Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/3631
Karar No: 2022/9899
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3631 Esas 2022/9899 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/3631 E.  ,  2022/9899 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 106/1-1. cümle ve 62. (2 kez) maddeleri uyarınca 150 gün adli para ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tabi tutulmasına dair ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 2014/3971 esas, 2015/1623 sayılı kararının 14/12/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 26/02/2016 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama sırasında, 28/11/2019 tarihli duruşmada tehdit suçu yönünden dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi üzerine, taraflar arasında uzlaşma sağlandığından bahisle tehdit suçu yönünden sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine, kasten yaralama suçu yönünden ise hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, ve 62. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/09/2020 tarihli ve 2019/46 esas, 2020/335 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14/01/2022 gün ve 2022/155969 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'u uyarınca öncelikle bilinen son adrese normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, tebligata 7201 sayılı Kanun'un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği nazara alındığında,
    Somut olayda, sanığın 24/11/2015 tarihli oturumda Mahkemesince alınan ifadesinde adresini "... Mahallesi 1274. Sokak No:19 Daire:7 Sultangazi/..." olarak bildirdiği, sanığın anılan adres haricinde dosya kapsamında yer alan başkaca bir adresinin mevcut olmadığı ve söz konusu ifadesi haricinde bir daha beyanının alınmadığı, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararının, ''tebliğ imkansızlığı nedeniyle, tebliğ evrakı Yeni Mahallesi muhtarına teslim edilmiştir'' şeklinde bir açıklamaya yer verilerek "Soğanlık Yeni Mah. ... Sk. No:12 İç Kapı No:2 .../..." adresine "MERNİS şerhi" düşülmek suretiyle doğrudan 7201 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği anlaşılmakla, öncelikle bilinen son adres sıfatıyla anılan Kanun'a göre normal tebligat çıkarılması ve bu tebligatın "iade gelmesi halinde" ise bu kez aynı Kanun'un 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği halde doğrudan MERNİS adresine tebliğ işlemi yapılması sebebiyle anılan tebliğin usulsüz olduğu, bu durumda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir " denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı “hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlığını taşıyan 231. maddesinin 8. fıkrasında; "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." 11. fıkrasında; "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." hükümleri yer almaktadır.
    5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanığın beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulacağı belirtilmiş olup, bu denetim süresi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulüne uygun olarak kesinleşmesi üzerine başlamaktadır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinde de belirtildiği üzere,
    "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir.
    Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."
    Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemelere göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık, bu karar usulüne uygun bir şekilde kesinleştikten sonra, 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak ve bu süre içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirlerine riayet etmemesi halinde hüküm açıklanacaktır.
    İnceleme konusu somut olayda;
    Kasten yaralama suçu yönünden yapılan değerlendirmede; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği en son adrese MERNİS şerhi olmadan yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre MERNİS şerhi bulunan tebligatın bu adrese yapılmasında zorunluluk bulunduğu, ancak sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, bilinen en son adresinden farklı olan mernis adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğu, bu nedenle kararın henüz kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamadığı, dolayısıyla hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden sanık hakkında denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle ihbar üzerine dosya ele alınarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Tehdit suçu yönünden; yukarıda açıklanan sebeplerle sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz kesinleşmediği ve 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, mahkemece yapılan uzlaştırma işlemlerinin uyarlama yargılaması olduğunun kabulü gerektiği ve mahkemece her aşamada uyarlama yargılaması yapılabileceği anlaşılmakla; kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
    A)Tehdit suçu yönünden; mahkemece her aşamada uyarlama yargılaması yapılabileceğinden CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,
    B)Kasten yaralama suçundan sanık ... hakkında ... 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10/09/2020 tarihli ve 2019/46 esas, 2020/335 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- CMK’nın 309. maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE 12/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi