Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1019
Karar No: 2021/241
Karar Tarihi: 15.02.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1019 Esas 2021/241 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/1019 E.  ,  2021/241 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davacılardan ... ve davalılardan ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, diğer müvekkillerinin ise, davalıdan bağımsız bölüm satın alan kişiler olduğunu, inşa edilen binada bir çok eksik ve ayıplı imalât bulunduğunu, dava tarihi itibariyle müvekkillerinin uğradığı zararın değerini tam ve kesin olarak bilemediklerinden HMK"nın 107/1. maddesi gereğince davalarını belirsiz alacak davası olarak açtıklarını ileri sürerek, her bir davacı için belirlenecek tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktar ve değerinin tam olarak belirlenebilecek durumda olduğu ve davacıların belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK"nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Anılan kararın, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi"nin 22.02.2017 tarih, 2016/7899 Esas, 2017/518 Karar sayılı ilamı ile; davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı imalât bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, davanın başında davacılar tarafından eksik ve ayıplı imalâtın değerinin belirlenebilmesinin mümkün olmadığı, bu talebin, konusunda uzman teknik bilirkişiler tarafından rayiç bedeller üzerinden belirlenip, tespit edilmesi gerektiğinden davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacıların hukuki yararı olduğu gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece 14.09.2017 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına kararı verilmiş ve bozma doğrultusunda davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiştir.
    Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2018/3950 E. VE 2018/4853K. Sayılı ilamıyla; ... 2. Noterliğinin 04.05.2007 tarih ve 04722 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığı ve davalı ..."ın bu sözleşmede taraf olmadığı, aynı şekilde davacı ... dışındaki davacılarında bu sözleşmenin tarafı olmadığı nedenleriyle; davanın, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu, davacılar ..., ... ve ... yönünden ise aktif husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmesi gerektiği, davacılardan ... tarafından dava açılıp, karar başlığında bu davacının ismi yazılarak hüküm kısmında davanın tarafı olmayan ... yararına hüküm kurulmasının mümkün olmadığı,diğer taraftan alınan bilirkişi raporunda her bağımsız bölümün eksik ve ayıplı işleri yönünden doğan alacağın hesaplanması ve ortak alanlarda ise eksik ve ayıptan doğan alacakların arsa payına göre belirlenmesi gerekir iken ortak alanlardaki eksik ve ayıptan doğan alacakların böyle bir indirime tabi tutulmaksızın karar altına alınmasının da doğru olmadığı gerekçeleriyle, karar tekrar bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı ... tarafından davalı ..."a açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı adına kayıtlı 4 nolu daire için hesaplanan tazminat bedeli olan 3.034,48 TL "nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacı ..."e verilmesine, davacılar ..., ... ve ... tarafından, davalılar ... ve ..."a açılan davanın, davacılar ..., ... ve ..."ın aktif husumetinin bulunmaması nedeniyle usulden reddine, davacı ... tarafından davalı ..."a açılan davanın, davalı ..."ın pasif husumetinin bulunmaması nedeniyle usulden reddine, her bir davacının, davalılara 2.725,00 TL vekalet ücreti ödemesine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-27.06.1956 T. 1954/2 Es. 1956/14 Karar sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı’nda, birden fazla gerçek ve tüzel kişi aleyhine açılan bir davanın reddi halinde, davalılar için tayin ve taktir olunacak vekalet ücretinin ne olacağı hususu irdelenerek, sonuçta davacıya karşı dayanışmalı sorumlu bulunan birden çok gerçek ve tüzel kişilere karşı açılan bir davanın, davalılar için ortak bir nedenden ötürü reddi durumunda, davalılar vekillerinin müşterek mesailerinin aynı neticeyi verdiği göz önünde tutularak, dava konusunun kıymet veya tutarı üzerinden bir vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Öte yandan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/2. maddesinde, müteselsil sorumlulukta dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir. Anılan maddenin amacına ve İçtihadı Birleştirme Kararına hakim olan ilke birlikte gözetildiğinde, birden fazla davacının birlikte dava açması ve tek vekille temsil edilmeleri halinde, davanın reddi sebebi ortak ise, davacılar aleyhine de tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekecektir.
    Somut olayda, mahkemece, her bir davacı aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacılar ..., ... ve ... yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddi kararı verilmiş olup, bu üç davalı yönünden davanın reddi sebebi ortak olduğundan adı geçen üç davacı aleyhine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceğinden kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün vekalet ücretine ilişkin bölümün resen düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 11. no.lu bendinin "Davacılar ..., ... ve ... tarafından, davalılar
    ... ve ..."a açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi nedeniyle,
    A)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak, davalı ..."a verilmesine,
    B)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak, davalı ..."a verilmesine,
    C)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak, davalı ..."a verilmesine,
    D)B)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak, davalı ..."a verilmesine,
    E) Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."tan alınarak, davalı ..."a verilmesine,
    B)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."tan alınarak, davalı ..."a verilmesine," kısmının çıkartılarak yerine
    "A)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılar ..., ... ve ...’tan müştereken ve müteselsilen alınarak, davalı ..."a verilmesine,
    B)Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılar ..., ... ve ...’tan müştereken ve müteselsilen alınarak, davalı ..."a verilmesine," ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi