(4) Üretilen madenin ruhsat sahibine ait tesiste kullanılıyor olması halinde, aynı madenin piyasadaki ocak başı satış fiyatı emsallerinden az olamaz. Emsal fiyatının tespitinde bu maddenin üçüncü fıkrası esas alınır.
(5) Aynı tesiste birden çok aşamada piyasa satış fiyatı oluşan ürünleri üreten tesislerde ocak başı satış fiyatı, tesisteki üretim sürecinde piyasa satış fiyatı olan ilk ürünün fiyatından madenin ocakta üretiminden ilk satışının yapıldığı aşamaya kadar oluşan nakliye, zenginleştirme ve varsa farklı prosese ait kullanılan tesis ve ekipmanın amortismanı dahil giderler çıkarılarak hesaplanır.
(6) Devlet hakkı hesabında madenin tüvenan olarak satış fiyatının olması, emsal fiyatının tespitinde üçüncü fıkra hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez. Üçüncü fıkra uygulanarak tespit edilen tüvenan madenin ocak başı satış fiyatı, emsal fiyatından az olamaz..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava Konusu İşlemlerin İncelenmesi:
Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinden, ruhsat sahibi tarafından beyan edilen asgari ocak başı satış fiyatının Bakanlık tarafından denetlenebileceği ve bunun sonucunda eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde bunun tamamlattırılacağı açık olduğundan, devlet hakkına ilişkin olarak ortaya çıkabilecek aksaklıkları ve tutarsızlıkları önlemek, beyanlar arasında birliği sağlayarak devlet hakkı kayıplarının önüne geçmek amacıyla davalı idarenin dayanaklarını
ortaya koymak suretiyle asgari emsal fiyat tespiti yapma konusunda yetkili olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Nitekim bu durum 6592 sayılı Kanun ile Maden Kanunu'nun 14. maddesinde yapılan değişiklikle, "Madenlerden alınan Devlet hakkına esas olan emsal ocak başı satış fiyatı, bölgeler de dikkate alınarak her madene ait ayrı ayrı ve uygulandığı yıl için belirlenerek Genel Müdürlükçe ilan edilir." denilmek suretiyle yasal temele de kavuşturulmuştur.
Kömür (IV. Grup) madeni için 2014 yılına ait Devlet hakkı hesaplanmasına esas ocak başı satış fiyatının tespitine dair … Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve …. sayılı işlemiyle, "Termik santrallere, sanayi, ısınma amaçlı olarak satışı yapılan kömürlerde, kömürün tüvenan olarak satılması halinde tüvenan kcal/ton değerinin, zenginleştirme işlemine tabi tutulduktan sonra satılması halinde ise zenginleştirilmiş kcal/ton değerinin alt ısıl kalori değeri başına 0,045 TL/Kcal katsayısı ile çarpımı sonucu oluşan fiyat üzerinden ocak başı satış fiyatının belirlenmesi"ne karar verilmiş, dava konusu Komisyon raporlarında ise 2015 ve 2016 yılı ocak başı satış fiyatının 2014 yılı ile aynı tespit edildiği, fiyat artışına gidilmediği anlaşılmaktadır.
… Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava Dairemizin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararıyla reddedilmiş ve karar İdari Dava Daireleri Kurulu'nun … tarih ve E:…., K:… sayılı kararı ile onanmıştır. Yine, 2015 yılına ait Devlet hakkı hesaplamasına esas ocak başı satış fiyatının tespitine dair Bakanlık Olurunun istemiyle açılan dava, Dairemizin 27/06/2019 tarih ve E:2016/3397, K:2019/6162 sayılı kararıyla reddedilmiş, İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 09/12/2020 tarih ve E:2020/22, K:2020/2986 sayılı kararı ile onanmış, … Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde …. tarihinde yayınlanan …. (b) grubu madenlere yönelik 2016 yılı ocak başı satış fiyatının belirlenmesi için oluşturulan komisyon raporunun iptali istemiyle açılan dava ise, Dairemizin 25/05/2021 tarih ve E:2019/8633, K:2021/2647 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Öte yandan, davacı tarafından bölgesel farklılıklar ile kömür madeninin kullanım alanları dikkate alınmadan, ocak başı satış fiyatının tespit edildiği iddia edilmekte ise de, davalı idarece farklı bölgelerde farklı kalorifik değerde kömür istihracı olduğu göz önüne alınarak kömür madeninin kalorifik değeri esas alınmak suretiyle ocak başı satış fiyatının tespit edildiği ve böylece kalori değeri baz alınarak bölgesel farklılıkların bertaraf edildiği anlaşıldığından davacının bu iddiasına da itibar edilmemiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
19/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.