Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11234
Karar No: 2020/3045
Karar Tarihi: 04.06.2020

Cinsel taciz - görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11234 Esas 2020/3045 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, cinsel taciz ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından açılan davanın sonucunu içermektedir. Cinsel taciz suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilirken, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuk beraat etmiştir. Ancak mahalli Cumhuriyet savcısı bu kararı temyiz etmiş ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocukun beraatine itiraz etmiştir. Kararın sonucunda, suça sürüklenen çocuk TCK'nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediği tespit edilmiştir. Buna göre, çocuk hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği belirtilirken, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle verilen beraat kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 105/1-2, TCK 134/2, TCK 139/1, TCK 73/4, TCK 73/6 ve CMK 223/8.
12. Ceza Dairesi         2019/11234 E.  ,  2020/3045 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Cinsel taciz, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hükümler : 1- Cinsel taciz suçundan CMK’nın 223/8. maddesi gereğince şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme
    2- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat

    Cinsel taciz suçundan suça sürüklenen çocuk hakkındaki davanın şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesine ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    A) Cinsel taciz suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Suça sürüklenen çocuk ...’ın, ayrılmak istediğini söyleyen 16 yaşındaki kız arkadaşı mağdur ...’ten ayrılmak istemeyip, mağdura; “Seni seviyorum, bırakmam asla seni, sevgilim, peşini bırakmam, seni çok özledim, aşığım bırakmam asla, meleğim, yavrum” gibi cinsel amaçlı olarak ve ısrarla çok sayıda mesaj göndererek, TCK’nın 105/1-2. madde, fıkra ve cümlesindeki çocuğa karşı cinsel taciz suçunu zincirleme şekilde işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Suça sürüklenen çocuğa isnat edilen TCK’nın 105/1-2. madde, fıkra ve cümlesindeki çocuğa karşı cinsel taciz suçunun, aynı madde ve fıkrada yer alan; “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına, fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” biçimindeki düzenlemeden açıkça anlaşılacağı üzere şikayete tabi olduğu, mağdurun 14.04.2016 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiği ve aynı duruşmada hazır bulunan suça sürüklenen çocuğun da şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiği, dosya içeriği itibariyle de CMK"nın 223/9. madde ve fıkrası kapsamında derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartların bulunmadığı dikkate alındığında, vazgeçme nedeniyle kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesinden dolayı CMK"nın 223/8. madde ve fıkrası uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının suça sürüklenen çocuğa yüklenen TCK’nın 105/1-2. madde, fıkra ve cümlesindeki çocuğa karşı cinsel taciz suçunun takibinin şikayete bağlı olmamasından dolayı yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir karar verilmesi yerine şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesinin isabetsiz olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    B) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Suça sürüklenen çocuk ...’ın, mağdur ... tarafından aralarındaki arkadaşlık ilişkisinin sona erdirilmesine tepki olarak, beraberlikleri döneminde mağdurun bilgisi dahilinde yan yana çektirdikleri ve mağdurla birlikteliklerini gösteren özel fotoğrafı, whatsapp uygulamasında profil resmi olarak kullanıp, mağdurun rızasına aykırı şekilde başkalarının görgüsüne sunmasından dolayı TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    TCK’nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanun’un 139/1. madde ve fıkrası gereğince şikayete tabi olduğu, mağdurun 14.04.2016 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiği ve aynı duruşmada hazır bulunan suça sürüklenen çocuğun da şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiği, dosya içeriği itibariyle de CMK"nın 223/9. madde ve fıkrası kapsamında derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartların bulunmadığı anlaşılmakla; kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; suça sürüklenen çocuk hakkındaki davanın TCK"nın 134/2, 139/1, 73/4, 73/6. ve CMK"nın 223/8. madde ve fıkraları gereğince DÜŞMESİNE, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi