![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/9545
Karar No: 2022/10020
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9545 Esas 2022/10020 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/9545 E. , 2022/10020 K."İçtihat Metni"
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ... Sendikasının 21.02.2020 tarihinde Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yetki tespiti için başvuruda bulunduğunu, Bakanlıkça da davalı Sendikanın yetkili olduğunun tespit edildiğini, bu tespitin usul ve kanuna aykırı olduğunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Bakanlığın başvuru tarihinden itibaren 6 ... günü içerisinde taraflara yetki tespitinin sonucunu bildirmesi gerektiğini, ancak 21.02.2020 tarihinde yapılan başvuruya 17.03.2020 tarihinde cevap verildiğini, müvekkiline ait işyerinde ... sözleşmesi ile çalışanların tamamının dikkate alınmadığını, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini iddia ederek yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; iddialarının soyut ve hukuken itibar edilebilir nitelikte olmadığını, Bakanlığa ibraz edilen resmî kayıtlar ve başvurular neticesinde diğer davalı Sendikaya verilen yetkinin usul ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın kötüniyetli bir şekilde sırf yetki tespitine ilişkin işlemleri durdurmak için yetkiye itiraz ettiğini, bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, müvekkili Sendikanın yeterli çoğunluğu sağladığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25/.../2021 tarihli ve 2020/187 Esas, 2021/277 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16/12/2021 tarihli ve 2021/1586 Esas, 2021/1724 Karar sayılı kararıyla;
"... Somut olayda davacı ... yerine Bakanlığın yetki tespitine ilişkin yazısı 31/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, .../04/2020 tarihinde dava dilekçesi formatında bir dilekçenin kuruma verildiği ve kurumca 07/04/2020 tarihinde kayıt altına alındığı, davanın ise kanunda emredilen 6 ... günlük süre geçtikten sonra 01/.../2020 tarihinde açıldığı, dosya içerisindeki tebliğ belgesi kayıt ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Yasada bahsedilen 6 ... günlük hak düşürücü süre mahkemeye başvuru için öngörülmüş süre olup, bu sürede tek başına dava dilekçesinden farklı bir dilekçenin kuruma kayıt ettirilmesinin davanın süresinde açıldığı yönünde kabulü açıkça yasaya aykırı olup, bu duruma göre süresinde açılan bir davadan söz etmek mümkün değildir. Mahkemece davanın süresinde açıldığının kabulü ile esasa girerek gerekçesiz bir şekilde davanın esastan reddedilmesi hatalı olup davanın süresinde açılmaması sebebiyle usulden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf başvurusunun reddi ile yasada öngörüldüğü şekilde yetki yazısının tebliğinden itibaren 6 ... günlük sürede davanın açılmamış olması( dava şartı yokluğu) kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğinden mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. ..." gerekçesiyle,
"1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile, hakkında istinaf başvurusunda bulunulan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2 hükmü gereğince düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere ORTADAN KALDIRILMASINA,
2)Davanın süresinde açılmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE," karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 09.03.2022 tarihli ve 2022/2769 Esas, 2022/2952 Karar sayılı ilâmı ile;
" ... Covid-19 salgın hastalığının Ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla çıkarılan ve yukarıda zikredilen 7226 sayılı Kanun hükmü ile Cumhurbaşkanı kararı gereğince dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler 13.3.2020 (bu tarih dâhil) tarihinden 15.....2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar durmasına karar verilmiştir.
Dolayısıyla yetki tespitine itiraz davası için öngörülen 6 ... günlük sürenin de bu durma süresi kapsamında değerlendirilmesi gereken sürelerdendir. Bu tespit bağlamında, davacı tarafa yetki tespit yazısının durma süresi içinde tebliğ edildiği, dolayısıyla dava açma süresinin 15.....2020 tarihine kadar da uzadığı açıktır. Hal böyle iken 01.....2020 tarihinde açılan davanın 6 ... günlük süresi içinde olmadığını kabul etmek yerinde değildir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesince uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken davanın süresi içinde açılmadığının kabulü ile sonuca gidilmesi isabetsiz olup, ..." gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"... Davacı tarafça dava yetki tespitinin tebliğ edildiği 31/03/2020 tarihinden sonra 01/.../2020 tarihinde açıldığı, covid-19 salgın hastalığının ülkemizde de görülmesi sebebiyle tüm süreler 13/03/2020 tarihi ile 15/.../2020 tarihleri arasında durdurulduğundan davacının altı ... günlük sürede davasını açtığının kabulü gerekmiştir.
Davacının ... genelinde aynı ... kolunda başka ... yerinin olmaması sebebiyle işletme olarak değil yetki tespitinde işyeri olarak değerlendirmeye tabi tutulduğu, yetki tespit tarihinde 126 işçinin işyerinde çalıştığı, sendika üyesinin 102 kişi olduğu ve işyerindeki üye yüzdesinin ise % 80,95 olduğu tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yetki tespiti talep tarihi olan 21/02/2020 tarihinde mevcut çalışan işçi sayısı SGK'dan istenmiş ve çalışan 157 işçiden 101'inin sendika üyesi olduğu anlaşılmıştır. Buna göre sendika üyelerinin çalışan sayısına oranı %64,33 olduğundan yasal %40 şartı sağlanmış olup Bakanlıkça yapılan yetki tespitinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. …" gerekçesiyle,
"1)Hakkında istinaf başvurusunda bulunulan ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE," karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Bakanlığın uyuşmazlık konusu yetki dosyasını taraflarına tebliğ etmediğini, davalı Sendikanın gerekli nisapları sağlayamadığını, ayrıca müvekkili Şirketinin özel güvenlik hizmeti temin ettiği işyerlerinin ayrı işyeri olarak ele alınıp çoğunluk tespiti yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, olumlu yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Toplu ... sözleşmesi kavramı 2709 sayılı T.C. Anayasası'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. Toplu ... sözleşmesi yetkisi ise toplu ... sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu ... sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir :
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
5. Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Yukarıda "İlgili Hukuk" kısmında yer verilen 6356 sayılı Kanun'un amir hükümlerine göre bir işçi sendikasının başvuru tarihinde işyeri düzeyinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletme düzeyinde ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde gerekli çoğunluğu sağlayacağı kural altına alınmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince işyeri düzeyindeki yetki tespiti için gerekli sendika üye sayısının çalışan sayısına oranının "yarıdan fazla" yerine "yüzde kırkı" şeklinde kriter olarak belirtilmesi hatalı ise de dosya içeriğinden bu oranın yarıdan fazla (%64,33) olarak gerçekleştiği görülmekle söz konusu yanlışlığın sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.