3. Hukuk Dairesi 2017/11451 E. , 2019/638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 2014 yılında evlendiklerini, aralarındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarından 4 adet her biri 25 gram bilezik, 85 gram ağırlığında 1 adet zincir ve 14 gram ağırlığında 1 adet gerdanlığın davalı tarafından elinden alındığını ileri sürerek; ziynet eşyalarının değeri olan 31.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; düğünde takılan ziynet eşyalarının, evlilik birliktelikleri sürecinde bozdurulduğunu ve evin ihtiyaçlarını karşılamak üzere harcandığını savunarak ; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan kuyumcu bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 21.325,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Medeni hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri de taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre; hâkim, tarafların talepleri ile bağlıdır. Kanunlarda gösterilen sınırlı sayıdaki istisnalar bir kenara bırakılacak olursa, talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Fakat, hâkimin duruma göre talep sonucundan daha azına karar vermesinin önünde engel yoktur.
Taleple bağlılık ilkesi, talep edilmeyene karar vermeme, talep edilenden fazlasına karar vermeme ve talep edilenden farklı bir şeye karar vermeme biçimlerinde mahkeme kararının sınırlarını belirler şekilde karşımıza çıkmaktadır. Mahkemece dava dilekçesine bakılarak tespit edilecek bu sınırlar, talep edilen hukuki sonuçtur.
Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan kuyumcu bilirkişi raporunda, davacıya düğünde her biri 20 gram 6 adet bilezik, 2 adet yüzük ve 1 adet 105 gram zincir takıldığı, değerlerinin 21.325,00 TL olduğu belirtilmiştir. Ne var ki, davacı ziynet eşyası yönünden talebini 4 adet bilezik, 1 adet zincir ve 1 adet gerdanlık ile sınırlamıştır. Bu durumda, davacı tarafından talep edilmeyen 2 adet bilezik ve 2 adet yüzüğün de bedelinin iadesine karar verilmiş, talep aşılarak hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca ; mahkemece, taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde, maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.