Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17471
Karar No: 2019/5083
Karar Tarihi: 18.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17471 Esas 2019/5083 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/17471 E.  ,  2019/5083 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Tarım İnş. Teks. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti."den ... Mahallesi"nde bulunan 284 ada 21 parselde yapılan binalardan, A blok 3 numaralı dükkanı 140.000,00-TL bedel ile satın aldığını, sözleşme tarihinde müvekkil tarafından 70.000,00-TL"nin davalı ... Tarım İnşaat Ltd. Şti"ne ödendiğini, bu ödemeye istinaden 17/05/2013 tarih ve 0333 numaralı tahsilat makbuzu verildiğini, davalı ... Tarım İnşaat Ltd. Şti."nin inşaatla ilgili hiçbir faaliyette bulunmadığı gibi müvekkilinin ödediği peşinat bedelini de iade etmediğini, davalı ... Tarım İnşaat Ltd. Şti"nin ekonomik durumunun kötüleşmesi sonucunda mal kaçırmak için davalı ... Et Ent Tesisl Tar Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti"ne muvazaalı olarak malvarlığını devrettiğini, ... İcra Müdürlüğünün 2015/518, sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ... ilçesi, Karşıyaka mah. 284 ada 146 parsel, 1093 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davalı taraflar arasında yapılan muvazaalı işlemlerin ve tasarrufların iptalini, ... İcra Müdürlüğü"nün 2015/518 sayılı takip dosyası kapsamında haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasını talep etmiştir.
    Davalı ... Et Entegre Tesisleri Tarım Gıda Nakliyat ve İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı tarafından sunulan 00333 nolu faturanın tarihinin 17/05/2013 olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu gayrimenkulleri 09/05/2013 tarihinde devir ve satın aldığını, tasarrufun iptali davalarında dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmasının dava ön koşulu olduğunu, mahkemece re"sen araştırılması gerektiğini, dava koşulunun yerine gelmediğini, davanın öncelikle usulden reddini, müvekkili şirket tarafından taşınmazların alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kötüniyetli olarak devralınmadığını, tapuya güvenerek dava konusu taşınmazları satın alındığını, gerçek bir satış işlemi olduğunu, haksız olarak açılan davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Tarım İns. San. Tic. Ltd. Şti vekili, müvekkil şirketin tahsilatlar zamanında ulaşamaması nedeni ile ödemeler konusunda güçlüğe düştüğünü, bu süreçte hak sahiplerini mağdur etmemek amacı ile davalı ... ... Tesisleri Tarım Gıda Nakliyat ve İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ile anlaşmalı olarak taşınmazların tapuda devrini gerçekleştirdiklerini, müvekkil şirketin diğer davalının samimiyetine inanarak böyle bir adım attığını, ancak diğer davalının iyi niyetli olmadığını, taşınmazları gerçek sahiplerine devretmediğini, müvekkili şirket aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece, icra takibine konu alacağın, iptali istenilen tasarrufun yapıldığı 09/05/2013 tarihinden önce doğmuş olunduğu kanıtlanamadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK"nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Mahkemece; davaya konu tasarrufun, borcun doğumundan önce yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut uyuşmazlıkta, davacının alacağına konu olan ve bedelin ödendiğini gösteren makbuz 17/05/2013 tarihli olup; borçlu 09/05/2013 tarihinde tasarrufa konu taşınmazı elden çıkarmış ise de bu durumun gerçekten tasarruftan sonra doğmuş bir borç ilişkisini mi yoksa daha önceden alacaklı ile borçlu arasında dükkan alım-satımı ile ilgili bir ticari ilişkiden kaynaklanan bir vakıayı mı gösterdiği hususu yeterince araştırılmamıştır. Mahkemece; borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı alacaklı ile davalı borçlu şirket arasındaki alacak-borç ilişkisinin başladığı yani borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır. Borcun daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde işin esasına girilerek iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise şimdiki gibi davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece tüm bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan yönlerden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi