10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/25364 Karar No: 2013/954
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/25364 Esas 2013/954 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kurum avukatı tarafından temyiz edilen davada, gıyabi hüküm davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Adreste bulunamayan kişilere tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 20, 21 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 29. maddeleri gereğince yapılacağı belirtilmiştir. Mahkeme, dosyanın geri çevrilmesine karar vermiş ve kanun maddelerinin detaylı açıklamalarını yapmamıştır.
10. Hukuk Dairesi 2012/25364 E. , 2013/954 K.
"İçtihat Metni"
... (devredilen...) adına Av. ..... adına Av. ... 2-... aralarındaki dava hakkında ...... sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Önceki geri çevirme kararımızla gıyabi hükmün davalı ..."e tebliği istenmişse de, tebliğin usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. Geçici olarak adreste bulunmama halinde yapılacak işlemin ne olacağı, adresinde bulunamayan kişilere tebligatın hangi şekilde yapılacağı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 20, 21 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 29. maddelerinde açıklanmıştır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun öncelikle bunun nedenini, geçici mi yoksa temelli mi ayrıldığını bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve(veya) memurlarından tahkik ederek bunların beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalattırması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Yapılacak bu tespitten sonra belirlenecek duruma göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ işlemleri gerçekleştirilir. Karar tebligatındaki tebliğ şerhinde ise "Muhatabın işe gittiği isim ve imzadan imtina eden komşusu tarafından beyan edildi Evrak ilgili muhtarlığına bırakıldı. Muhatabın kapısına 2.nolu örnek yapıştırılarak komşusu "na haber verildi. 07.07.2011 " açıklamasına yer verilmiş olup; yukarıda açıklandığı biçimde davalının işe gittiğinin kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin ne olduğu tebliğ mazbatasında açıklanmamıştır. Yine adı geçenin bunu onaylayan imzası da alınmamıştır. Böylece bu yönler onamsız kalmıştır. Dolayısıyla, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği ve fakat bulamadığı belgelenmemiş, yapılan işlem tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kalmıştır. Mahkemece, davalı ...’e gıyabi hükmün; yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.