10. Hukuk Dairesi 2012/23417 E. , 2013/1079 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Davacı, Kurum işleminin iptali ile 01.06.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatınca temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. ve 25. maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler ve tüzel kişilerden limited şirketlerin ortakları zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiş, limited şirket ortakları yanında anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları da kapsama alınmıştır. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, bu düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14. maddesiyle değiştirilen hükümle 02.08.2003 gününden itibaren zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir. Son olarak 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, zorunlu sigortalılık için gelir vergisi yükümlüsü olma şartı korunup, gelir vergisinden bağışık tutulanlar için ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıt zorunluluğu aranmış, ayrıca, anonim şirketlerin kurucu ortakları kapsamdan çıkarılmıştır.
İnceleme konusu olayda; davacının 01.06.1988-09.09.1988 tarihleri arası 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu SSK"lı, 01.01.1986-31.05.1998 tarihleri arası 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, Anonim şirket kurucu üyesi olarak 20.02.1991 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı,5510 sayılı Yasanın 4/b kapsamında sigortalılığının devam edebilmesi için Anonim Şirket yönetim kurulu üyeliğinin devam etmesi şartı aranması nedeniyle 4/b sigortalılığının Kurum tarafından 01.10.2008 tarihi itibariyle durdurulduğu, 31.07.2008 tarihinde askerlik borçlanması yaptığı 23.05.2011 tarihli tahsis talebinin 25 yıl hizmet süresi şartınının gerçekleşmemesi nedeniyle reddedildiği sabittir.
01.10.2008 tarihine kadar Anonim Şirket kurucu ortaklığından 1479 sayılı Kanun kapsamında Kurumca sigortalı olarak kabul edilen davacının, 5510 sayılı Kanunun geçici 22. maddesinin “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin kurucu ortaklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine tabi olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. …” hükmü çerçevesinde, bu tarih sonrasında 09.10.2009 tarihihinden itibaren devam eden düzenli prim ödemeleri ile, anılan madde kapsamında zorunlu sigortalılık iradesini Kuruma karşı ortaya koymuş bulunmasına göre mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılması gerekir.
Davacının ödediği primlerin, her bir primin ödendiği tarihten itibaren karşıladığı süre kadar, 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmesi gereği göz önünde bulundurularak yaşlılık aylığı tahsisi şartlarının bulunup bulunmadığı bu çerçevede değerlendirilerek, varılacak sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte iken, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.