Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/2218
Karar No: 2022/106
Karar Tarihi: 20.01.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2218 Esas 2022/106 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/2218 E.  ,  2022/106 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/2218
    Karar No : 2022/106

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 16/01/2020 tarih ve E:2017/648, K:2020/126 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararın iptali ve yoksun kalınan özlük ve parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 16/01/2020 tarih ve E:2017/648, K:2020/126 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin derdestlik dışındaki usule ilişkin itirazları ile davacının, bakılmakta olan dosya ile Dairelerinin E:2016/44825 ve E:2018/3586 sayılı esasına kayıtlı dosyalarının birleştirilmesi talebi yerinde görülmemiş,
    Dava konusu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun .. tarih ve ... sayılı kararının iptali istemi yönünden:
    Davacı tarafından Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle Dairelerinin E:2016/44825 sayılı dosyasında ayrı bir dava daha açıldığı, bu dava hakkında Dairelerinin 16/01/2020 tarih ve K:2020/124 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın ise henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, bakılmakta olan bu davada davacının aynı yöndeki istemi hakkında davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldığı,
    Dava konusu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemi yönünden:
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"ndan, davacının, ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasını yüklendiğinin anlaşıldığı,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğunun değerlendirildiği,
    Diğer deliller yönünden, davacının, FETÖ'nün Adalet Bakanlığında ve HSK'da etkin olduğu dönemde, 'Adalet Bakanlığının Adli ve İdari Kapasitesinin Güçlendirilmesi Amacıyla Hâkimlerin Dil Eğitimi Projesi' kapsamında 2011-2012 yılları arasında (14 ay) yurt dışına dil eğitimine gönderildiğine ilişkin tespitin, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemi yönünden davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine, yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekten çıkarma kararına karşı açılacak olan davalarda yetkili yargı yerinin belirsiz olması nedeniyle hak kaybına uğramamak için açtığı tarafları ve konusu aynı olan davalarının birleştirilmek suretiyle birlikte görülmesi talebinin reddedilmesinin usul ekonomisi ilkesine ve hakkaniyete aykırı olduğu, Daire kararının gerekçesiz olduğu, dava konusu işlemin tesisinden sonra ortaya konulan delillere dayanılarak hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile olağanüstü hal süresini aşan kalıcı nitelikte kurallar getirilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu KHK'lara istinaden işlem tesis edilmesinin hukuki güvenlik ve hukuk devleti ilkesini ihlal edeceği, öte yandan, hakkındaki inceleme ve soruşturmanın 2802 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatılması nedeniyle soruşturmanın devamının da aynı Kanun hükümleri uyarınca yapılması gerektiği, bu kapsamda uyuşmazlığa olağanüstü hal rejiminin uygulanması gerektiğine dair iddiaların temelsiz olduğu, usulüne uygun savunma hakkı tanınmadan meslekten çıkarılmasının adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurduğu, aleyhine beyanda bulunan tanığın beyanlarının soyut ve gerçek dışı olduğu, ayrıca söz konusu tanığın kendisinin hazır bulunduğu bir duruşmada ifadelerinin tekrarlanmadığı, tanığa soru sorma ve tanığı sorgulama hakkı ile lehe olan tanık ifadelerinin, aleyhine olan tanık ifadeleriyle aynı şartlarda dinletme hakkının ihlal edildiği, kesinleşmemiş mahkumiyet kararının hükme esas alınması nedeniyle masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edildiği, ByLock uygulamasını indirmediği ve kullanmadığı, ByLock tespit tutanağında ID numarası ve kullanıcı adının tespit edilemediği, bu durumda bu tutanağın delil olarak kullanılmasının mümkün olmadığı, öte yandan örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğu, gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığı ve ByLock kullanımının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edildiği şartları sağlanmadığından anılan delilin hükme esas alınamayacağı, aynı eylem sebebiyle bir kişi hakkında iki ayrı yargılama yapılmaması gerektiğinden verilen kararın söz konusu kurala aykırı olduğu yurt dışında dil eğitimine gönderilmesi yönünden adı geçen örgütle irtibat ve iltisaka yönelik destekleyici bir unsur olarak kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, dava konusu işlemin Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu, bu işlemle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde belirtilen bağımsız mahkeme ilkesinin, 8. maddesindeki özel hayata saygı hakkının; öte yandan, irtibat ve iltisak kavramlarının kanunda tanımlanmaması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin, şeref ve itibara saygı hakkının, ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 16/01/2020 tarih ve E:2017/648, K:2020/126 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi