14. Ceza Dairesi 2019/2367 E. , 2019/10279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyeti ile çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraatine dair Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.12.2017 gün ve 2017/143 Esas, 2017/244 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
5271 sayılı CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine sanığın vekalet ücretine mahkum edildiği de dikkate alındığında, Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirmesi sebebiyle sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılmasının da hakkaniyete uygun düşmeyeceği nazara alınarak katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücretine yönelik talebinin reddine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Katılan mağdure ... vekilinin çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-g maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen on yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlarla ilgili beraat kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan mağdure ... vekilinin anılan hükme ilişkin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Olayın intikal şekli ve süresi, olayın tek tanığı olan mağdurenin intihar etmesi sonucu ölümü nedeniyle aşamalarda dinlenememesi, savunma, tanık beyanları ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi, katılan ... vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 21.03.2018 gün ve 2018/384 Esas, 2018/439 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanığın atılı suçtan TAHLİYESİNE, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunamadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 24.06.2019 tarihinde başkan ... ile üye ...’ün karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Alanya C.Başsavcılığı"nın 14.06.2017 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında maktül ..."e karşı amcasının oğlu olan sanığın 6 yaşında ve 10 yaşında cinsel tacize uğradığı nişanlandıktan sonra 2015 yılında arayarak elinde video ve fotoğrafların var nişanlına söylerim diyerek tehditle 3-4 kez tecavüzde bulunduğu iddiasıyla kamu davasının açıldığı olayda;
Müteveffanın sanığın tehditleri üzerine tecavüz olayını eşi katılana anlattığı onunda diğer katılanlar ve ailesiyle toplanıp "konuyu zamana bırakalım çocuğunuz var" diyerek evlilikleri devam ettirme kararı aldıkları ancak müteveffanın 08.04.2017 günü günlüğüne intihar
notu yazarak hayatına son verdiği yazdığı notta özetle; katılan eşine "Ben seni çok seviyorum. Seni severek ölüyorum. Bir tek bu bana gurur veriyor, boynu bükük gezmeyeceksin, bir ömür mutlu huzurlu olacaksın, oğlum bitanem"e iyi bak, şunu hiçbir zaman unutma sana söylediğim herşey gerçek. Ben sana kızoğlan kız geldim, namusumu koruyamadım çünkü içimde seni kaybetme korkusu vardı." şeklinde yazılar yazdığı,
Müteveffanın sanık tarafından 3-4 kez nitelikli cinsel saldırıya uğradığı yönündeki beyanı önce eşi katılan ..."e daha sonra aile toplantı halinde iken babası ..."e ve kardeşi ..."e de anal yoldan organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırıya uğradığını ifade ettiği, katılanlar bu hususu hem soruşturma aşamasında hemde kovuşturma aşamasında ifadelerinde belirttikleri,
Sanığın 08.04.2017 tarihli müdafii eşliğinde kollukta ve 09.04.2017 tarihli yine müdafii eşliğinde savcılıkta verdiği ifadelerinde ... nolu telefonun kendisine ait olduğu, bu telefon ile mağdure ..."i aramadığını, mağdurenin telefon numarasını dahi bilmediğini savunmuş ise de; mağdurenin eşi ... adına kayıtlı ve kendisinin ... nolu telefonu kullandığı, sanık ile mağdure arasında 08.04.2014 - 08.04.2017 tarihleri arasında yapılan iletişimin tespitinde 1612 adet mesaj ve arama bulunduğu, sanığın bu yöndeki savunmasına itibar edilemeyeceği,
Mağdure müteveffanın intihar ettiği tarihten üç yıl önce tarla meselesi yüzünden sanığın babası ile sanığın amcası olan mağdurenin kayınpederinin kavga etmesi nedeniyle aralarında husumet bulunduğu, bu nedenle görüşmedikleri ve bu sebeple iftira edildiği savunmasına da husumetli olunduğu dönemde sanığın mağdureyi yüzlerce defa aradığı ve mesaj attığı, hayatın olağan akışına uygun bulunmayan bu savunmaya da itibar edilemeyeceği,
Mağdurenin sanık tarafından 3-4 kez nitelikli cinsel saldırıya uğradığı yönündeki beyanını önce eşi ..."e, daha sonra aile toplantı halinde iken babası ..."e, kardeşi ..."e sanığın anal yoldan kendisine organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırıda bulunduğunu beyan ettiği,
Mağdureye ait günlüğün içinde kendi el yazısı ile yazdığı nottaki beyanların mağdurenin katılanlara anlatıkları ile uyumlu olduğu, sanığın mağdureye anal yoldan ilişkide bulunması nedeniyle mektupdaki sana kızoğlan kız geldim şeklindeki beyanı ile uyumlu olduğu,
Bu gerekçeler ile sanığın savunmasına itibar edilmesi için hukuken geçerli bir neden bulunmadığı, mağdurenin katılanlarca da doğrulanan ve kendi el yazısı ile intihar etmeden önce samimi beyanının tutarlı bulunduğu ve itibar edilmesi gerektiği,
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanıkla ölen arasındaki telefon görüşmelerinin yoğunluğu, bu görüşmelerin büyük çoğunluğunun sanığın öleni araması ve mesaj atması şeklinde olması, ölenin intihar olayından kısa süre önce hem eşi hem ailesine sanığın tecavüzüne uğradığını anlatması ve sonrasında intiharı, ölenin not defterine kendi el yazısıyla yazdığı eşine anlattığı herşeyin gerçek olduğuna dair ve katılanlara anlattığı hususları destekleyen notlarının bulunması, sanığın savunmasının mantıksız ve diğer delillerle uyumsuz olması karşısında gerçekten ölenin sanığın tecavüzüne uğradığı ve bunun etkisinden kurtulamayarak intihar ettiği yönündeki kabul ile mağdurenin bölünemeyen beyanı ile sanığın zincirleme şekilde nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği sabit olduğundan sayın çoğunluğun sanığın beraatına ilişkin görüşüne iştirak edilmemiştir.