16. Ceza Dairesi 2018/5885 E. , 2019/1520 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İSuç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, gereği düşünüldü:
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın Bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde Bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock "Tespit ve Değerlendirme Tutanağı" ve HIS CGNAT kayıtlarının getirtilerek karşılaştırılması ve CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması sonrasında tüm deliller bir bütün olarak değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belge ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Yerel mahkemenin, Bylock delilinin hukuka uygunluğu ile ilgili olarak esas itibariyle ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında açıklanan gerekçeleri de benimsemiş olması karşısında, gerekçede ayrıca Yargıtay uygulamalarına yanlış anlam yüklenerek Bylock delilinin istihbari nitelikte görülmesi halinde dahi istihbari delillerin hükme esas alındığının kabulü ve Bylock delilinin incelenmesi için CMK 134. maddeye göre karar alınmasının gerekli olmadığına ilişkin hukuki dayanaktan yoksun, yasa ve yerleşik uygulamalara aykırı değerlendirmelere yer verilmesi,
b-Sanık hakkında belirlenen sonuç cezanın "6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası" yerine hesap hatası sonucu "5 yıl 22 ay 15 gün hapis cezası" olarak yazılması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, suç vasfı, mevcut delil durumu ve sanığın tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, CMK’nın 307/4. maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.