Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4086
Karar No: 2018/4211
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/4086 Esas 2018/4211 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/4086 E.  ,  2018/4211 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, resmi tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; davacının davalı işveren ... Kardeşler Gıda San. Tic. A.Ş.de depo sorumlusu olarak 02.02.2007 ve 26.01.2013 tarihleri arasında sürekli olarak çalıştığını, bu süreçte davalı işveren tarafından kendilerine ait farklı işyerlerinde sigortalı olarak gösterildiğini, davacının 26.01.2013 tarihinde işverence iş akdinin feshedildiğini öğrendiğini, takip eden mesai günü davalıya 28.01.2013 tarih ... yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini ve yine aynı tarihte davalı işveren tarafından kendilerine 29.01.2013 tarih 01622 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davacının çalışma saatlerinde gösterilenin aksine hemen hemen her gün mesai bitiminden itibaren 1-2 saat fazla çalıştırıldığını, cumartesi günleri de mesai bitiminden sonra çalıştırıldığını ve bu çalışmalara dair kendisine ücret ödenmediğini, davacının dini bayramlarda arife günü ve bayramın son günü olmak üzere diğer tüm resmi tatillerde tam gün olarak çalışmış olmasına rağmen buna ilişkin ücret ödenmediğini, kullandırılmayan yıllık izinlerin ödenmediğini ve denetim olacağı gerekçesiyle yıllık izin pusulasının davacıya imzalattırıldığını, iş akdi haksız feshedilen davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini ve bu sebeplerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 200,00 TL fazla çalışma ücreti, 200,00 TL resmi tatil çalışma ücreti, 100,00 TL yıllık izin ücreti, 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL ihbar tazminatı olmak üzere, kıdem tazminatı yönünden akdin feshi tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile, diğer alacaklar için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili özetle;Davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını bu nedenle davanın reddedilmesini, davacının iddia ettiğinin aksine 02.02.2007 tarihinde değil 01.09.2009 tarihinden 26.01.2013 tarihinde kadar davalı şirkette depo elemanı olarak çalıştığını, davacı şirketten kavga ederek ve çalışma huzurunun bozarak kendi isteğiyle ayrıldığını ve 26.01.2013-28.01.2013 tarihlerinde mazeret bildirmeksizin işyerine gelmediğini, davacının iddia ettiğinin aksine fazla çalışma, resmi tatil çalışması yapılmadığını ve kullanmadığı yıllık izin bulunmadığını, davacının ve tüm işçilerin fazla çalışması ve tatil çalışması olduğunda hak ettikleri ödemelerin yapıldığını, davacının çalıştığı süre içerisindeki tüm hak ettiği hak ve alacaklarının yasal mevzuat çerçevesinde bordrolara bağlanarak bankadaki hesabına ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan inceleme ve değerlendirmede; açılan davanın işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmış, bu konuda tüm deliller toplanmış, mevcut kayıt ve belgeler celp edilmiş, bilirkişiden rapor alınmış, dosyada mevcut mahkememizce de itibar edilen bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının davalı işverene ait iş yerinde 02/07/2007 tarihinde çalışmaya başladığı, iş akdinin 26/01/2013 tarihinde sonlandırıldığı anlaşılmış, her ne kadar davalı taraf davacının kendi iş yerlerinde 01/09/2009 tarihinde işe başladığını belirtmiş ise de davacının o tarihe kadar dava dışı ... A.Ş."de çalışmaya başladığı, ancak ... A.Ş."nin kurucularının arasında davalı şirketin de kurucu ve yöneticileri olan ...., ..... ve ....."ün de bulunduğu, bu kişilerin aynı zamanda davalı ... Kardeşler Şirketine de ortak olduğu, dolayısıyla her iki şirketin organik ilişki içinde bulunduğu, dolayısıyla davacının çalışmalarının 02/02/2007 tarihinde başladığının kabulü gerektiği, yine davalı işveren tarafından dosyaya sunulan 2008 yılı yıllık izin defterinden davacının yıllık izne hak kazandığının belirtildiği, bu nedenle davacının iş yerindeki kıdeminin 5 yıl 11 ay 25 gün olduğu, dosya kapsamı itibariyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde iş akdinin feshedildiği hususunun davalı tarafa ait olduğu, dosya kapsamında davacı tarafça iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiği iddiasının yer aldığı, dosya kapsamında bulunan ve davalı tarafından davacıya gönderilen iş akdinin feshine ilişkin ihtarnamenin tebliğ edildiği, dosya kapsamı, tanık anlatımları ve ceza dava dosyasından da anlaşılacağı üzere feshin gerekçesinde belirtilen tarihte davacının davalı iş yerinde çalışan diğer işçilere tokat attığına veya kavgaya karıştığına ilişkin herhangi bir somut beyan ve belge olmadığı, dosya kapsamı itibariyle davacının iş akdinin feshinin davacı yönünden ağır ve haksız bir karar olduğu, bu nedenle iş akdinin haksız olarak feshedildiği, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, yıllık ücretli izin alacağının ispat külfetinin yazılı belgeyle davalı tarafa ait olduğu, davalı tarafça dosyaya sunulan belgeler kapsamında davacının 56 gün izin kullandığı, 14 günlük izin hakkı olduğu belirtilerek rapor düzenlenmiş, ancak daha sonra davalı işveren tarafından dosyaya sunulan davacının imzasını taşıyan belgeden de anlaşılacağı üzere davacının 05/03/2012 - 21/03/2012 tarihleri arasında 14 günlük izin kullandığı, dolayısıyla davacının herhangi bir yıllık ücretli izin alacağının kalmadığı, bu nedenle bu yönden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden yapılan incelemede davalı işveren tarafından davacıya yapılan ödemelerin banka vasıtasıyla yapıldığı, tanık anlatımlarına göre davacının resmi tatillerde çalıştığı, dini bayramlarda ise 2 gün haricinde çalıştığı, davacıya 2012 yılı 4-5-8 ve 10. Aylarda genel tatil ödemesinin banka aracılığıyla yapıldığı, bu nedenle bu aylara ilişkin genel tatil ücreti hesaplamasının yapılamayacağı, ancak daha sonradan davalı vekili tarafından davacının Recepoğlu Şirketi"nde çalıştığı dönemlere ilişkin davacının imzasını taşıyan bordroların dosyaya sunulduğu, bu bordroların mahkememizce resen incelenmesi neticesinde davacıya banka vasıtasıyla 2008 yılı Nisan ayında 44,40 TL , mayıs ayında ise 88,80 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödemesi yapıldığı, bu nedenle buna ilişkin ödemelerin düşülmesi neticesinde toplam brüt ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının 739,78 TL olduğu, % 20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması neticesinde brüt alacağın 591,82 TL , net alacağın ise 423,10 TL olduğu, bu nedenle davanın bu yönden kısmen kabulüne karar verildiği, fazla çalışma ücreti alacağı yönünden aynı şekilde davalı tarafından daha sonradan dosyaya sunulan ... Şirketindeki bordrolar dikkate alınarak yapılan incelemede raporda daha önceden düşüm yapılmayan fazla çalışma ücretlerine yönelik ise 2008 yılı Ekim, Aralık; 2009 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Temmuz aylarına ilişkin fazla çalışma ücretlerinin bordroya tahakkuk ettirilerek banka vasıtasıyla ödemesinin yapıldığı, bu nedenle bu aylara ilişkin fazla çalışmanın hesap edilmesinin mümkün bulunmadığı, bu kapsamda bordroda ödemesi yapılmayan 2008 yılına ilişkin toplam 6 hafta fazla mesai hesap edildiği, bilirkişi raporunun bu konuda açık olduğu, ancak Aralık ayında yapılan 4 haftalık sürenin düşülmesi neticesinde ödenmesi gereken 2 haftalık fazla çalışma kaldığı, bunun da toplam 132,06 TL yaptığı, 2009 yılında ise Haziran ve Ağustos aylarında ödeme olmadığı, bu kapsamda 01/01/2009 - 30/06/2009 tarihleri arasındaki 6 aylık dönemde sadece 4 haftalık dönemde ödemenin yapılmadığı, bunun da toplam brüt 275,28 TL yaptığı, 01/07/2009 - 31/12/2009 tarihleri arasında ise ödenmeyen Aralık ayı açısından fazla mesainin düşülmesi halinde toplam ödenmesi gereken miktarın 1.145,76 TL olduğu, toplam ödenmeyen brüt fazla çalışma ücretinin 3.294,07 TL olduğu, net miktarın ise 1.648,00 TL olduğu, buna ilişkin ödemelerin yapıldığı hususunun davalı tarafından ispat edilemediği, tüm dosya kapsamından anlaşılmış, 6100 Sayılı HMK"nın 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu yasanın 107. Maddesi"nde belirsiz alacak ve tespit davası başlığıyla düzenleme yapıldığı, 1. Maddesinde "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde alacaklı hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği", 2. Fıkrada ise "Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağı miktarın veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir." şeklinde düzenlendiği, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı"nın 16/12/2013 tarih, 2013/12281 esas, 2013/22316 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere belirsiz alacak davasının öncelikle bir tür eda davası olduğu, eda davasından farkının ise talep sonucunda istenilen alacağın dava açıldığı anda tam olarak belirlenmemesi olduğu, belirsiz alacak davasında davanın belirsiz alacak davası olduğunun belirtilmesi gerektiği, belirsiz alacak davası açıldığında alacak yargılama aşamasında belirli hale geldiğinde ıslah dilekçesi ile miktarın arttırılmasına gerek olmadığı gibi böyle bir durumda zaman aşımı itirazı da savunmanın genişletilmesi yasağına takılacağı, oysa belirsiz alacak davası belirtilmeden açılan kısmi davada yargılama sırasında miktarın ıslah ile arttırılması durumunda davalının ıslah zaman aşımı savunmanın genişletilmesi yasağına takılmayacağının açıkça belli olduğu, hangi davaların belirsiz alacak davası olacağının bu doktrinde tartışıldığı, öğretide kabul gören ve Yargıtay"ın da ağırlıklı görüşüne göre davacının talep sonucunu belirleyebilmesi için gereken bilgilerin 3. Kişi veya davalının bünyesinde olması nedeniyle davanın tarafları ve mahkeme tarafından davanın başlangıcında hesap edilemiyorsa bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği, bu kapsamda mevcut dava dosyasındaki işçilik alacaklarının da HMK 109/2. Madde anlamında talep konusunun, miktarının taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli olduğundan söz edilmesinin mümkün olmadığı, bunun uygulanabilmesi için 6100 sayılı HMK yasasının yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda uygulanabileceği, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi ve ıslah edilen miktarlar yönünden de zaman aşımının dava açılması ile kesildiği gözetilmesi halinde ıslaha karşı yapılan zaman aşımı itirazının dikkate alınmaması gerektiği ve buına göre işlem yapılması belirtilmiş olmakla; mevcut dava dosyasının belirsiz alacak davası olarak nitelendirildiği anlaşılmakla yerinde görülmeyen itirazlara itibar edilmemiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2.Somut uyuşmazlıkta; davacının fazla mesai alacağı yönünden; imzalı ve bankaca ödendiği anlaşılan bordrolarda davacının; 2013 / 1 ay - 2012 yılı - 2011 yılı - 2010 yılı - 2009 /12,11,5,4. Aylar, 2008/12,10,9,8,7,6,5. Aylar, 2007 yılı 3 12. Aylar arası fazla mesai ödemesi aldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda 2013/ 1, 2012/ 12,11,9,7,6,2,1 2011 yılı 2010/ yılı (10,11 aylar hariç) 2009 yılı12. Ayların fazla mesaisinin ödendiği tespit edilmiş. Mahkemece rapordan sonra eklenen belgeler incelenerek ödeme olan aylar 2009 / 1,2,3,4,5 7 - 2008/1,2,10 kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece işyeri kayıtları ile banka kayıtları karşılaştırılarak, gerekirse ek rapor alınarak bu kayıtlara göre varsa fazla mesai ücreti hesaplatılmalıdır. Eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F)Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi