Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/896
Karar No: 2022/9
Karar Tarihi: 19.01.2022

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/896 Esas 2022/9 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/896 E.  ,  2022/9 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/896
    Karar No : 2022/9

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Hafriyat İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, bir kısım emtia ve hizmet alımlarını gerçeği yansıtmayan faturalarla belgelendirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak sözü edilen faturalara dayalı katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre 2008 yılının Aralık dönemi için re'sen salınan katma değer vergisi, verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezası ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca aynı yıl için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
    ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:
    Davacıya fatura düzenleyen ... Otomotiv Petrol Ürünleri Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin, bu mükellef tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını kanıtlar nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle söz konusu mükelleften temin edilen faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına yapılan cezalı tarhiyatın değinilen kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
    Davacı şirkete fatura düzenleyen Atışalanı Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi ... Reklam Basın Yayın Organizasyon Tasarım Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda şu tespitlere yer verilmiştir:
    i. Şirket, 04/12/2007 tarihinde reklam ajansı faaliyetiyle iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirmiştir.
    ii. Bilinen adreslerinde bulunamaması nedeniyle şirketin mükellefiyeti 30/05/2010 tarihi itibarıyla terkin edilmiştir.
    iii. Şirketin yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine vergi incelemesi tarh dosyası nazara alınmak suretiyle yapılmıştır.
    iv. Bazı mükellefler hakkında yapılan aramalarda şirkete ait fatura ve diğer belgelere rastlanılmış, şirket bu sebeple incelemeye alınmıştır. Adı geçen şahıslar, başka firmalar adına fatura bastırıp bu firmaların adına fatura düzenlediklerini itiraf etmişlerdir.
    v. 26/05/2009, 16/07/2009, 16/10/2009, 22/09/2010 ve 27/10/2010 tarihlerinde şirketin ortaklık yapısı değişmiştir. Bu değişikliklerin bir kısmı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmemiştir.
    vi. 25/12/2007 ve 27/12/2007 tarihlerinde şirketin iş yerinin kapalı olması sebebiyle tespit yapılamamıştır.
    vii. Şirket hakkında 04/01/2008 tarihinde yapılan yoklamada, 04/12/2007 tarihinden itibaren reklam, basın ve yayın işiyle iştigal etmek üzere faaliyetine başlayan şirketin iş yerinde sadece demirbaşlarının bulunduğu, muhasebecisinin ... olduğu tespit edilmiştir.
    viii. Şirket hakkında 05/02/2009 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin faaliyetine devam ettiği, fatura ve sevk irsaliyesi kullanması gerektiği halde irsaliyeli fatura kullandığı tespit edilmiştir.
    ix. Şirket hakkında 01/02/2010 ve 06/07/2010 tarihlerinde yapılan yoklamalarda ise 2009 yılının Aralık döneminden itibaren şirketin ilgili adresten ayrıldığı, başka bir mükellefin faaliyette bulunduğu tespit edilmiştir.
    x. Kurucu ortaklar tarafından verilen ifadelerde, ... ve ...'in iş yerinde çalıştıklarını, ... ve ...'in muhasebeci olmaları sebebiyle şirket kuramadıklarından adlarına şirket kurulduğunu ancak şirketin tüm işlemlerinin verilen vekaletnamelerle bu şahıslarca gerçekleştirildiğini, şirketin ticaret yaptığına dair bir durumla karşılaşmadıklarını, ...'in emri üzerine fatura düzenlediklerini ancak sonrasında faturalardan ve diğer hususlardan şüphelenilmesi üzerine şirketteki hisselerini devrettiklerini beyan etmişlerdir. Adı geçen şahısların çalışanı olan şahsın ifadesi de bu ifadelerle aynı doğrultudadır.
    xi. Şirketin hisselerini devralan ...'ın alınan ifadesinde; kredi çekebilmek amacıyla yüksek cirolu bir şirkete ihtiyaç duyması üzerine ... ile ... adında mali müşavirlerle görüştüğünü, bunun üzerine şirketin hisselerini satın aldığını, şirketin adresi ile bu şahısların muhasebe bürosunun aynı yerde olduğunu, diğer şirket ortağı ...'ın da kendisinin ricası üzerine şirkete ortak olduğunu, kredi alma işinin gerçekleşmemesi üzerine şirket hisselerini tekrar devralınması konusunda ... ve diğer şahsa başvurulduğunu, bunun üzerine şirket hisselerini ... ve ...'a devrettiğini, şirketin naylon fatura işini yaptığını daha sonraki bir tarihte duyduğunu, bu süreçte şirketin herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını beyan etmiştir.
    xii. ... ve ....'ın ortağı olduğu diğer şirketler hakkında olumsuz tespitler yapılmıştır.
    xiii. ... ve ...'in ortağı olduğu başka firmalar hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı olumsuz tespitler yapılmış, bu şahısların muhasebe hizmeti verdiği şirketlerin birbirlerine karşılıklı olarak fatura düzenledikleri saptanılmıştır.
    xiv. ... ve ...'e ulaşılamamıştır. Ayrıca ...'in mali müşavirlere ait odaya üyeliği bulunmadığı, ...'ın mali müşavirlere ait odaya üyeliği bulunmakla birlikte hakkında uyarı cezası verildiği ve soruşturma açıldığı belirlenmiştir.
    xv. ..., ..., ... tarafından oluşturulan sahte belgelere yönelik operasyonda ... Matbaa tarafından bastırılan mükellef kurum unvanlı irsaliyeli faturalar ele geçirilmiştir. Bu faturalarla ilgili olarak matbaa firmasının yetkililerinin ifadesine başvurulmuş, bu yetkililer, anılan faturaların basımının taraflarınca yapılmadığı, adı geçen firmayı tanımadıklarını, fatura üzerindeki şahıs ismi ve kimlik numarası ile kendisine ait bilgilerin örtüşmediğini beyan etmişlerdir.
    xvi. Şirket 2007 yılının Aralık dönemine ait katma değer vergisi beyannamesi hariç diğer beyannamelerini vermiştir.
    xvii. Şirketin, katma değer vergisi matrahlarının çok yüksek olmasına rağmen ödenecek katma değer vergisi bazı dönemlerde cüzi tutarda çıkmıştır.
    xviii. Tahakkuk eden vergileri ödemeyen şirketin vadesi geçtiği halde ödenmeyen vergi borcunun 108.808,95 TL olduğu belirlenmiştir.
    xix. Şirketin katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilen tutarlar ile Bs formlarında bildirilen tutarlar ve şirketten alış yapan firmaların Ba formalarında beyan edilen tutarlar arasında uyumsuzluk ve tutarsızlık olduğu tespit edilmiştir.
    xx. Tüm bu tespitler ışığında şirketin ... ve ... tarafından sahte fatura ticareti yapmak amacıyla kurulduğu sonucuna varılmıştır.
    Yukarıda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden; şirketin yasal defter ve belgelerin ibraz etmemesi, başka mükellefler nezdinde yapılan aramalarda mükellefe ait faturalara rastlanılması, şirkete ait hisse devirlerinin ilan edilmemesi, kurucu ortaklarının verdikleri ifadelerde şirketin paravan olarak kullanıldığını ve şirketin gerçek bir faaliyette bulunduğuna dair bir emarenin bulunmadığını beyan etmesi, katma değer vergisi matrahlarının yüksek olmasına karşın ödenecek vergilerin cüz'i çıkması, şirketin verdiği Ba-Bs formları ile karşı mükelleflerin bildirimlerinin uyumsuz olması, şirketin ortaklarının ortak olduğu diğer şirketler hakkında olumsuz tespitlerin bulunması, şirket adına sahte olarak basılmış faturalara rastlanılması, tahakkuk eden vergilerin ödenmemesi hususları birlikte dikkate alındığında şirketin sahte fatura ticareti yaptığı sonucuna varılmıştır.
    Bu durumda, davacı adına faturayı düzenleyen şirket tarafından faturalarda yazılı katma değer vergisinin Hazineye aktarıldığına dair yeterli delil bulunmaması nedeniyle bu faturalara ait katma değer vergilerinin davacının indirimleri arasından çıkarılmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Davacı adına fatura düzenleyen her iki şirket hakkında yukarıda ulaşılan sonuç dikkate alındığında yeniden düzenlenen katma değer vergisi beyan tablosu uyarınca tarh eden verginin 36.331,08 TL'lik kısmı ile buna isabet eden cezanın hukuka uygun, cezalı tarhiyatın diğer kısmının ise hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
    Harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi 213 sayılı Kanun'un 353. maddesinin (1) numaralı fıkrasında özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren eylemler arasında sayılmadığı gibi kesilen ceza maddenin öngörülüş amacına da uygun düşmediğinden davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ... Otomotiv Petrol Ürünleri Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği faturalara ait katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesinde hukuki isabet; ... Reklam Basın Yayın Organizasyon Tasarım Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği faturalara ait katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesinde hukuka aykırılık bulmayarak bu sonuca göre oluşacak katma değer vergisi beyan tablosuna istinaden dava konusu cezalı tarhiyatın, 36.331,08 TL'lik kısmı yönünden davayı reddetmiş, cezalı tarhiyatın bu tutarı aşan kısmını ve özel usulsüzlük cezasını kaldırmış, taraflar aleyhine yargılama giderlerine ve taraflar lehine vekalet ücretine hükmetmiştir.
    Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 18/03/2016 tarih ve E:2014/991, K:2016/1459 sayılı kararı:
    Davalı tarafından ileri sürülen iddialar, kararın dava konusu cezalı tarhiyatın ... Otomotiv Petrol Ürünleri Turizm Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınan faturalardan kaynaklanan kısmının ve dava konusu özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
    ... Reklam Basın Yayın Organizasyon Tasarım Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında davacıya fatura düzenlediği dönemde faal olmadığına dair herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Aksine 05/02/2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin faaliyetine devam ettiği tespit edilmiştir. Öte yandan şirket ilgili dönemde beyannamelerini de vermiştir. Davacının faturaları çekle ödediğini beyan etmesine rağmen bu husus araştırılmamıştır.
    Bu nedenle söz konusu şirket tarafından düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususu açık ve somut bir şekilde ortaya konulamadığından, cezalı tarhiyatın bu kısmında ve Vergi Mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkrasında hukuki isabet bulunmamıştır.
    Daire bu gerekçeyle davacının temyiz istemini kabul ederek kararın, cezalı tarhiyatın, ... Reklam Basın Yayın Organizasyon Tasarım Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınan faturalarından kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, cezalı tarhiyatın diğer kısmının ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkralarına davalı idare tarafından yöneltilen temyiz istemini reddetmiş ve değinilen hüküm fıkralarını onamıştır.
    Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararı üzerine davayı yeniden inceleyen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış, aynı Kanun'un 310. maddesinde, feragat ve kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde ise feragat ve kabulün kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı kurala bağlanmıştır.
    6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 3. maddesinin (10) numaralı fıkrasında; bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu düzenlenmiştir.
    Anılan Kanun'un 10. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (b) bendinde ise davadan vazgeçme dilekçelerinin ilgili tahsil dairesine verileceği ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarihin ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçelerin ilgili yargı merciine gönderileceği hükmüne yer verilmiştir.
    Davacı, 07/10/2016 tarihinde davalı idareye verdiği dilekçeyle dava konusu vergi ve cezaların 6736 sayılı Kanun'a göre yapılandırılmasını talep etmiş ve açmış olduğu işbu davadan vazgeçmiştir. Bu nedenle dava konusuz kalmıştır.
    Her ne kadar davacı, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin mezkur kararı sonrası yapılandırmadan vazgeçtiğini belirtmiş ise de davacı tarafından iradesini sakatlayan bir gerekçenin sunulmamış olması, davalının yapılandırma tablosunu oluşturması ve davacı tarafından taksitlerin ödemeye başlanması dikkate alındığında bu talep itibar edilecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, davacının 6736 sayılı Kanun'dan yararlanmak amacıyla davadan feragat ettiği dikkate alındığında hakkaniyet ilkesi gereği davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine gerek bulunmamaktadır.
    Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle konusu kalmayan istem yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
    Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 27/12/2018 tarih ve E:2017/2577, K:2018/8246 sayılı kararı:
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36 ve 125. maddeleri ile 6736 sayılı Kanun'un 10. maddesinin (13) numaralı fıkrası dikkate alındığında, 6736 sayılı Kanun'da belirtilen dava açmama veya açılan davalardan vazgeçme şartı, Kanun'dan yararlanılmasına ilişkin olup anayasal bir hak olan dava açma hakkını kısıtlayıcı niteliği bulunmamaktadır. Dava açmama ya da açılan davalardan vazgeçme şartına uymama halinde anılan Kanun hükümlerinden yararlanılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan 6736 sayılı Kanun'a ait genel gerekçe göz önünde bulundurulduğunda, Kanun'la getirilen ödeme kolaylıklarından yararlanılmasının tamamen ilgililerin serbest iradelerine bırakıldığı, bu konuda herhangi bir zorunluluk getirilmediği anlaşılmaktadır.
    07/10/2016 tarihli dilekçeyle 6736 sayılı Kanun'dan yararlanmak üzere başvuruda bulunulan davacı tarafından, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararının tarafına tebliği üzerine, 21/11/2016 tarihinde Mahkeme kaydına alınan dilekçeyle davalı idareye yeniden başvuruda bulunularak yapılandırma talebinden vazgeçildiği belirtilmiştir. Bu aşamada mahkemece bozma üzerine henüz bir karar verilmemiştir.
    Bu durumda, davacının başvurusunun 6736 sayılı Kanun'da öngörülen başvurusu süre içinde olması ve anılan Kanun'da da Kanun hükmünde yararlanma talebinden bulunanların bu talepleriyle bağlı oldukları ve yine başvuru süresinde önceki başvurudan vazgeçerek dava açamayacakları veya açtıkları davalara devam edemeyecekleri yolunda herhangi bir kural bulunmaması dikkate alındığında davacının, davasına devam edilmesine dair iradesinin göz önüne alınması yargısal bir zorunluluktur.
    Bu nedenle davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
    Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı üzerine Danıştay Dokuzuncu Dairesinin temyiz incelemesi sonucunda verdiği kararı dikkate alarak davayı bu yönüyle inceleyen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararı:
    Vergi Mahkemesi, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin temyiz incelemesi sonucu kesinleşen kısımlarını kararında belirtikten sonra, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Dokuzuncu Dairesince bozulan hüküm fıkrası yönünden, bir önceki kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiş, davacı aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde duruşmalı işler için belirlenen vekalet ücretine hükmetmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: ... Reklam Basın Yayın Organizasyon Tasarım Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu şeklinde bir genelleme yapılması mümkün olmayıp kendileri adına düzenlenen faturaların sahte olduğu hususunun açık ve somut bir şekilde ortaya konulmasının gerektiği, vergi inceleme elemanınca Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan düzenlemelere uyulmaksızın rapor düzenlendiği, satın alınan malların bedellerinin çek ile ödenmesine karşın bu konuda herhangi bir saptamanın yapılmadığı, kullanılan faturalar yönünden kastın varlığının aranılmasının gerektiği, diğer taraftan şirket adına düzenlenen raporlara istinaden yapılan tarhiyatların kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadığı, söz konusu firmanın vergisel yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı sorumlu tutulmalarının hukukun temel kurallarına aykırı olduğu, davaya duruşmasız devam edilmesine karşın Mahkemece ısrar kararında aleyhlerine duruşmalı işler için belirlenen vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
    2- ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
    3- Yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden, yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
    4- Davacıdan hüküm altına alınan tutar üzerinden, mahkemece karara bağlanan nispi harç mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili hükümleri ve Kanun'a ek (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
    2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi