12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6324 Karar No: 2020/3065 Karar Tarihi: 04.06.2020
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/6324 Esas 2020/3065 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüş taksirle yaralama suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Olayda, sanığın işlettiği fırın depolarında çalışan işçi, fındık kabuğu bulunan çuvalları alırken üzerine devrilen çuvallar sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmıştır. Bilirkişi raporunda, işyerinde alınması gereken tedbirlerin alınmadığı ve işverenin üzerine düşen görevleri yerine getirmediği belirlenmiştir. Mahkeme, sanığın asli kusurlu olduğunu ve TCK'nın 89/1, 62, 50/1-a, 52, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, hükmün adli para cezasına çevrilemeyecek şekilde hürriyeti bağlayıcı ceza tercih edilmesi nedeniyle kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle karar temyiz edilerek bozulmuştur. Kanun maddeleri açıklamaları: TCK'nın 89/1 maddesinde hapis cezası ve adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmüştür. TCK'nın 50/2 maddesi ise, hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğini belirtmektedir.
12. Ceza Dairesi 2019/6324 E. , 2020/3065 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1, 62, 50/1-a, 52, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ..."ın sanık ..."nun işlettiği ekmek fırınında işçi olarak çalıştığı, olay tarihinde katılanın çalıştığı iş yerinin arka bölümünde bulunan deposundan fındık kabuğu bulunan çuvalları almak isterken üst üste istifli bulunan çuvalların üzerine devrilmesi sonucu basit tıbbi müdahale ile giderilebicek şekilde yaralandığı olay sebebi ile alınan bilirkişi raporunda; işyerinde alınması gereken tedbirlerin alınmadığı, yakacak çuvallarının istiflenme yüksekliğinin güvenli olmadığı, dolayısıyla koruyucu çerçeve veya istif rafı terek gibi devrilmeyi önleyici tedbirlerin alınmadığının tespit edildiği, işyerlerinde çalışan personelin çalışma esnasında tehlikeli durum ve hareketlerden kaçınması, işverenin bu konuda çalışanlarını bilgilendirmesi ve eğitmesi gerektiği, işverenin işyerinde geniş anlamda doğmuş ve doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorunda olduğu, günümüz teknolojisinin öngördüğü önlemleri dahi almakla yükümlü olduğu, işçinin iş sağlığı ve güvenliğini kendi inisiyatifine bırakılamayacağı, sanığın üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmediği bu sebeple asli kusurlu olduğu; tespit edildiği anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, TCK"nın 89/1. maddesinde hapis cezası ile adli para cezasının seçenek yaptırım olarak öngörüldüğü, uygulama yapılırken hürriyeti bağlayıcı cezanın tercih edilmiş olması nedeniyle, aynı Kanunun 50/2. maddesi hükmü uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.