Esas No: 2018/760
Karar No: 2022/315
Karar Tarihi: 20.01.2022
Danıştay 4. Daire 2018/760 Esas 2022/315 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/760 E. , 2022/315 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/760
Karar No : 2022/315
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : .... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ....
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden, 2012/1,2,3,4,5,6 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararda; davacıya fatura düzenleyen Erenköy Vergi Dairesi mükellefi .... Reklam Matbaa Kağıtçılık Elektronik ve Bilgisayar Ticaret Limited Şirketi ile Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi ... Matbaa Reklam Kırtasiye Bilgisayar Yazılım Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin, anılan mükellefler tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının kısmen onanması kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde ... Reklam Matbaa Kağıtçılık Elektronik ve Bilgisayar Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyata ilişkin hüküm fıkrası yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin, temyiz konusu kararın ... Matbaa Reklam Kırtasiye Bilgisayar Yazılım Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacıya fatura düzenleyen ... Matbaa Reklam Kırtasiye Bilgisayar Yazılım Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; mükellefin tabelacılık, reklam, matbaa hizmetleri işi yapmak üzere 04/11/2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 31/07/2012 tarihinde mükellefiyetinin vergi dairesince re'sen terkin edildiği, defter ve belge ibraz yazısının şirket müdürüne tebliğ edilmesine rağmen ibraz edilmediği, 18/11/2011 tarihli işe başlama yoklamasında, işyerinin yaklaşık 80 m2 olduğu, kirasının aylık 500,00 TL olduğu, iki çalışanının olduğu, demirbaş olarak 3 adet masa, 1 adet bilgisayar, 3 adet dolap, 3 adet sehpa, 7 adet koltuk, 1 adet faks makinasınIn bulunduğu, 03/10/2012 tarihinde yapılan yoklamada, adrese gidildiği, mükellefe ulaşılamadığının tespit edildiği, 20/09/2012 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefe ulaşılamadığının tespit edildiği, 2011 yılı defterinin tasdik ettirilmediği, 2011 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ticari bilanço karının 3.710,00 TL olduğu, net satışlarının ise 371.000,00 TL olduğu, 2011/11 dönem kdv matrahının 116.000,00 TL, 2011/12 döneminde ise 255.000,00 TL olduğu, 2011 yılı kdv matrahı toplamının 371.000,00 TL, 2012 yılı (ocak-temmuz dönemi) kdv matrahının 4.836.700,0 TL olmasına rağmen aylar itibarıyla ödenecek vergilerin cüzi miktarlarda olduğu, mükellefin re'sen terkin edildiği tarihten sonra da mükellef kurumdan mal/hizmet satın aldığını bildiren mükelleflerin bulunduğu, 24/09/2014 tarihi itibari ile toplam 9.496,00 TL vergi aslı borcunun bulunduğu ve bunun 3,79 TL'sinin ödendiği, yapılan karşıt incelemelerde mükellef kurumdan mal aldığını ve ödemelerinin bir kısmını çekle yaptığını belirten mükelleflerin çeklerinin yine kendi çalışanları tarafından tahsil edildiğinin tespit edildiği, mükellefin re'sen terkin edildikten sonra 50 cilt irsaliyeli fatura bastırdığı tespit ve değerlendirmelerine dayanılarak şirketin düzenlediği faturaların sahte belge olarak kabul edilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerden, mükellefin faaliyetinin kuruluşundan 9 ay sonra re'sen sonlandırılması, muhtelif zamanlarda yapılan yoklamalarda adreste mükellefe ulaşılamaması, mükellefin belirtilen ciroları yapacak ticari organizasyonun olmadığı, yüksek tutarlı beyanlarına rağmen cüzi miktarda vergi hesaplanması ve bu tutarların dahi ödenmemesi, re'sen terkin edilen tarihten sonra da yüksek miktarda fatura bastırılması ve alıcı firmalarca verilen Ba bildirimlerinden fatura düzenlemeye devam ettiğinin anlaşılması, bu nedenle mükellefin gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı ve bu mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığı anlaşıldığından kararın bu şirketten alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ilişkin kısmının bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının, .... Reklam Matbaa Kağıtçılık Elektronik ve Bilgisayar Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin kısmının oybirliği ile ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının, ... Mango Matbaa Reklam Kırtasiye Bilgisayar Yazılım Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nden alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin kısmının Üye ...'in karşı oyu ile BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacı adına fatura düzenleyen Erenköy Vergi Dairesi mükellefi ... Reklam Matbaa Kağıtçılık Elektronik ve Bilgisayar Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda; şirketin reklam ajanslarının faaliyetleri ile iştigal etmek üzere 10/10/2011 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, bilinen adreslerinde bulunamadığından bahisle 30/10/2012 tarihi itibariyle mükellefiyetinin re'sen terkin edildiği, mükellef şirket temscilcisi ...' nun mernis adresine defter belge isteme yazısı gönderilmesine rağmen tebliğ edilemediği, mükellef kurumun 17/10/2011 tarihli işe başlama yoklamasında, iş yerinin 90 m² büyüklüğünde ve 500,00TL kirasının olduğu, işyerinde sigortalı olarak bir kişinin çalıştığı, demirbaş olarak muhtelif büro malzemelerinin olduğu, adres değişikliği nedeniyle 12/03/2012 tarihli yoklamada, gelinen adresin merkez olduğu, başka bir yerde şube, depo, imalathane vb. işyerinin olmadığı, işyerinin 100 m² olduğu ve aylık 900,00.TL kirasının olduğu, bir çalışanın olduğu, aynı adreste 05/10/2012 tarihinde yapılan yoklamada şirketin faaliyetine devam ettiği, işyerinin 100 m² olup aylık kirasinin 500,00 TL olduğu, şube ve deposunun olmadığı, 5 çalışanının olduğu, demirbaş olarak işyerinde muhtelif büro malzemelerinin olduğu, aynı adreste yapılan 07/11/2012 tarihli yoklamada ise mükellefin adreste bulunmadığının tespit edildiği, mükellef kurumun mal ve hizmet aldığını ve mal ve hizmet sattığını bildirdiği mükelleflerle ilgili yapılan tespitlerde, haklarında olumsuz tespit bulunduğu ve özel esaslara tabi olduklarının anlaşıldığı, mükellefin 2011 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayı ile 2012 dönemi Ocak ila Eylül ayları arasında katma değer vergisi beyannamelerini verdiği, 2011 KDV matrahının 315.037,50 TL, 2012 KDV matrahının 3.274.509,70 TL olduğu, mükellefin Ba ve Bs formlarının incelenmesi ve bunların karşılaştırılmasında; mükellef kuruma ait 2011 Kasım ve Aralık dönemi Bs formunda 315.037,00 TL TL, 2011 hesap dönemi BS formunda 3.258.163,00 TL ve 2013 dönemi BS formunda 0,00 TL toplam mal veya hizmet satış tutarının bulunduğu, 2011, 2012, 2013 yıllarında mükellef kurumdan alım yaptığını bildiren mükelleflerce 2011 yılında 96 belge karşılığında toplam 1.760.153,00 TL, 2012 yılında 1328 belge karşılığında 27.167.482 TL ve 2013 yılında 25 belge karşılığında toplam 765.246,00 TL beyan edildiği, mükellefiyetinin re'sen terk edildiği tarihten sonra da mükelleften mal aldığını Ba formuyla bildiren mükelleflerin bulunduğu, mükellef kurumun vermiş olduğu 2011 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ekinde yer alan bilançosunda maddi duran varlığının olmadığı, stok alarak da sadece 517,47.TL ticari malı olduğu, mükellef kuruma ait motorlu araç bulunmadığı, mükellef kurumca verilen muhtasar beyannamelerinde, 2011 ve 2013 yıllarında işçi çalıştırdığına dair bir beyan olmadığı, mükellef kurumun 9.078,64.TL vergi borcu olmasına rağmen ödemediği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden, anılan mükellefin beyan edilen hasılatı gerçekleştirecek ticari kapasitenin bulunmadığı, Ba-Bs bildirimlerinde farklılıkların bulunduğu, tahakkuk eden vergilerin ödenmediği, mükellefiyetin re'sen terkininden sonra mükellef kurumdan fatura aldığını beyan eden mükelleflerin olduğu, anılan mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal veya hizmet karşılığında düzenlenmediği sonucuna ulaşıldığından, bu firmadan alınan faturalarda yer alan KDV indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın bu kısmı yönünden bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.