5. Hukuk Dairesi 2021/9965 E. , 2021/13187 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 09/03/2021 günü davacı asil ve davalı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlenip, verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava dilekçesinde, 09/02/2014 tarihli genel kurulda kabul edilen 2014 yılı işletme projesine itirazın kabulüne ve işletme projesinin iptaline , yönetim hesaplarının ibra edilmemesi nedeniyle faydalı ve zorunlu olmayan lüks giderler yönü ile ibra hususunun bilirkişi raporu ile açıklığa kavuşturulması ve 2014 yılı lüks giderlerin hesap edilerek bilirkişi raporu verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece 2014/220 Esas, 2014/901 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/22466 E, 2015/13037 K sayılı ilamı ile “Dosya içindeki bilgi ve belgelerle tapu kayıtlarının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Yasası"nda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 Sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Yasası"nın 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta, kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye mahkemelerinin görevi asıl, sulh mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece; davaya konu taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmediği “ gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalı tarafın karar düzeltme talebi ise Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 2017/1465 E, 2017/3250 K sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına karşı 20/10/2014 gün ve 2014/220 esas ve 2014/901 karar sayılı hükmünde direnilmesine, davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9867 esas, 2017/10297 karar sayılı ilamı ile direnme kararı yerinde bulunmayarak dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar vermiştir. Hukuk Genel Kurulu 2018/20-12 e., 2020/34 k. sayılı kararı ile “. Somut olayda, Mahkemece bozma kararından sonra celse arasında, 17.07.2017 tarihli müzekkere ile Büyükçekmece Tapu Müdürlüğünden, 226 ada 1 parsel, 227 ada 3 parsel, 228 ada, 2 parsel, 229 ada 1 ve 2 parsel, 230 ada 1 parsel, 231 ada 1 ve 2 parsel, 220 ada 1 parsel, 221 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazların davacı yöneticiler ile davalıya ait bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının ve taşınmazın yönetim planının gönderilmesi, taşınmazın yönetim planında bu taşınmazın birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunduğu belirtilir ise bu taşınmazda Kat Mülkiyeti Kanunu"nda 5711 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten sonra toplu yapı uygulamasına geçilip geçilmediği, 5711 sayılı Kanun sonrasında yönetim planında yapılan değişiklik tarihinin bildirilmesinin istenildiği, Büyükçekmece Tapu Müdürlüğünün 17.07.2017 havale tarihli cevabi yazısı ve ekinde yer alan belgelerin dosya arasına konulduğu görülmüştür. Mahkemece Özel Daire bozma kararından sonra dosyaya giren bu belgeler de değerlendirilerek direnme adı altında yeni bir karar verilmiştir.. Şu hâlde "direnme" olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma sonrası ortaya çıkan yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, Özel Daire bozma kararından sonra dosya arasına alınan Büyükçekmece Tapu Müdürlüğünün 17.07.2017 havale tarihli cevabi yazısı ekinde yer alan tapu kaydında şerh olarak gösterilen Toplu Yönetim Planının Özel Daire bozma kararı öncesinde de dosya arasında mevcut olduğu, dolayısıyla Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısı ile dosya arasına alınan belgelerin yeni delil ve olgu niteliğinde bulunmadığı, yeni hüküm niteliğinde bulunmayan kararın temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca yapılması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir. Açıklanan nedenlerle; davacının yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 20. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine karar vermiştir.”
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yazılı olduğu şekilde davanın reddi kararı yerinde bulunduğundan, bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 15/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.