4. Hukuk Dairesi 2018/767 E. , 2018/3191 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/08/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya kapsamından; davanın 01/08/2013 tarihinde açıldığı, mahkemece gerekçeli karar başlığında dava tarihinin sehven 12/05/2016 tarihi yazılmış olduğu anlaşılmakla, bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; davacıların,....’nin yetkilileri olduklarını, davalının, davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğindeki e-mailleri dava dışı kişilere ve davacılara attığını belirterek uğradıkları manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; Dairemizin 21/12/2015 gün, 2015/991 esas ve 2015/14956 karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, ayrıca davalının bozma ilamı sonrasında 20/05/2016 havale tarihli vekaletname ile kendisine vekil tayin etmesi nedeniyle, davalı vekiline 06/10/2016 tarihinde yapılacak duruşmaya ilişkin tensip zaptı gönderilmiştir. Tebligat usulüne uygun olarak vekile tebliğ edilmiş, ancak vekilin duruşmalara katılmadığı, mazeret dilekçesi de sunmadığı, yalnızca dosyaya vekaletnamesini ibraz ettiği gerekçesi ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2 Ocak 2017 gün ve 29936 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/3. maddesinde manevi tazminat isteminin tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci
kısmının ikinci bölümüne göre belirleneceği düzenlenmiştir. Şu durumda mahkemece, manevi tazminat davası tümden reddedildiğine göre, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına 1.980,00 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davalı vekilinin duruşmaları takip etmediği, dosyaya beyan dilekçesi sunmadığı, yalnızca vekaletname ibraz ettiği gerekçesiyle davalı lehine vekalet ücreti verilmemesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun"un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının davalı aleyhine vekalet ücretine ilişkin 5. bendinin tamamen çıkarılarak yerine ""Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.980,00 TLvekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" rakam ve harf dizisinin yazılmasına, davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.