14. Hukuk Dairesi 2018/5766 E. , 2019/7192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/03/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, 696 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın tefrikine dair verilen 08/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 109 ada 4 parsel, 112 ada 3 parsel, 117 ada 9 parsel, 118 ada 13 parsel, 119 ada 6 parsel, 560 parsel, 696 parsel, 633 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, 696 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatlar hakkında dava açtıklarını, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunmuştur.
... Sulh Hukuk Mahkemesi 09.07.2014 tarihli 2014/171 Esas ve 2014/470 Karar sayılı ilamı ile ... ilçesi,.... Mahallesi,... Mevkii 696 parsel ve...ı Mevkii 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın tefrikine ve ayrı bir esasa kaydedilmesine; geri kalan parseller yönünden davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 117 ada 9 parsel, 119 ada 6 parsel, 109 ada 4 parsel, 112 ada 3 parsel, 118 ada 13 parsel, ...Mevkii 560 parsel, Köy İçi Mevkii 633 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar vermiştir.
Tefrik edilen ve yargılamasına devam edilen 754 parsel sayılı taşınmaz yönünden ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/468 Esas ve 2015/278 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne, ortaklığın satış sureti ile giderilmesine; 696 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise bir kısım davalılar tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine muhdesatın aidiyeti davası açılması ve bu davanın kesinleşme sürecinin uzun zaman alacağı gerekçesiyle davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar vermiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı Kanunun 51. maddesine göre de, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Aynı Kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. 11. maddeye göre ise erginlik 18 yaşının doldurulmasıyla başlar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucudur. Reşit olmayan kimse medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de; sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetine haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabilir. Ancak mahkemece davalının reşit olmadığının tespiti halinde re"sen kanuni mümessile tebligat yapılarak davada taraf olması sağlanmalıdır.
Somut olaya gelince, 754 parsel sayılı taşınmazda hissedar olan Mehmet Erim"in mirasçılarından ..."ın nüfus kaydına göre 01.01.2000, ..."ın nüfus kaydına göre 22.05.2012 doğumlu olduğu, yargılama aşamasında dava dilekçesi dahil tüm tebligatların adı geçen davalılar adına yapıldığı anlaşıldığından, bu davalılar hakkındaki davanın yasal temsilcilerine yöneltilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yaşı küçük ... ve ..."a dava dilekçesi tebliği ile usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 30.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.