Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/715
Karar No: 2019/4705
Karar Tarihi: 20.06.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/715 Esas 2019/4705 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/715 E.  ,  2019/4705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04/02/2015 tarih ve 2014/694-2015/71 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla,
    duruşma için belirlenen 18.06.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av....dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun 13.02.2004 tarih 13 sayılı ve 09.02.2004 tarih 51 sayılı kararı ile Uzan Gurubuna ait şirketlerin ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetime el koyduğunu, davacının fon tarafından yönetim ve denetime el konulan 74 adet medya şirketinden bir tanesi olduğunu, fon kurul tarafından medya gurubu şirketlerinin muhasebe kayıtlarının incelemeye alındığını, inceleme sonucunda kasada olması gereken nakit tutarları ile mevcutlar arasında fahiş farkla bulunduğunun tespit edildiğini, mevcut kasa açığı miktarı tespit edildikten sonra yeni şirket denetim kurulu tarafından şirket kayıtları üzerinde inceleme yapıldığını, bunun sonucunda şirketin zarara uğratıldığını, TTK"nın 337. maddesi uyarınca yolsuzluğun şirket denetçilerine bildirmek zorunda olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin şirkette görevli olduğu zaman zarfında yaptıkları işlerden sorumlu olduklarını, ..."nın 13.02.2004 tarihinde müvekkil şirkete el koyması ve tespit olunan kasa açığından önceki yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle şirketin toplam 28.221,25 TL"nın davalılardan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalılar ..., ...,..., ..., ..., ...,... ve ... ile davalı ... vekili cevap dilekçelerinde özetle; zamanaşımı, husumet itirazlarında bulunmuşlar, davacının davasını teftiş kurulu raporuna dayandırdığını, bu raporun hiçbir delil değerinin bulunmadığını şirketin hissedarlarının kimler olduğunun ticaret sicil kayıtları ve şirketin pay defterinde sabit olduğunu, apel ödemesinin hissedar olmanın bir yükümlülük olduğunu, bu nedenle müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafın tazminat talep edebilmesi için TTK 140/4 maddesi gereğince ihtar çekmesi gerektiğini, böyle bir ihtarın yapılmadığını, zarar gördüğü iddia edilen tarafın kendisine uygun olan ve elverişli sayılan bir elverişli sebebe dayanması gerektiğini, böyle bir hukuki sebebin mevcut olmadığını, ... tarafından atanan yeni yöneticilerin atandıklarını şirketin yöneticilerine veya hissedarlarına karşı yersiz bir çok davalar açtıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, apel ödemesinin yapılmadığı gerekçesiyle huzurdaki dava açılmışsa da, apel ödemesinin yapılmamasından doğan zararın el koyma hali itibariyle tespit edilemediği ve el koyma tarihi itibariyle şirket zararının doğduğunun net bir şekilde kanıtlanamadığı, kaldı ki incelemeye tabi tutulan defter kayıtlarına göre, ...nin şirket ortaklarının sermaye taahhüt borçlarının yasal süresi içerisinde ödendiği, apel ödemelerin şirketin işletme giderleri ile işletme borçlarına ödendiği, kaldı ki 13/02/2004 tarihi itibariyle yani ... tarafından yönetim ve denetime el konulduğu tarih itibariyle kasada daha az miktarda nakit ya da çek bulunduğu ya da hiçbir kasa mevcudunun olmadığı yolunda ilgili ve yetkililerce düzenlenmiş sayım tutanağının da bulunmadığı, davacı tarafın iddia ettiği gibi apel ödemelerinin fiktif yapılmasından kaynaklı bir zararın da tespit edilemediği gerekçesi ile davalılar ... ve... yönünden dosya işlemden kaldırılmış olmakla bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    (1) Dava, anonim şirket yönetim ve denetim kurulu üyelerinin şirkete verdiği zararlardan sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"nun 13.02.2004 tarih 13 sayılı ve 09.02.2004 tarih 51 sayılı kararı ile Uzan Grubu"na ait şirketlerin ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetime el koyduğunu, Fon tarafından şirketlerin muhasebe kayıtlarının incelemeye alındığını, inceleme sonucunda kasada olması gereken nakit tutarları ile mevcutlar arasında fahiş fark bulunduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, bu tutarın davalılardan tahsilini talep etmiş; ancak mahkemece davaya konu zararın şirkete yapılması gereken apel ödemelerinin yapılmamasından kaynaklandığı, bu zararın el koyma hali itibariyle tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkeme gerekçesi, davacının iddiası ve dosya kapsamı ile örtüşmemekte olup, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru değil ise de; davacı tarafça kasa açığının ne zaman, ne şekilde ve hangi tutarda olduğuna dair verilerin sunulamadığı, tek taraflı tanzim edilen teftiş kurulu ve denetim kurulu raporları ile kasa açığının varlığına kanaat edilemeyeceği, kasa açığının bizzat el koyma tarihinde mevcut olup olmadığının belli olmadığı gözetildiğinde, red kararı sonucu itibariyle doğru olup, davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    (2) Davacı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince, 5411 sayılı Kanun"un 133/son maddesi, bu madde kapsamında açılan veya açılacak davalar ile kanuni halef sıfatıyla takip edilen davalarda, lehine hükmedilen taraf için vekalet ücretinin maktu olarak belirleneceği hükmünü haiz olup, mahkemece, davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün anılan yönden davacı ... yararına düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının 5. bendinde yer alan “hesaplanan 3.386,55 TL vekalet ücretinin” ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine, “1.500 TL maktu vekalet ücretinin” ibaresinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacı ..."ye verilmesine, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi