17. Hukuk Dairesi 2016/10959 E. , 2019/5066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, asıl ve birleşen dava ile davalı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazasında yaralanan müvekkilinin malul kaldığını belirterek 10.000,00 TL işgörememezlik tazminatının tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında 09.03.2016 tarihli dilekçesi ile talebini 56.390.20 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın ve birleşen davanın kabulü ile 51.278,40 TL kalıcı iş görememezlik tazminatının esas dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, 5.111,80 TL geçiçi iş görememezlik tazminının birleşen dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu
belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda yargılama aşamasında mahkemece Adli Tıp Kurumundan aldırılan raporda davacının yaralanmaya bağlı olarak maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiş, ardından davacının muayene edilmesi suretiyle Gaziantep Üniversitesi Adli Tıp Ana bilim dalından SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü yeni adıyla Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre %16 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu bildirilmiştir. Kaza tarihi 24.07.2013 kaza tarihi itibari ile Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte olup, bilirkişi tarafından ilgili yönetmeliğin mi, yoksa tüzüğün mü rapora esas alındığı açık olmadığından rapor denetime elverişli değildir. Mahkemece yapılacak iş Gaziantep Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken hüküm kurulması doğru görülmemiştir.(HGK’nın 2013/17-2423, 2015/1661 sayılı ilamı da bu yöndedir.)
2- Kabule göre de; Mahkemece zararın belirlenmesi için bilirkişiden alınan raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ve %5 iskonto oranı esas alınmış, pasif dönem hesabında gelir asgari geçim indirimi dahil edilerek hesaplama yapılmış olup bu rapor hükme esas alınmıştır.
Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre muhtemel yaşam süreleri belirlenirken Population Masculine Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, tazminat hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar). Yine Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin
sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dâhil edilemez.
Bu maddi ve hukuksal olgulara göre dosya kapsamında alınan raporun açıklanan hesaplama tarzına uygun olmadığı ve belirtilen yönteme uygun olarak yapılmayan hesaplamayı içerir bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.