12. Ceza Dairesi 2019/2479 E. , 2020/3044 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’in, eski eşi tarafından işletilen “Halk Ekmek” büfesinin kaldırılıp kaldırılmaması konusunda anlaşmazlığa düştükleri büfenin yerleştirildiği adanın yönetim kurulu başkanı olan ve aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığında çalışan katılan ...’yle ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığı üst düzey yöneticilerine hitaben ayrı ayrı gönderdiği ve “...Çocuklarımıza örnek olacak bir kurumun memurları da en azından örnek insan olmaları gerekir diye düşünüyor... işlerinizde başarılar temenni ediyorum.” ibareleri ile biten toplam altı adet mektupta, katılanla olan husumetlerinin kaynağına ilişkin açıklamalarının yanında; “hanımlığa yakışmayacak davranışlarda bulunmak”, “... Birlikte yaşarken itibarı ve şöhreti düşmüyor”, “kompleksli, zavallı bir kişiliğe sahip” biçimindeki sözlere ve şikayetçinin gayriresmi olarak birliktelik yaşadığına dair anlatıma yer vererek, TCK’nın 125. maddesindeki hakaret ve aynı Kanun’un 134. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın kültür düzeyi ile kendi bağlamı ve ifade ediliş şekilleri dikkate alındığında, sanık tarafından yazılan mektupta yer alan ifadelerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici ve özel hayatının gizliliğini ihlal edici boyutta olmayıp, sanığın, yönetici olarak görev yapan katılanın faaliyetlerini, yanlış gördüğü tutum ve davranışları ile birlikte değerlendirerek, konuyu anlaşılır kılma amacı taşıyan, kısmen kaba ve nezaket sınırlarını aşan eleştiri niteliğinde olması nedeniyle sanığa yüklenen hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının yasal unsurlarının oluşmamasından dolayı sanık hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığa yüklenen suçların yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümlerin esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında beraat hükümleri kurulurken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. madde ve fıkrasına uyulmaması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ilk paragrafındaki “BERAATİNE,” ibaresinden önce gelmek üzere, hüküm fıkrasına, “CMK"nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.