1. Hukuk Dairesi 2016/14686 E. , 2019/6737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, adına kayıtlı taşınmazlar üzerine kat karşılığı inşaat yapılmak üzere dava dışı babası ile davalının dava dışı eşi ... arasında yazılı protokol düzenlendiğini, inşaat işlemleri bahanesiyle davalının eşi dava dışı ...’in kendisinden vekaletname aldığını, bu vekaletname ile 3 parça taşınmazını, vekalet görevini kötüye kullanarak, eşi davalı ...’e temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptalini ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yapılmış kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davacıya verilecek 40 daire karşılığında davacının bilgisi dahilinde kendisine temlikin yapıldığını, 24 adet dairenin davacıya teslim edildiği, 16 adedinin de 31.12.2006"da teslim edileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işlem tarihinde davacının ehliyetsiz olduğu adli tıp kurumu raporu ile saptandığı gerekçesiyle 1773 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 1725 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, başka taşınmazlarla tevhit edildiği ve üzerinde kat irtifakı kurulduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ..."ün temlik tarihinde ehliyetsiz olduğu Adli Tıp Kurumu"ndan elde edilen raporla belirlenmek suretiyle 1273 ada 1 ve 2 parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının temyizine gelince; 1275 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 944/3404 payı kayden davacıya ait iken 06.08.1996 tarihinde davalı ..."e satış suretiyle temlik edildiği, daha sonra 1725 ada 1 sayılı parselle tevhit edilerek 1725 ada 3 sayılı parselin oluştuğu ve üzerinde bina yapılmak suretiyle kat irtifakı kurularak müstakil bağımsız bölümlerin meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacı önceden maliki olduğu 1725 ada 2 parselle ilgili olarak eldeki davayı açmış ve mahkemece, 1725 ada 2 no"lu taşınmazın tevhit sonunda başka parselle birleştiği ve üzerinde bina yapılarak kat irtifakı kurulduğundan bahisle bu parsel için açılan davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davacının akit tarihinde ehliyetsiz olduğu sabittir. Öyleyse yapılan pay temlikine de hukuki sonuç bağlanamaz. Bir başka ifadeyle davacının yapmış olduğu temliki tasarrufun geçersiz olduğu ve iptalinin gerektiği tartışmasızdır. Ne varki başka parselle tevhit edildikten sonra üzerine bina yapılarak kat irtifakı kurulduğuna göre, çekişmeye konu 1725 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hukuki varlığını kaybettiği ve yeni mülkiyet durumu doğduğu gözetilmek suretiyle, davacıdan davalı ..."e yolsuz olarak geçen paydan kaynaklanan ve davalı adına özgülenen kat irtifaklı bağımsız bölümlerin tespit edilerek, bu bölümler bakımından (üzerinden) bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere 1725 ada 2 parselin hukuki varlığı bulunmadığından bahisle mahkemece bu istek yönünden davanın reddedilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde 1725 ada 3 sayılı parselde davalı adına kayıtlı olan bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden daha önce karar verilip temyiz incelemesinden geçtiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi ise süresinde yapılmadığından bahisle 15.06.2016 tarihli ek karar ile reddedilmiştir.
Ek karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğinden, davalı vekiline tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın, muhatabın iş takibinde olduğundan bahisle aynı konutta ehil işçisi ...’a teslim edilmek suretiyle tebliğ edildiği, davalı vekilinin sunduğu evraklar incelendiğinde, ...’ın davalı vekili Av. ...’ın işyerinde çalıştığına dair bir kayıt bulunmadığı, gerekçeli kararın davalı vekiline tebliğinin usulsüz olduğu ve temyizin süresinde yapıldığı anlaşıldığından, yerinde olmayan 15.06.2016 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.177.01 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.