Esas No: 2022/9989
Karar No: 2022/9940
Karar Tarihi: 20.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9989 Esas 2022/9940 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İşçi davacı tarafından davalı işverene karşı açılan alacak davasında, davalının gerekçeleri reddedilerek bir kısım alacaklarının tahsiline karar verilmiştir. Davacı taraf ayrıca kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep eden birleşen dava açmıştır. Davalı, işçinin gönüllü köy korucusu olarak çalıştığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Daire, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğine hükmetmiştir. Karar temyiz edilmiştir ve dosya incelendikten sonra hatalı bulunan vekâlet ücretleri belirlenmiştir. Kararda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ve 13. maddeleri ile ilgili açıklama yapılmıştır. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarında vekâlet ücreti düzenlemesi bulunmadığından ve ayrıca bu konuda Mahkemece belirlenen miktar bilinmediğinden, bu ücretlerden dolayı davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Kanun maddeleri açısından ise, davacı lehine 6.570,20 TL, davalı lehine 15.488,37 TL vekâlet ücreti, birleşen davada davacı lehine maktu 5.100,00 TL, davalı lehine 3.657,28 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri ise mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. ve 438. maddelerine göre açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili; asıl davada müvekkilinin davalıya ait işyerinde özel güvenlik görevlisi olarak çalışmasına rağmen kayıtlarda gönüllü köy korucusu olarak gösterildiğini, ancak fiilen ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Adıyaman Bölge Müdürlüğüne bağlı sahalarda özel güvenlik görevi ifa ettiğini ileri sürerek ödenmeyen fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti ile birlikte diğer bir kısım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen davada ise ... sözleşmesinin haksız feshinden doğan kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili; davacının gönüllü köy korucusu olarak çalıştığını, aksi takdirde davalı bünyesinde kadrolu olarak çalışan güvenlik görevlilerine ödenen ücretin emsal olarak alınamayacağını, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak asıl davanın ve birleşen davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemesi Kararının Özeti
Dairemizin 14.09.2021 tarihli bozma ilâmına Mahkemece uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe
1.Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 6 ncı maddesine göre anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Tarife'nin 13 üncü maddesinde ise;
“(1)Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Öte yandan, Dairemiz uygulamasında, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim ile ilgili olarak Tarife'de bir kurala yer verilmediğinden ve ayrıca işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusunu arttırdığı aşamada Mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilinemediğinden, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimlerden dolayı reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut olayda davacı, asıl davada bir kısım alacaklarının (fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti gibi) tahsilini istemiş, yargılama devam ederken açtığı birleşen dava ile (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi) diğer bir kısım alacaklarının daha tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise bir kısmı asıl davadan sonra bir kısmı birleşen davadan sonra olmak üzere çeşitli tarihlerde haricen ödeme yapmıştır. Davalının yapmış olduğu ödemeler, hükmedilen ve talep edilen alacak miktarları, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirimden dolayı reddine karar verilen miktarlar ile tarafların haklılık durumları ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Tarife'ye göre asıl davada davacı lehine 6.570,20 TL, davalı lehine 15.488,37 TL vekâlet ücreti, birleşen davada davacı lehine maktu 5.100,00 TL, davalı lehine 3.657,28 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Ne var ki bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432 nci maddesinin altıncı fıkrası ve 438 inci maddesinin yedinci fıkraları uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sonuç
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararda hükmün (A) fıkrasının (8) ve (9) uncu bentleri ile (B) fıkrasının (5) ve (6) ncı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine
(A) fıkrasında yer alan bentler yönünden;
“8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.570,20 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"
"9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.488,37 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,”
(B) fıkrasında yer alan bentler yönünden;
“5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"
"6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 3.657,28 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 20.09.2022 taihinde oy birliğiyle karar verildi .