9. Hukuk Dairesi 2017/20987 E. , 2018/4197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MAHKEMESİ 30. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde bireysel pazarlama bölümünde uzman olarak 16/10/2012-29/07/2016 tarihleri arasında çalıştığını, sosyal medyada bazı paylaşımları bulunduğu gerekçesiyle haksız olarak işten çıkarıldığını iddia ederek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının, davacının sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımların ve beğenilerin ülkenin içinden geçtiği hassas durumda kabul edilebilir olmadığı için sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, "...Davalı fesih sebebi yaptığı sosyal medya paylaşım veya beğenilerinin ibraz etmiştir.Bu paylaşımlarda.... isimli twitter kullanıcısının "" O gencecik çocukların kafasını kesenler mi demokrasiyi savundu dün gece yarısı? Çok tehlikeli bir kalabalıkla yaşıyoruz"", "" Ne diyeceğiz şimdi " Gerçek asker bu değil" mi diyeceğiz? Askeri vatandaştan korumaya çalışan polisin görüntüsü aklımdan çıkmıyor"" ve "" Tankın içindeki adamın sana ateş açma imkanı varken teslim olmayı seçmesi halkına olan bağlılığını gösterir, linç etmen de senin ihanetini"" denildiği, davacının bunlardan ilk ikisini retweet ettiği, sonuncusunu ise beğendiği anlaşılmaktadır. Tweetlerde yazılanlar düşünce özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlardır. Ülkenin milli birlik ve beraberlik ihtiyacına aykırı paylaşımlar değildir.Hassas dönemin yarattığı duygu yoğunluğuyla olaya farklı pencerelerden de bakılması gerektiği şeklindeki düşüncenin ifadesidir." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf:
İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı istinaf yoluna başvurmuştur.
E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince; "Davacının sosyal paylaşım sitesindeki başka kullanıcı tarafından yapılan yorumları beğenmesi düşünce özgürlüğü kapsamında olup, işyerinde üretim ve iş ilişkisi açısından herhangi bir olumsuz etki yaptığı hususu ispatlanamadığından, yerel mahkeme gerekçesi yerinde olduğu" gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
F) Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı temyiz etmiştir.
G) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
Dosyada mevcut 29/07/2016 tarihli fesih bildiriminde fesih sebebi olarak davacının sosyal medyaki bir kısım paylaşım ve beğenilerinde milletin birlik ve beraberliği konusunda yeterli hassasiyeti göstermediği, gerekçe gösterilmiştir.
Feshe konu davacının paylaşım ve beğenilerine konu olan ve dava dışı kullanıcılara ait olan sözlerde "O gencecik çocukların kafasını kesenler mi demokrasiyi savundu dün gece yarısı? Çok tehlikeli bir kalabalıkla yaşıyoruz"", "" Ne diyeceğiz şimdi " Gerçek asker bu değil" mi diyeceğiz? Askeri vatandaştan korumaya çalışan polisin görüntüsü aklımdan çıkmıyor"" ve "" Tankın içindeki adamın sana ateş açma imkanı varken teslim olmayı seçmesi halkına olan bağlılığını gösterir, linç etmen de senin ihanetini" " ifadeleri yer almaktadır. Davacı sadece beğenmekle kalmamış, aynı zamanda reetwet yolu ile de paylaşmıştır. Paylaşılan ve beğenilen sözlerin 15 Temmuz darbe girişimi döneminde, yapılan kalkışmaya karşı direnişi eleştirir nitelikte olduğu açıktır. Davalı işyerinin de kamu kurumuna bağlı işyeri olduğu dikkate alındığında, davacının davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığı sabittir. İş ilişkinin işveren açısından devam ettirilmesi beklenemez. Davacının iş sözleşmesi de davalı işveren tarafından İş Kanunun 17. ve 18. maddelerine dayanarak feshedildiğinden, feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.
Her ne kadar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 372. maddesinin 2. fıkrasında “Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir” düzenlemesi yer almaktaysa da, mevcut davanın feshin geçersizliğinin tespitine yönelik işe iade davası olduğu 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce kesin olarak karar verilebileceğinden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3.Alınması gereken 35,90 TL. karar- ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL. karar- ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 150.00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.190,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
7. Dosyanın Yerel Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine,
Kesin olarak 26/02/2018 günü oybirliği ile karar verildi.