Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/23842
Karar No: 2013/993

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/23842 Esas 2013/993 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, bir tıbbi cihazın bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiştir. Ancak, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteği kabul edilerek, hüküm bozulmuştur. Nedeni ise, dava açılan kişinin ölmüş olması nedeniyle taraf ehliyeti bulunmamasıdır. Bununla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/3. maddesinde belirtilen maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği için, bu durum maddi hatadan kaynaklanmıştır. Kanun maddelerine göre, davaya ehliyet Medeni Kanun ile belirlenmiştir. Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes, dava ehliyetine de sahiptir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı ve tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecekleri belirtilmiştir. Gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2012/23842 E.  ,  2013/993 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Dava, tedavide kullanılan tıbbi cihaz (d....) bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Buna göre, hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 38. Maddesinde, davaya ehliyetin, Medeni Kanun ile tayin olunduğu belirtilmiş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, dava ehliyetine de sahip olduğu; anılan Kanunun 114. Maddesinin (d) bendinde, tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı olduğu; 115. Maddesinde ise, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecekleri belirtilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde; kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
    Ancak, 6100 sayılı Kanunun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir. Kimsenin, bilerek ölü kişi adına dava açmayacağı hususu gözetildiğinde; davanın açıldığı 18.07.2011 tarihinden önce 16.06.2011 tarihinde
    ./..

    -2-

    ölmüş olup, buna göre, taraf ehliyeti bulunmayan ... adına dava açılmasının maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakta olup; Mahkemece, anılan sigortalının mirasçılarına haber verilerek veya avukat tarafından sigortalının mirasçılarından alınacak vekaletnamenin sunulması durumunda, sonucuna göre yargılamaya devam edilerek, mirasçılar yönünden karar verilmesi gerekirken; taraf ve dava ehliyeti bulunmayan kişi yönünden yargılama yapılarak karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi