Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4503
Karar No: 2019/586
Karar Tarihi: 24.01.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4503 Esas 2019/586 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4503 E.  ,  2019/586 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... ile davalı ... Belediye Başkanlığı aralarındaki istirdat davasına dair ...4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.12.2014 günlü ve 2014/171 E., 2014/783 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 26.02.2018 günlü ve 2016/13086 E-2018/1686 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalı Belediye"ye ait olan mezbaha tesislerindeki kesimhanenin kendisine tahsis edildiğini, söz konusu taşınmazın yıllardan beri kullanılamaz halde olduğunu, davalının kendisine gönderdiği 24/10/2007 tarihli yazı ile söz konusu taşınmazın tahsis şartnamesinin imzalanarak tahsis bedelinin yatırılması gerektiği aksi takdirde tahsis işleminin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, taşınmaz uzun yıllardır kullanılamaz halde olduğundan davalı Belediye"ye tahsis yenilemesi için herhangi bir başvuru yapmadığını, ancak tahsis şartnamesi yenilenmemiş olmasına rağmen davalının, ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2010/1938 esas sayılı dosyası ile 2008-2010 yılları arası tahsis bedelinin tahsili için hakkında icra takibi başlattığını, haciz baskısı altında 75.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalının bedel tahsil edebilmesi için tahsis işleminin yenilendiğini belgelemesi ve ispat etmesi gerektiğini, oysa davalının, böyle bir belge sunamadığını ileri sürerek, 75.000 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmiştir.
    Davalı; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, zira icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmadığını, borcun tamamını ödemeyen davalının bu davayı açmayacağını, davacının bu kesimhaneyi 1970 yılında beri kullandığını, davacının tahsisin iptali ve mezkur yeri tahliye edeceği yönünde yazılı başvurusunun bulunmadığını, belediye tarafından alınmış bir tahsis iptali kararının da bulunmadığını, tahsis bedellerinin her yıl davacıya tebliğ edildiğini, zira tahsisli yerin yıllardır davacı ve akrabaları tarafından fiilen kullanılmakta olduğunu, davacının bu yeri kullanmak istemiyorsa 2014 yılından itibaren idareye yazılı müracaatla tahsisin iptalini talep ederek bahse konu işyerini müvekkili idareye teslim edebileceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, söz konusu tahsis sözleşmesinin düzenlendiğinin (yenilendiğinin) ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça bu yönde herhangi bir delil sunulamadığı, keşif sonucunda alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın harap halde iklim şartlarına ve hırsızlık olaylarına karşı korunaksız durumda olduğu, bu yerin fiilen kullanıldığı iddiası olsa dahi söz konusu yerin amaca uygun olarak kullanılmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve 75.000 TL"nin dava tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair verilen kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 26.02.2018 günlü ve 2016/13086 E-2018/1686 K. sayılı ilamı ile; "kiralananın usulüne uygun şekilde tahliye edilip davalıya teslim edildiği konusunda ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu gözetilerek, taraf delilleri de değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bozma kararına karşı, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 299.maddesine göre ise; "Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir."
    Somut olayda; dava, davalı belediyeye ait taşınmazın kullanım-tahsis bedelinin tahsili için davalı tarafça başlatılan icra takibi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mülkiyeti davalı belediyeye ait taşınmaz üzerinde bulunan mezbaha tesislerindeki kesimhane niteliğindeki yerin, davalı belediye tarafından alınan tahsis kararlarına istinaden uzun yıllardır (1970 yılından itibaren) davacı tarafça kullanıldığı, buna göre taraflar arasında tahsis-kullanım hakkı ilişkisinin bulunduğu sabittir. Dava, 24.02.2014 tarihinde 6100 Sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken zuhulen başka gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu yeni gerekçeyle bozulmuştur.
    2-Bozma nedenine göre, davacının sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 26.02.2018 günlü ve 2016/13086 E-2018/1686 K. sayılı tarihli ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre, davacının sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 24.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi