7. Ceza Dairesi 2021/11341 E. , 2021/11756 K.
"İçtihat Metni"
4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a muhalefet suçundan sanık ..."ın, anılan Kanun’un 8/4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca beş kez 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/03/2013 tarihli ve 2011/95 esas, 2013/400 ( 2011/1100 esas, 2013/380 karar) sayılı kararı ile aynı sanığın anılan suçtan 4733 sayılı Kanun’un 8/4, 5237 sayılı Kanun"un 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin BAKIRKÖY 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/12/2012 tarihli ve 2012/276 esas, 2012/1661 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 30.12.2019 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2020 tarihli ve KYB. 2020/3047 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Sanığın aynı suçtan mahkumiyetine dair Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/01/2013 tarihli ve 2012/312 esas, 2013/45 sayılı kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 22/12/2014 tarihli ve 2014/4049 esas, 2014/21772 karar sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmek suretiyle kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi kapsamında anılan Dairenin onama ilâmına karşı itiraz yoluna başvurulması gerektiği,
Sanığın farklı zamanda gerçekleştirdiği aynı eyleminden dolayı Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2015 tarihli ve 2015/403 esas, 2015/629 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmesini müteakip, anılan kararın Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 30/10/2018 tarihli ve 2018/5862 esas, 2018/10980 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği ve halen Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/790 esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın devam ettiği anlaşılarak yapılan incelemede,
Dosyalar kapsamına göre,
Sanık hakkında aynı suçtan açılan ve inceleme konusu 2011/95 esas sayılı dosyanın suç tarihinin 20/08/2011, iddianame düzenleme tarihinin 25/08/2011, bu dosya ile birleştirilen aynı Mahkemenin 2012/242 esas sayılı dosyasının suç tarihinin 10/11/2011, iddianame düzenleme tarihinin 06/02/2012, 12/252 esas sayılı dosyasının suç tarihinin 22/10/2011, iddianame düzenleme tarihinin 07/02/2012, 12/244 esas sayılı dosyasının suç tarihinin 30/09/2011, iddianame düzenleme tarihinin 06/02/2012 ve 2012/228 esas sayılı dosyasının ise suç tarihinin 20/01/2012, iddianame düzenleme tarihinin 04/02/2012 olduğu,
Sanık hakkında aynı suçtan açılan ve inceleme konusu 2012/276 esas sayılı dosyanın suç tarihinin 16/01/2012, iddianame düzenleme tarihinin 08/02/2012 olduğu,
Yargılaması devam eden Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/790 esas sayılı dosyasında ise suç tarihinin 12/01/2012 ve iddianame düzenleme tarihinin 08/02/2012 olduğu,
Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/95 esas sayılı dosyası ile birleşen anılan Mahkemenin 2012/242 esas, 2012/252 esas, 212/244 esas sayılı, inceleme konusu 2012/276 esas sayılı ve yargılaması devam eden 2018/790 esas sayılı dosyalarının suç tarihinin, Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/95 esas sayılı dosyası ile birleşen anılan Mahkemenin 2012/2228 esas sayılı dosyasında düzenlenen 04/02/2012 tarihli iddianameden önce olup, anılan dosyalarda
sanıktan kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçmesi karşısında, suç tarihlerinin yakınlığı ve sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu dikkate alınarak dosyaların birleştirilip, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı ayrı mahkûmiyet kararları verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Kanun yararına bozma ihbarnamesinde anılan, Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2018/790 Esas sayılı dosyasının, anılan Mahkemenin 2015/403 Esas, 2015/629 Karar sayılı dosyasının Dairemizin 2018/5862 Esas, 2018/10980 Karar sayılı ilamı ile bozulmasından sonra almış olduğu yeni esas numarası olduğu, bozma ilamında yine kanun yararına bozma ihbarnamesinde yer alan;
a) Dairemizce 22/12/2014 tarihinde düzeltilerek onanmasına karar verilerek kesinleşen Dairemizin 2014/4049 Esasına kayıtlı Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/312 Esas, 2013/45 Karar sayılı dosyası,
b) Temyiz edilmeden kesinleşen Bakırköy 34. Asliye Ceza Mahkemesi"nin (maddi hata sonucu Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi yazıldığı anlaşılmakla) 2011/95 Esas - 2013/400 Karar sayılı dosyası ile anılan dosya ile birleşen 4 adet dava dosyası,
c) Temyiz edilmeden kesinleşen Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2012/276 Esas - 2012/1991 Karar sayılı dosyalarına işaret edilmekle birlikte, derdest ve kesinleşen dosyalar getirtilip incelenerek ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması, belirtilen eylemlerin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezaların mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olmakla, kanun yararına bozma ihbarnamesine konu edilen kesinleşen ve derdest dava dosyaları bakımından Dairemizin 30.10.2018 tarih ve 2018/5862 Esas, 2018/10980 Karar sayılı ilamı yapılan inceleme sonucunda zincirleme suç hükümlerinin ve/veya mahsuba ilişkin hükümlerin uygulanması bakımından değerlendirme yapılması karar verildiği, belirtilen değerlendirmelerin de yine derdest Bakırköy 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2018/790 Esas sayılı dava dosyası kapsamında yapılmasının mümkün olduğu anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebinin REDDİNE, 05.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.