14. Hukuk Dairesi 2021/678 E. , 2021/2771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.12.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.10.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 05.06.2010 tarihinde ölen murisleri ..."nın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddediğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz isteği üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 03.02.2014 tarih, 2013/12967 Esas, 2014/1422 Karar sayılı ilamı ile "mirasbırakanın ölümü tarihi itibarıyla borç miktarı ile mirasın açıldığı tarih itibarıyla malvarlığı değerleri tespit edilmediğinden, mirasbırakanın borcundan dolayı yapılan icra takiplerine ilişkin dosyalar getirtilmediğinden, terekesinin aktifi ve pasifi yeterince araştırılmadığından ve davacının mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığı sorgulanmadığından" kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece ikinci hükümde, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile; ""..Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 03.02.2014 tarih, 2013/12967 Esas ve 2014/1422 Karar sayılı bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları araştırılmamıştır. Mahkemece yapılan araştırmalar ölüm tarihi esas alınarak yapılmamıştır. Mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları ise hiç araştırılmamıştır."" şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanununun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereğinin yerine getirilmediği, muris ..."nın ölüm tarihi olan 05.06.2010 tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasif kaydının ve mirasçıların mirası kabul anlamına gelen davranışlarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.