3. Ceza Dairesi 2019/9445 E. , 2019/16776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, katılanları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
2)Katılanların, sanık ..."in kendilerini sopa ile darp ettiğine dair beyanları, bu beyanlar ile uyumlu olan katılanlardaki yaralanmaların künt travma sonucu oluştuğuna dair doktor raporu ve sanık ..."in kovuşturma aşamasındaki kavga esnasında katılan ..."ün elinden sopa almış ve kullanmış olabileceğine dair ikrarı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın eylemini 5237 sayılı TCK"nin 6/1-f.4 maddesine göre silahtan sayılan sopa ile gerçekleştirdiğinin anlaşılması ve yine katılanların aşamalardaki anlatımları, bu anlatımları ile uyumlu doktor raporu ve mahkemenin kabulüne göre; sanık ... ile sanık ..."ın birlikte hareket etmek sureti ile iştirak halinde katılanları silahtan sayılan sopa ile kasten yaraladıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar Hakan ve Ahmet"in cezalarından 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesine göre arttırım yapılmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
3)Tarafların karşılıklı olarak birbirlerini darp ettikleri ve mahkemece kavgayı ilk kimin başlattığının belli olmadığı kabul edilen olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, karşılıklı tartışma sırasında kavganın kim tarafından başlatıldığının kesin olarak tespit edilememesi nedeni ile tahrik hükümlerinin uygulanmasında 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesine uygun olarak asgari (1/4) oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde (1/2) oranında indirim yapılmak suretiyle, eksik ceza tayini,
4)Sanıkların, silahtan sayılan sopa ile katılan ..."ün yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama suçunu işlediği olayda, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 87/1-d maddeleri gereğince belirlenen cezanın 3 yıldan az olması halinde, TCK"nin 87/1-d-son maddesi gereğince 3 yıla çıkartılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ve yine TCK"nin 86/1. maddesi gereği belirlenen ceza üzerinden TCK"nin 87/1-d maddesi gereği bir kat arttırım yapılmasına rağmen (1/2) oranında arttırım yapılması diyerek yazım hatası yapılması,
5)Sanık ..."in adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyet hükmü olduğu halde, sanık hakkında tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK"nin 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
6)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve katılanlar vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.