1. Ceza Dairesi 2017/1361 E. , 2018/2844 K.
"İçtihat Metni"Kasten yaralama suçundan hükümlü ...’in, Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/07/2015 tarihli ve 2015/83 değişik iş sayılı Kararı ile verilen 15 ay 37 gün hapis cezasının infazı sırasında, denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin, Muğla İnfaz Hâkimliğinin 28/07/2015 tarihli ve 2015/771 esas, 2015/772 sayılı Kararını müteakip, denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinden bahisle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz kararının kaldırılması ile hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine dair Muğla İnfaz Hakimliğinin 12/10/2015 tarihli ve 2015/1068 esas, 2015/1074 sayılı Kararının infazı sırasında, hükümlünün sonradan kesinleşerek infaza verilen Milas 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2012 tarihli ve 2012/44 esas, 2012/31 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 5 ay hapis cezası ile halen infaz edilmekte olan Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/07/2015 tarihli ve 2015/83 değişik iş sayılı içtima kararına konu olan 15 ay 37 gün hapis cezalarının 20 ay 37 gün hapis cezası olarak toplanmasına dair Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/06/2016 tarihli ve 2016/83 değişik iş sayılı içtima kararı sonrasında, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Bodrum İnfaz Hâkimliğinin 20/10/2016 tarihli ve 2016/26 esas, 2016/26 sayılı Kararına vaki itirazın reddine dair mercii Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2016 tarihli ve 2016/970 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/07/2015 tarihli ve 2015/83 değişik iş sayılı Kararı ile verilen 15 ay 37 gün hapis cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesi sırasında, denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlal eden hükümlünün şartla tahliye tarihine kadar kapalı ceza infaz kurumuna iadesi yönünde infaz hakimliğince karar tesis edildiği, hükümlü hakkındaki sonradan kesinleşerek infaza verilen bir kısım ilâmların hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesi yönündeki 12/10/2015 tarihli karar sonrasında Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/07/2015 tarihli ve 2015/83 değişik iş sayılı içtima kararı ile 20 ay 37 gün hapis cezası olarak toplandığı, hükümlü hakkında işbu içtima kararı sonrasında yeniden müddetname düzenlendiği ve şartla tahliyesinin 16/02/2017 tarihi olarak belirlendiği, hükümlünün açığa ayrılma talebi, içtima kararı üzerinden tespit edilen şartla tahliye edileceği tarihe kadar kapalı ceza infaz kurumunda bulunması gerektiğinden bahisle ret edilmiş ise de, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2014/21345 esas, 2014/20587 sayılı Kararında belirtilen "... kapalı ceza infaz kurumuna iade edilmesinden sonra hükümlünün işlemiş olduğu başka suçlardan dolayı kesinleşerek gelen ilamların 5275 Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesi kapsamında yapılan içtiması sonucu elde edilen toplam 8 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/1-a ve 6/2-a maddelerinde belirtilen yasal sürelerin dolmuş olması ve 5275 sayılı Kanunun 99. maddesindeki “Bir kişi hakkında hükmolunan herbir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107. maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.” şeklindeki yasal düzenleme ile 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinde yer alan cezaların içtimai müessesesinin şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik olması, kapalı infaz kurumuna iade kararının bu kararın verildiği ilam dışındaki 5275 sayılı Yasanın 107. maddesi gereğince şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik içtima edilecek diğer ilamlar açısından açığa ayrılma yönetmeliği kapsamında "açığa ayrılmaya engel bir durum" teşkil edeceğine dair hükümlü aleyhine değerlendirme yapmayı gerektirir yasal bir düzenlemenin bulunmadığı "şeklindeki açıklamalara nazaran, kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının denetimli serbestlik tedbiri ile infaz edilen ilama ilişkin olarak uygulanması gerektiği, hükümlünün sonradan kesinleşerek gelen ilam yönünden açığa ayrılma şartlarını taşıması halinde kapalıya iade kararının engel bir durum yaratmayacağı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27/04/2017 gün ve 94660652-105-48-111-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına
göre yerinde görüldüğünden, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2016 tarihli ve 2016/970 değişik iş sayılı Kararı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.