Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14351 Esas 2019/7168 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14351
Karar No: 2019/7168
Karar Tarihi: 30.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14351 Esas 2019/7168 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı tarafından davalıya yola elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle açılan davada mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalının taşınmazı kullanması sebebiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Dairenin uygulamaları doğrultusunda, yıkım istemi davada taraf olmayan malikin hukukunu da etkileyeceğinden, taşınmazın maliki davanın tarafı olmalıdır. Bu sebeple, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir ve hükmün bozulması gerekmektedir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 718. maddesi de anılmakta ve bu maddede yer alan arazi mülkiyeti kapsamına üzerindeki yapıların da girme hükmüne açıklık getirilmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/14351 E.  ,  2019/7168 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28/04/2015 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KARAR
    Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava konusu taşınmaz davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmakla elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ancak; Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne göre; yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arazi mülkiyeti kapsamına üzerindeki yapılar da girer. Dava konusu 1732 parsel sayılı taşınmazda, davalı ..."ın malik görünmediği, dava dışı ..."ın malik olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarının da malikidir.
    Somut olayda, 1732 parsel sayılı taşınmazda ..."ın malik olduğu ve yıkım istemi davada taraf olmayan malikin hukukunu da etkileyeceğinden, taşınmaz malikinin de davada taraf olması zorunludur. Dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun uygulaması da bu doğrultudadır (Yargıtay HGK"nın 26.10.2005 tarihli, 2005/14-587-609 sayılı Kararı).
    O halde, mahkemece dava konusu 1732 parsel maliki ...’ın da sağ ise davaya dahil edilmesi, değil ise mirasçılarının davaya katılması veya muvafakat vermesi sağlanarak ve bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekir.
    Açıklanan nedenlerle, mahkemece taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.