(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2019/4631 E. , 2020/1648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davacı-karşı davalı kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1982 yılında yörede yapılan kadastro sırasında çekişmeli, ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 635 parsel sayılı 8780,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle belgesizden ... adına tespit ve tescil edilmiş, intikallerle davacı-karşı davalılar adına paylı olarak tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydına 6591 m2 kısmının ormanda kaldığı şerhi 14/7/2014 tarihinde işlenmiştir.
Davacılar vekili 04/01/2016 tarihli dava dilekçeleri ile; dava konusu taşınmazın orman olmamasına rağmen tapu kaydına kısmen ormanda kaldığına dair şerh konulduğu, müvekkillerine ait taşınmazın 1981 yılı öncesinde orman niteliğini kaybettiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin tespitin iptaline ve tapu sicil kaydındaki orman şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Yönetimi vekili 26/02/2016 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın öncesinin orman olduğunu, kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ve fiili durum itibari ile de kısmen orman olduğunu ileri sürerek tapusunun iptaline, orman niteliği ile tapuya tesciline, tapu kaydı üzerinde mevcut üçüncü kişi yada kurumlar lehine mevcut tüm şerhlerin terkinine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, dava konusu taşınmazın 22/06/2016 tarihli bilirkişi heyet rapor ve krokisinde (B) harfiyle gösterilen 2189 m2"ye ilişkin kısmın kabulü ile orman şerhinin kaldırılmasına, karşı davanın kabulü ile, taşınmazın bilirkişi heyet rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 6591 m2 kısmının tapu kaydının iptali ile eylemli orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından vekalet ücreti yönünden, davacı-karşı davalı kişiler tarafından ise tapusu iptal edilen (A) kısmına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Asıl dava orman şerhinin silinmesi istemine, karşı dava ise tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 01/02/2013 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1983 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
1- Davacı-karşı davalı gerçek kişilerin esasa yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 6591 m2 kısmının 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı, 2012 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında da durumunun değişmediği, % 20-25 eğimli olduğu, Meşe, Çam, Kocayemiş ağaçlarıyla kaplı bulunduğu, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıdığı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı-karşı davalı gerçek kişiler vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı-davalı gerçek kişilerin ve davalı-karşı davacı ... Yönetiminin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanunun eklenen "kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet ve diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhe açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunmaz" şeklindeki 36/A maddesi ve aynı Kanunun 17. maddesi ile eklenen "bu kanunun 36/A maddesi hükmü henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır" hükmü uyarınca Orman Yönetiminin açtığı dava bakımından Orman Yönetimi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacı-karşı davalı gerçek kişiler tarafından Orman Yönetimine karşı açılan davanın kısmen kabul- kısmen reddine karar verildiği halde bu davada kendisini vekille temsil ettiren yanlar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulması ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Bu nedenlerle hüküm fıkrasının birinci bendinde bulunan “19 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı kanunun 16 ve 17. maddesinin bu davada uygulanmasına bu cümleden olarak;
Davacı vekili için davalılar aleyhine yukarıdaki Kanun gereğince Avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına.” şeklindeki paragrafların hüküm yerinden çıkarılarak yerlerine; “Davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmekle, davacı-karşı davalı Selahattin Uysal ve arkadaşları kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.800,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalı-karşı davacı ... Yönetiminden tahsili ile davacı-karşı davalılara ödenmesine; davalı-karşı davacı ... Yönetimi kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.800,00.-TL maktu vekalet ücretinin davacı-karşı davalılardan tahsili ile Orman Yönetimine ödenmesine" cümlesinin yazılmasına ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı gerçek kişilerin esasa yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, tarafların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.