Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2765
Karar No: 2022/51
Karar Tarihi: 20.01.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2765 Esas 2022/51 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2765 E.  ,  2022/51 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2765
    Karar No : 2022/51

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Gıda Maddeleri Sanayi ve Tic. A.Ş.
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 26/05/2021 tarih ve E:2019/15263, K:2021/7162 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile getirilen yasaklara aykırı olarak R123 gazının satışını gerçekleştirdiğinden bahisle 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (y) bendi uyarınca davacı şirketin 729.468,00-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 10/07/2018 tarih ve 8353 sayılı Kocaeli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işlemi ile işlemin dayanağı olan 07/04/2017 tarih ve 30031 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin iptali ve indirimlerden yararlanılarak ödenen 547.101,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi; Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Bu maddenin (ı) bendinin (1), (2), (3) ve (4) numaralı alt bentleri ile (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir" hükmünün Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması ve Anayasa Mahkemesince bir karar verilinceye kadar davanın geri bırakılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 26/05/2021 tarih ve E:2019/15263, K:2021/7162 sayılı kararıyla,
    Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
    Anayasa'nın 56. ve 124. maddeleri; Çevre Kanunu'nun 2. ve 13. maddeleri ile 20. maddesinin (y) bendi ve 2. fıkrası; Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin (ı) ve (ş) bentleri, 6. maddesinin 1. bendi ve 29. maddesi hükümleri ile Ek-5 listesinin Grup-IX bölümünün ilgili kısmına yer verildikten sonra,
    Düzenleyici işlem yönünden,
    2872 sayılı Çevre Kanunu'nun "İdari nitelikteki cezalar" başlıklı 20. maddesinin de Yönetmeliğin dayanakları arasında yer aldığı, Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen kişilere Çevre Kanunu'nun 20. maddesinde yer alan idari yaptırımların uygulanmasına ilişkin Yönetmelik maddesinin, 2872 sayılı Kanun'un verdiği yetki ve çizdiği somut çerçeve kapsamında, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine de uygun olarak düzenlendiği görüldüğünden, anılan Yönetmelik maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Bireysel işlem yönünden,
    Davacı şirketçe satışı gerçekleştirilen R123 gazının, Yönetmeliğin Ek-5, Grup- IX tablosunda listelendiği; Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. bendinde, üretimi, tüketimi ve ticareti kontrol altına alınan maddelerden olan ve (b) alt bendinde yer verilen R123 gazının karışımlarının ve bu maddeleri içeren tüm karışımların ithalatı, ihracatı, ürün veya ekipman içerisinde bulundurulması, geri kazanımı yapıldıktan sonra cihazlara tekrar dolumu, stoklarda tutulması, kullanımı ve atmosfere salınmasının yasak olduğunun maddede açıkça belirtildiği; maddede kullanımının dahi yasaklandığı belirtilen R123 gazının, ticari bir işleme konu olarak satışının da yapılamayacağının tabii olduğu;
    Bu durumda; Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmelikte ithalatı, ihracatı, ürün veya ekipman içerisinde bulundurulması, geri kazanımı yapıldıktan sonra cihazlara tekrar dolumu, stoklarda tutulması, kullanımı ve atmosfere salınmasının yasak olduğunun belirtildiği R123 gazının satışının yapıldığı sabit olduğundan, davacı şirketin 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (y) bendi uyarınca idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği;
    Öte yandan, davacı şirket tarafından, ellerinde bulunan 22/12/2016 tarihli 3 yıl süre ile geçerli “Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Atında Tutulan Kimyasal Madde (Ozon tabakasını incelten madde) Dağıtıcı Kayıt Belgesi”ne istinaden R123 gazının satışının yapıldığı, idarenin söz konusu satışa sistem üzerinden onay verdiği iddiasında bulunulmuş ise de, davalı idarece Dağıtıcı Kayıt Belgesinin 2016/1 sayılı Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin İthalatı ve Kullanımına İlişkin Genelge kapsamında kontrol altına alınan maddelerden olan HCFC-22(Klorodiflorometan)'ın servis ve üretim amaçlı ithaline ilişkin Bakanlıkça değerlendirilerek verilecek izin kapsamında kullanılmakta olduğunun, Yönetmelik kapsamında kullanımı yasaklanan maddeler için Bakanlıkça herhangi bir belge düzenlenmediğinin davaya cevap dilekçesinde belirtilerek, "Dağıtıcı Kayıt Belgesi"nin hukuki mahiyetinin de açıklığa kavuşturulduğu;
    Ayrıca, davacı şirket tarafından idari para cezasının, R123 gazının satışının yapıldığı fatura tarihi olan 01/06/2017 tarihine göre belirlenmesi gerektiği, belirlenen idari para cezasının fahiş olduğunun ileri sürüldüğü; Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinde; bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere 2872 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yer alan idari para cezalarının uygulanacağı düzenlemesine yer verildiği dikkate alındığında, 09/08/2018 tarihli çevre denetim tutanağı ile ilgili Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiği tespit edilen davacı şirketin, 2018/1 sayılı Tebliğe göre belirlenen miktar üzerinden (en az tutar olan 243.156,00-TL) Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin 2. fıkrası uyarınca üç kat arttırılmak suretiyle para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde bu yönden de hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların bir kısmının karşılanmadığı ve gerekçelendirilmediği, idari yaptırım kararına konu ceza miktarının yanlış hesaplandığı yönündeki iddiaların değerlendirilmediği, idari yaptırım kararına dayanak satışın fatura tarihinin 12/06/2017 olduğu, cezanın belirlenmesinde bu tarihin esas alınması gerektiği, idari yaptırım kararında ise 2018 yılının esas alındığı, Anayasa’ya aykırılık iddiası hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapılmaksızın sadece suç ve cezaların kanuniliği ilkesi bakımından inceleme yapıldığı, Çevre Kanunu’nun 20. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya, eşitlik ve orantılılık ilkelerine aykırı olduğu ve iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, söz konusu gazın ticari amaçla satılmadığı, zaten çevre duyarlılığı sebebiyle çevreye zararlı olmayan soğutucuların kullanılması için gazın bir alım talebine istinaden bertaraf amacıyla satıldığı, bu gaz ile ilgili sürekli olarak davalı idareyle iletişim halinde bulunulduğu, idari yaptırıma konu mevzuatın, soğutucu gazlarla ilgili sektörleri kapsadığı, kendi faaliyet alanının bu olmadığı ve sadece bir kereliğine bu satışın yapıldığı, cezanın ölçülülük ilkesine ve hakkaniyete uygun olmadığı, Yönetmeliğin ilgili maddesinde, kontrol altına alınan maddelere ilişkin kısıtlamalar arasında yurt içinde satışın yasaklanmasına veya kısıtlanmasına yönelik açık bir hüküm bulunmadığı, maddede sayma yoluyla belirtilen kısıtlamaların yorum yoluyla genişletilemeyeceği, aksi halin hukuki güvenlik, belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı olacağı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Daire kararının; bireysel işleme yönelik kısım ve davacının ödediği meblağın iadesi isteminin karşılanmaması yönünden bozulması, diğer kısım yönünden ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacı şirketin 11/05/2018 tarihli dilekçesi ile yerleşkesinde amonyaklı chiller ünitelerinin kurulumuyla devre dışı kalan ve ellerinde bulunan 1470 kg ağırlığındaki R123 gazının piyasada ihtiyacı olan diğer şirketler tarafından kullanılması amacıyla ...Klima Tic. A.Ş.'ye satışının gerçekleştirilmesi hususunda idarenin görüşlerinin sorulması üzerine, davalı idarece Kocaeli Valiliğine hitaben yazılan ...tarih ve ...sayılı yazıdan; 12/06/2017 tarihinde davacı şirket tarafından ...Klima Tic. A.Ş.'ye R123 gazı satışı yapılmak suretiyle 07/04/2017 tarih ve 30031 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 6/1-(b) maddesinin ihlal edildiğinin davacı şirketçe Bakanlığa gönderilen yazıdan anlaşıldığı, Bakanlık tarafından davacı şirkete verilen herhangi bir onay bulunmadığı belirtilerek yerinde inceleme yapılarak mevzuat uyarınca gerekli işlemlerin yapılmasının istenmesi üzerine 09/07/2018 tarihinde Valilik çevre denetim görevlilerince yerinde yapılan denetimde; tesiste R123 gazı bulunan ünitelerde revizyon yapılması sonucu mevcut R123 gazı yerine amonyaklı chiller üniteleri yapıldığı, davacı şirketin 22/12/2016 tarih ve ...seri numaralı Dağıtıcı Kayıt Belgesi olduğu, revizyon sonucu oluşan ve tesiste stokta bulunan R123 gazlarının, 22/12/2016 tarihinde ...nolu fatura ile 635,6 kg (sevk irsaliyesinde yazan miktar), 24/03/2017 tarihinde ......nolu fatura ile 550 kg, 12/06/2017 tarihinde ...268 nolu fatura ile 320 kg olmak üzere ...Klima Tic. A.Ş. firmasına satışının yapıldığı, kalan 3250 kg R123 gazının ...İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. 'ye bertaraf edilmek üzere gönderildiği, mevcut durumda stoklarda ve sistemde R123 gazı bulunmadığının tesis yetkisince beyan edildiğine ilişkin tutanak tutulmasına istinaden Kocaeli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 10/07/2018 tarih ve E.8353 sayılı işlemi ile Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 6/1-(b) maddesiyle getirilen yasaklara aykırı olarak R123 gazı satışının gerçekleştirildiğinden bahisle davacı şirketin 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (y) bendi ve 20. maddenin 2. fıkrası uyarınca 729.468,00-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Bahse konu bireysel işlem ile dayanağı olan 07/04/2017 tarih ve 30001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesinin iptali ve indirimlerden yararlanılarak ödenen 547.101,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT :
    5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, Kanun'un genel hükümlerinin idari para cezası yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı kurala bağlanmış; 5. maddesinde, Türk Ceza Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı; ancak, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından derhal uygulama kuralının geçerli olduğu; kabahatin, failin icraî veya ihmali davranışı gerçekleştirdiği zaman işlenmiş sayılacağı, neticenin oluştuğu zamanın bu bakımdan dikkate alınmayacağı; 17. maddesinin 7. fıkrasında ise, idarî para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Daire kararının, düzenleyici işleme ilişkin kısmı yönünden;
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Altıncı Dairesi kararının, dava konusu düzenlemeye ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Daire kararının, bireysel işleme ilişkin kısmı yönünden;
    Dosyanın incelenmesinden, idari yaptırıma konu fiilin 12/06/2017 tarihinde faturayla yapılan satışla gerçekleştirildiği; denetimin ise 09/08/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Dava konusu işlem, denetim tarihi esas alınarak, 2872 sayılı Çevre Kanunu Uyarınca Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ (2018/1) hükümlerine göre tesis edilmiştir.
    Kabahatler Kanunu'nun yukarıda aktarılan hükümlerinin değerlendirilmesinden, Çevre Kanunu'nda yer verilen idari para cezası yaptırımları yönünden de Kabahatler Kanunu'nun uygulanacağı; anılan Kanun'da, kabahatin, failin icraî veya ihmali davranışı gerçekleştirdiği zaman işlenmiş sayılacağının düzenlendiği göz önünde bulundurulduğunda, kabahate ilişkin yaptırımın da kabahatin gerçekleştirildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla davacının idari yaptırıma konu fiili gerçekleştirdiği sabit olmakla birlikte, bu fiilin 2017 yılında gerçekleştirilmesi nedeniyle Çevre Kanunu'nun 20. maddesinin (y) bendinde yer alan ceza miktarının 2017 yılı için belirlenen tutarı üzerinden aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca belirlenecek idarî para cezasının uygulanması gerekirken, 2018 yılı için belirlenen tutar üzerinden ceza uygulandığı anlaşıldığından ve dava konusu işlemle tesis edilen ceza miktarı davacıya uygulanması gereken ceza miktarını da kapsadığından, dava konusu bireysel işlemin 2017 yılı için belirlenen ceza miktarını aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine yönelik Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 26/05/2021 tarih ve E:2019/15263, K:2021/7162 sayılı kararının bireysel işleme ilişkin kısmının 2017 yılı için belirlenen ceza miktarını aşan bölümünün oyçokluğu ile BOZULMASINA,
    3. Anılan kararın diğer kısımlarının oybirliği ile ONANMASINA,
    4. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine,
    5.Kesin olarak, 20/01/2022 tarihinde karar verildi.


    KARŞI OY
    X- 5326 sayılı Kanun'un 17. maddesinin yedinci fıkrasında, idarî para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 04/01/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı; 2872 sayılı Çevre Kanunu Uyarınca Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ'de, Kanun'un 20. maddesinin birinci fıkrasının (y) bendi uyarınca 2017 yılında uygulanacak idarî para cezası miktarının alt sınırının 212.419,00-TL olduğu düzenlenmiş, 2018 yılına ilişkin olarak uygulanacak miktar ise artırılarak 243.156,00-TL olarak belirlenmiştir.
    Söz konusu cezadaki meblağ değişikliği fiilin karşılığı olarak daha ağır bir ceza öngörülmesi anlamına gelmeyip zamanın geçmesi ile cezaya karşılık gelen tutarın, failde yaratılması gereken maddi yoksunluğun değerinin aynı kalması amacını taşımakta, bunun sağlanması için de cezanın yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanması söz konusu olmaktadır.
    Bu itibarla davanın reddine yönelik Daire kararının dava konusu bireysel işleme ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile Daire kararının bu kısmının da onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi