10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/25285 Karar No: 2013/1004
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/25285 Esas 2013/1004 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, davacının 10.09.1997 ile 20.07.2008 tarihleri arasındaki dönemde davalılara ait işyerinde çalıştığının tespitine karar vermiştir. Ancak gerekçeli kararın hüküm fıkrasında çelişki oluşturacak şekilde bir ifade kullanılmıştır. Bu çelişki nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Makalenin sonunda yer alan kanun maddeleri ise açıklanmamıştır.
10. Hukuk Dairesi 2012/25285 E. , 2013/1004 K.
"İçtihat Metni"
.... Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı vekili, davacının 10.09.1997 ile 20.07.2008 tarihleri arasındaki dönemde davalılara ait işyerinde çalıştığının tespitini istemiş, mahkeme, davanın kısmen kabulü ile, davacının, 10.096.1997-20.02.2008 tarihleri arasında 1813 gün süreyle davalı işveren yanınında çalıştığının tespitine karar vermiştir. Bu kez gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise, gerekçe ve kısa karar ile çelişki oluşturacak şekilde "davacının, 01.09.1997-18.07.2008 tarihleri arasında 1813 gün süreyle davalı işverenler yanınında çalıştığının tespitine" şeklinde hüküm kurmuş olmakla kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmıştır. Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa son oturumda tefhim edilen kısa kararın gerekçeli karara aykırı olduğu yukarıda belirtildiği gibi zaptın ve kararın incelenmesinden açıkca anlaşılmaktadır. Öte yandan konuyla ilgili 10.04.1992 günlü ve .... sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereklidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. ./..
-2-
O halde, davacı ve davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ..."ne iadesine, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.