Esas No: 2022/9993
Karar No: 2022/9944
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9993 Esas 2022/9944 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı işyerinde gönüllü köy korucusu olarak gösterilmesi nedeniyle ödenmeyen fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve diğer alacaklarının tahsili için davalıya dava açmıştır. Davalı ise davacının gönüllü köy korucusu olarak çalıştığını ve talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının taleplerinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hüküm temyiz edilmiştir. Yargıtay kararında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin uygulanması gerektiği açıklanmıştır. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimler nedeniyle, davalı tarafından vekâlet ücreti alınmasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir. Ancak, tarafların haklılık durumlarına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde belirlenen ücretlerden hesaplama yapılarak vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun hükümleri olarak da, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. ve 13. maddelerinin önemi vurgulanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili; asıl davada müvekkilinin davalıya ait işyerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışmasına rağmen kayıtlarda gönüllü köy korucusu olarak gösterildiğini, ancak fiilen ... Petrolleri Anonim Ortaklığı ... Bölge Müdürlüğüne bağlı sahalarda özel güvenlik görevi ifa ettiğini ileri sürerek ödenmeyen fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti ile birlikte diğer bir kısım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen davada ise ... sözleşmesinin haksız feshinden doğan kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili; davacının gönüllü köy korucusu olarak çalıştığını, aksi takdirde davalı bünyesinde kadrolu olarak çalışan güvenlik görevlilerine ödenen ücretin emsal olarak alınamayacağını, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak asıl davanın ve birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemesi Kararının Özeti
Dairemizin 14.09.2021 tarihli bozma ilâmına Mahkemece uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 6 ncı maddesine göre anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Tarife'nin 13 üncü maddesinde ise;
“(1)Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Öte yandan, Dairemiz uygulamasında, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim ile ilgili olarak Tarife'de bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada Mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacı, asıl davada bir kısım alacaklarının (fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti gibi) tahsilini istemiş, yargılama devam ederken açtığı birleşen dava ile (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi) diğer bir kısım alacaklarının daha tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise bir kısmı asıl davadan sonra bir kısmı birleşen davadan sonra olmak üzere çeşitli tarihlerde haricen ödeme yapmıştır. Davalının yapmış olduğu ödemeler, hükmedilen ve talep edilen alacak miktarları, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimden dolayı reddine karar verilen miktarlar ile tarafların haklılık durumları ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Tarife'ye göre asıl davada davalı lehine 8.462,76 TL vekâlet ücreti, birleşen davada davacı lehine 4.359,29 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432 nci maddesinin altıncı fıkrası ve 438 inci maddesinin yedinci fıkraları uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararda hükmün (A) fıkrasının (12) nci bendi ile (B) fıkrasının (7) nci bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine; “12-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 8.462,76 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ve “7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.359,29-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi .