Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16365
Karar No: 2013/1077

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/16365 Esas 2013/1077 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı Kurum tarafından boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kişilere ödenen ölüm aylıkları geri alındı. Bunun üzerine açılan davada Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Ancak davacı Kurum vekili temyiz başvurusunda bulundu. Mahkeme, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun “gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlıklı 56'ncı maddesi gereği aylık kesintisi yapılabileceğine hükmetti. Ancak diğer bir dava dosyasında Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada verilen kararın temyiz aşamasında bozularak yerel mahkemeye gönderildiği anlaşıldı. Bu sebeple her iki dava arasında bağlantı olduğu belirtilerek toplu karar verilmesi gerektiği belirtildi ve Mahkemenin kararı bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. maddesi
- 506 sayılı Yasaya göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığı hakkında.
10. Hukuk Dairesi         2011/16365 E.  ,  2013/1077 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında verilen boşanma kararı 1996 yılında kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren iştirakçi babası üzerinden 506 sayılı Yasaya göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2009 yılında gerçekleştirilen işlemle 01.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 17.10.2008-16.04.2009 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56"ncı maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki, inceleme konusu hükmün Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesi"nin 15.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 28.04.2011 gün ve 2009/86 Esas – 2011/70 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iptal edilmeyen fıkranın yürürlükte olduğu belirgindir.
    Kurumun ölüm aylığının iptali işlemine karşı, ... 19.İş Mahkemesinin 2010/590 Esasına kayıtlı olan ve dosyamızın davalısı tarafından Kurum işleminin iptali istemli açılan davada ise, davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz aşamasında bozularak yerel mahkemeye gönderildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, her iki davanın temelinin Kurumun ölüm aylığının iptali işlemi olması, biri hakkında verilecek olan kararın, diğerinin sonucunu etkileyeceği, bu sebeple, iki dava arasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesinin 4. bendinde, “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” şeklinde ifade edilen fiil ve hukuki irtibatın mevcut olması karşısında, anılan davanın sonucu beklenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi