8. Hukuk Dairesi 2016/20606 E. , 2016/17036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, haczedilen mahcuzların müvekkiline ait olduğunu, faturaları bulunduğunu, borçlu şirket yetkilisinin daha öncesinde müvekkilinin yanında sigortalı olarak çalıştığını, alacaklı ile borçlu şirket yetkilisinin işbirliği yaparak borçlu şirket yetkilisinin aleyhlerine sonuç doğurmak üzere haciz sırasında hazır bulunduğunu iddia etmelerinin kötü niyetlerini ortaya koyduğunu davanın kabulü ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili; davacı 3. kişi ile borçlu şirket yetkililerinin ortak iş yapmak üzere anlaştıklarını, haczedilen ve muhafaza altına alınan mahcuzların borçlu şirkete ait olduğunu, borçlu şirket yetkilisinin haciz ve muhafaza sırasında hazır bulunduğunu ve daha önceden haczedilmiş olan makineleri gösterdiğini açıklayarak davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine karşın duruşmaya katılmamış, cevap da vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı 3.kişi tarafından ibraz edilen faturaların borcun doğumundan ve takip tarihinden sonraki tarihli olduğu, borçlu şirket yetkilisinin haciz mahallinde hazır olduğu ve haczedilen mahcuzların kendilerine ait olduğunu beyan ettiği, buna ilişkin belge sunduğu, tanıkların, haciz yapılan adrese borçlu şirkete ait makinelerle birlikte taşındıklarını beyan ettikleri bu hali ile davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK"nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Haciz sırasında hazır bulunan borçlu ...yetkilileri, davacı 3. kişi şirket ve alacaklı arasındaki ilişki, bağ veya bağlantılar ile dava dosyasının tam olarak aydınlatılması bakımından;
Borçlu ...nin ilk kuruluşundan itibaren adresleri, hisse ve ortaklık değişiklikleri dahil tüm ortaklık yapıları ve yetkili temsilcileri dahil tüm ticaret sicil kayıtlarının; davacı 3.kişinin işe başlama tarihini de gösterir vergi kayıtlarının; borçlu şirket ile 3.kişinin yanında çalışanları gösterir SGK kayıtlarının ve borçlu şirket ortakları ile alacaklının akraba olduğu iddia edildiğine göre akrabalık bağının tespiti bakımından bu kişilere ait nüfus kayıtlarının ilgili yerlerden getirilerek incelenmesi, ayrıca eldeki davaya konu 1.9.2012 tarihli haciz sırasında hazır bulunan borçlu şirket yetkilileri, borçlu şirketin adresinde yapılan 27.12.2010 tarihli hacze konu menkullerin davaya konu haciz mahalline getirildiğini, getirilen menkullerin bilgilerini içerir envanter listesi hazırladıklarını bildirdiğine göre bahsi geçen envanter listesinin borçlu şirketten temin edilerek, makine mühendisi bilirkişi katılımı ile haciz mahallinde keşif yapılmak suretiyle borçlu şirketin adresinde yapılan 27.12.2010 tarihli hacze konu menkuller ile eldeki davaya konu 1.9.2012 tarihinde haczedilen mahcuzların karşılaştırılması, menkullerin seri numaralarının silinmesi gibi bir durumun söz konusu olup olmadığının açığa kavuşturulması için denetime elverişlli bilirkişi raporu alınması, 10.7.2013 tarihli bilirkişi raporunda 3. kişiye ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin bulunduğu rapor edilmesine karşın defterlerin kapanış tasdiki bulunup bulunmadığının rapor edilmediği anlaşıldığından bu hususta ek bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu araştırmalar sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.