Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8488 Esas 2017/403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8488
Karar No: 2017/403
Karar Tarihi: 24.01.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/8488 Esas 2017/403 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/8488 E.  ,  2017/403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, Kurum işleminin iptaliyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R
    Dava, 5510 sayılı Yasanın 56/2 fıkrası uyarınca kesilen ölüm aylığının kesilme tarihi itibariyle yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Dairemizin 04/04/2013 tarih, 2012/985 E. 2013/6716 K. sayılı bozma ilamı üzerine Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 30/11/2005 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, babasının ise 17/07/1999 tarihinde öldüğü, davacının 02/01/2006 tarihli başvurusu üzerine davacıya ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, Kurum tarafından yapılan tahkikat sonucu düzenlenen 24/08/2010 tarihli kontrol memuru raporunda; ... Mahallesi 1. azası ..."nın imzalı beyanı ile davacıyı bir yıldır görmediğini, davacının ...."da çocuklarının yanında kaldığını, davacı ve eşinin boşandığını 1-1,5 yıl önce öğrendiğini, öncesinde evli olduklarını bildiğini beyan ettiği, ... Mahallesi 4. azası ... ise davacı ve eski eşinin boşandıklarını duymadığını, evli olarak bildiğini beyan ettiği, davalı Kurum tarafından yaptırılan kolluk araştırması sonucu düzenlenen 06/04/2010 tarihli tutanakta şahısların maaş alabilmek için anlaşmalı olarak boşandıkları, aynı çatı altında ikamet ettiklerinin bildirildiği, 25/07/2011 ve 03/09/2015 tarihli kolluk tutanaklarında ise, davacının eşinden ayrı yaşadığı yönünde tespit yapıldığı, 2009 ve 2010 yıllarında davacı ve eşinin farklı yerlerde oy kullandıkları, Mahkemece tanık olarak dinlenilen aza ..."ın boşandıktan sonra davacı ve eşini bayramlarda ve özel günlerde birlikte görmediğini, aza ..."nın ise bayramlarda davacının eşi ile birlikte bayram ziyaretinde bulunduğunu, davacının köye geldiği zamanlarda eşinin yanında kaldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmediği, Kurum kontrol memurunun beyanılarına başvurduğu azalar ... ve ..."ın dinlenilmediği ve davacının eşiyle fiilen birlikte yaşadığının hiçbir kuşku ve tereddüte yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, kontrol memurunun beyanına başvurduğu azalar ... ve ... ile muhtar ve diğer azalar ile köy imamı varsa öğretmen gibi kişileri tespit ederek dinlemek ve davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunda yukarıda anılan çelişkileri de giderecek şekilde beyanlarını almak, davacının ikamet ettiğini beyan ettiği adresteki komşuları da tespit ederek dinlemek ve böylece toplanan delillere göre varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    24/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.