5. Ceza Dairesi 2020/4899 E. , 2021/1780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : ..., Hazine
SUÇ : Sanıklardan ..., ... ve ... hakkında basit zimmet, diğer sanıklar hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma
HÜKÜM : Sanıklardan ..., ... ve ..."in eylemlerinin zincirleme basit zimmet suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet, diğer sanıklar hakkında atılı suçtan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nin 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette sanıklara atılı suçlardan zarar gören, 03/12/2013 tarihli gerekçeli kararın tebliği üzerine katılma ve temyiz talebinde bulunan ve katılma talebi ile ilgili bir karar da verilmeyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 28/10/2019 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, sanıklar hakkında zimmet ve denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçlarından açılan kamu davalarına 3628 sayılı Yasa"nın 18 ve CMK"nin 237/2. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının katılma talebinin KABULÜNE, sanıklar ..., ... ve ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan açılan kamu davalarında; katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle anılan suça yönelik verilen beraat hükümlerini temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazine vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin müdafilerin sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet, katılan ... vekilinin ise sanıklar ..., ... ve ... haklarında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Zimmet suçu yönünden 01/01/2009 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2005 yılı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
05/08/2017 tarihli ve 30145 mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemeleri kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar ile Yargıtaydan geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle tarafların yanıltıldığı anlaşıldığından, yüzüne karşı verilen hükme ilişkin sanık ... müdafin 30/10/2019 havale tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçunun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 20/01/2012 tarihli sorgu ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa"nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
S.S. Buket Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu üyesi olan sanıkların 2006 ilâ 2008 yıllarında kooperatifin banka hesabından farklı tarihlerde çektikleri paralardan 31.751,30 TL"yi uhdelerinde tutarak zincirleme basit zimmet suçunu işledikleri kabul edilen somut olayda; sanıkların savunmalarında kooperatif üyelerinden bir kısmına elden ödeme yaptıklarını ve bu kişilere yapılan ödemeler ve kooperatifin kuruluş aşamasında muhasebe işlemlerini yürüten Mustafa ..."a verilen ücret ile birlikte katılan ..."a yargılama aşamasında ödenen 6.000,00 TL"nin hükme esas alınan 09/07/2012 ve bu rapora ek 25/03/2013 tarihli bilirkişi raporlarında hesaba katılmadığını, kooperatifin bilirkişilerin incelediğinden başka bir yatırım hesabının daha olduğunu belirtmeleri karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi amacıyla, sanıkların elden ödeme yaptıklarını belirttikleri kooperatif üyeleri ile muhasebeci Mustafa ..."ın tanıklıklarına başvurulmasından, varsa bu tanıkların ellerinde bulunan makbuz veya belgelerin temin edilmesinden, kooperatif banka hesabından para çekme yetkisinin hangi sanıklar tarafından ne şekilde kullanıldığının tespitinden ve kooperatife ait başka bir banka hesabı bulunup bulunmadığının araştırılmasından sonra sanıkların sorumluluğunu ayrı ayrı irdeler ve önceki bilirkişi raporlarını karşılar şekilde uhdelerinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında yeni bir bilirkişi kurulundan rapor aldırılmasına müteakip hasıl olacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının ve suç vasfının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK"nin 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilen sanıklar hakkında 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 12/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.