20. Hukuk Dairesi 2018/231 E. , 2018/3946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi - Kadastro Müdürlüğü
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... köyü 102 ada 1 parsel sayılı 874.776,81 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tespit edilip kesinleşmiştir.
Davacı ..., kendisine ait 124 ada 1 parselin yüzölçümünün yaklaşık 15 dönüm eksik tespit edildiği, eksik tespit edilen kısmın 101 ada 1 parsel içerisinde kaldığı iddiası ile 101 ada 1 parselin tespitinin iptali ile taşınmazın adına tescilini talep etmiş, yapılan keşifte dava konusu taşınmazın 102 ada 1 parsel içinde kaldığı belirlenmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, (A) harfi ile gösterilen 10.697,25 m2’lik kısma ait tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairemizin 13.06.2013 tarih ve 2013/4888 E.- 6610 K. sayılı kararı ile bozulmuş, bozma kararında özetle; “Çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman vasfıyla Hazine adına tapuda kayıtlı olup, ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı Orman Yönetimine ait olduğundan, Hazinenin davada taraf sıfatını alması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğuna” değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; 3402 sayılı Kadastro Kanunu 18. maddesi gereğince ormanların, tapuda kayıtlı olsun olmasın zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 08/05/2014 tarih 2014/1979 E. - 2014/5310 K. sayılı ilamı ile “Anayasa Mahkemesinin iptali kararından sonra getirilen yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içerisinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir. Eldeki dava, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için temyiz isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmasının ardından davalılardan Kadastro Müdürlüğünün davada pasif dava ehliyeti bulunmadığından bu davalı yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar açısından davanın kabulü ile Siirt ili, Pervari ilçesi, ... köyü 102 ada 1 parsel
- 2 -
2018/231 - 2018/3946
sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının 12.558,53 m2"lik kısmının iptali ile fen bilirkişisi ... "ın 25/12/2014 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.558,53 m2"lik kısmın tapusunun aynı ada son parsel numarası ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince orman kadastrosu yapılmıştır.
Mahkemece usul ve kanuna aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, mahkemenin 31.05.2011 tarihli (A) harfi ile gösterilen 10.697,25 m2’lik bölüme ilişkin davanın kabulü ve davacı adına tescile ilişkin kararı davacı tarafça temyiz edilmemiş, davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 13.06.2013 gün ve 2013/4888 E. - 2013/6610 K. sayılı ilamı ile de bozulmakla da davacı adına tesciline karar verilen kısmın yüzölçümü gerçek kişi yönünden kesinleşerek davalılar lehine usûlü kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece, ilk ve ikinci bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda bu kez taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 12.558,53 m2"lik bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Böylece, 31.05.2011 tarihli ilk karardaki davacı adına tesciline karar verilen bölümün yüzölçümünden fazlaya karar verilmiş ve davalılar lehine oluşan usûlü kazanılmış hak ilkesi ihlal edilmiştir. Mahkemece, 102 ada 1 parselin 10.697,25 m2"lik bölümünün davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/05/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.