Esas No: 2022/10398
Karar No: 2022/10157
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/10398 Esas 2022/10157 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/10398 E. , 2022/10157 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin işe giriş ve işten çıkış tarihleri arasında aralıksız olarak işveren yanında ... sözleşmesi ile çalışmakta iken haksız ve gerekçesiz bir şekilde işten çıkartıldığını, davaya konu edilen işçilik alacaklarının ise davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile kötüniyet tazminatı, izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının müvekkili Şirket bünyesinde belirli süreli işçi olarak çalıştığını ve müvekkili Şirket bünyesinde çalışmadığı zamanlarda da çıkışının verildiğini, çalışmalarının süreklilik arz etmediğini, müvekkili Şirketin çalışma sahası da dikkate alındığında yılın 12 ayı sürekli çalışmasının beklenemeyeceğini, davacının istifa ettiğini, işverenlik nezdinde ödenmemiş herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2018 tarihli ve 2016/203 Esas, 2018/746 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı İflas İdaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 20.....2019 tarihli ve 2019/2102 Esas, 2019/2024 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.01.2021 tarihli ve 2020/4798 Esas, 2021/2570 Karar sayılı ilâmı ile;
"...
Davalı şirket hakkında yargılama devam ederken ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 02.03.2018 tarih ve 2015/633 esas, 2018/135 karar sayılı ilamı ile iflas kararı verilmiştir.
İflas eden şirketin, bütün hak ve borçları yasa gereği olarak iflas masasına intikal ettiğinden ve müflisin bu hak ve borçları üzerinde tasarruf ehliyeti kalkacağından husumetin iflas masasına yöneltilmesi gerekir.
Bu nedenle Mahkemece belirtilen iflas kararı getirtilerek, iflas idaresi davaya dahil edilmeli taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulmalıdır. Taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır." gerekçesiyle bozulmuş ve dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dairemizin bozma kararına uyularak davacının davalı işyerinde inşaat işlerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile aralıklı olarak çalıştığı ve ... sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, işin niteliği gereği yapıldığı anlaşılan fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışmaların ücrete yansıtıldığının ve davacının son 3 yıl ücret alacaklarının ödendiğinin; ayrıca çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık izinlerin kullandırıldığının işverence ispatlanamadığı, kötüniyet tazminatı bakımından ise talep koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı İflas İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı İflas İdaresi vekili temyiz dilekçesinde; davacının belirli süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını, davalının inşaat sektöründe çalışma yaptığı için yılın her ayı çalışma yapılmasının mümkün olmadığını, davacının sürekli çalışmasının olmadığını, davacının istifa ederek işinden ayrıldığını, ödenmemiş herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, ayrıca zamanaşımı def'i ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği, yıllık izinlerinin kullandırılıp kullandırılmadığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ispatlanıp ispatlanmadığı, ispatlanmışsa hesabı ile karşılığının ödenip ödenmediği hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ve 44 üncü maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) "Hukuk davalarının tatili" kenar başlıklı 194 üncü maddesi şöyledir:
"Acele haller müstesna olmak üzere müflisin dâvacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz."
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. ... davaları acele işlerden sayıldığından, yargılama sırasında davalının iflas etmesi durumunda 2004 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi uygulanmaz. Buna göre ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam olunur.
3. Müflisin davalı olduğu davalarda, iflas idaresi, alacakları tahkik ederken, müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece bu alacağı çekişmeli alacak olarak sıra cetveline kaydeder. Bu alacağın ve dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir.
4. Somut uyuşmazlıkta, dava devam ederken davalının iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında, ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı ve dava konusu alacakların masa tarafından kaydedilmeyerek reddedildiği yönünde herhangi bir kayıt ve belge bulunmamaktadır. Bu durumda somut davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünden söz edilemeyeceğinden, alacak davası olarak görülüp sonuçlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
5. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı İflas İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.