14. Hukuk Dairesi 2018/5610 E. , 2019/7193 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.05.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, davalı ... Belediyesi ve.... Köyü yönünden reddine dair verilen 02.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Maliye Hazinesi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki bulunduğu 2320 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yolu olmadığını, yola ulaşabilmek amacı ile davalıya ait 2320 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili, 2320 ada 1 parsel sayılı taşınmazın malikinin Hazine olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı Maliye Hazinesi vekili, geçit tesisi durumunda maliki bulunduğu 2320 ada 1 parsel sayılı taşınmazda değer kaybı olacağından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davalı ... ve Kalburcu (Köyü) Mahallesi aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Maliye Hazinesi aleyhine açılan davanın kabulü ile Kocaeli İli, Körfez İlçesi, Kalburcu Köyü 2320 Ada 1 No"lu parselde fen bilirkişi Şükrü Domaç’ın hazırlamış olduğu 27.01.2015 tarihli rapor ve krokisinde sarı boya ile taradığı (A) harfiyle gösterdiği 25.31 m2 yüzölçümündeki güzergahtan 1.265,50TL bedel karşılığında aynı yer 2320 ada 5 No"lu parsel lehine geçit hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Maliye Hazinesi vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 747/2.maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı, taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince, hükme esas bilirkişi raporunda 2320 ada 5 parsel lehine geçit hakkı tesis edilebilecek tek bir güzergah belirlenmiş, belirtilen bu güzergah üzerinde davalı Hazineye ait 2320 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölecek şekilde yol tesis edilmiştir. Ancak davalı taşınmazını ikiye bölerek ekonomik ve geometrik bütünlüğünü bozacak şekilde geçit hakkı tesisi, yükümlü taşınmaza en az zarar verme ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine aykırılık oluşturmaktadır.
Geçit ihtiyacının, geçit hakkı isteyen taşınmaz malikinin subjektif durumuna ve kişisel arzularına göre değil, objektif esaslara göre belirlenmesi gerektiği ilkesi uyarınca çevre yollara geçit kurma olasılığı olan tüm taşınmazlar yapılacak keşifte yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mevcut kullanım durumlarına göre saptanmalı, en az zarar görecek yer belirlenmeli, gerektiği takdirde üzerinde geçit tesis edilebilecek taşınmazın malikleri de davaya dahil edilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Belirtilen hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde davalı Hazineye ait 2320 ada 1 parselin ekonomik bütünlüğünü bozacak şekilde geçit hakkı tesisi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Maliye Hazinesinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.